“Bir ilişkiye kendinize şunları sorarak başlayın: Benim bu insanla ilişki kurmak için gizli motivasyonlarım var mı? İlgim koşullu mu? Bir şeyden kaçmaya mı çalışıyorum? Bu insanı değiştirmeyi mi planlıyorum? Kendimdeki bir eksikliği telafi etmeye yardımcı olması için bu kişiye ihtiyacım var mı? Eğer bu sorulardan herhangi birine cevabınız ‘evet’ ise, bahsi geçen insanı rahat bırakın. Siz olmadan daha mutlu olacaktır.” - Leo Buscaglia
Aşk savaştığımız en zor ve en yoğun duygudur bizler bunu bile bile aşkın sürekli peşindeyizdir. Ancak reddedilme ve karşılık bulamadığımız anda işler istediğimiz gibi gitmeyebilir. İşte bazı insanların sık sık ayrılık yaşamasının sebepleri:
1- Benliklerini kontrol edemezler
Aşık olunduğunda en sık yapılan hatalardan biri, ego sınırlarını gevşek tutmaktır. Bazen kaybetmek kazanmak anlamına gelse de çatışmaların sonuçları her zaman partnerinizin iradesinde şekillenecektir. Benliğinizi kaybetmeyin.
2- Aşka 'düşerler'
Aşk ebedidir; vurulma hormonaldir, size başlangıç için bir itiş gücü verir. Çoğu insan aşka düşer ve çok geçmeden de yavaş yavaş yok olduğunu iddia eder. Aşk asla silinmez, etkisini kaybeden tutkudur. Aşk çabalamayı gerketirir ve çabanızın karşılığını alırsınız.
3- İfade etmekte zorlanırlar
Aşkınızı itiraf edeceğiniz zaman boğazınızın düğümlenmesi doğaldır. Dürüst olmak adına savunmasızlığı kabul edin, sonuçlar sizi şaşırtabilir. Partnerinizin anlamak zorunda olduğunu düşünmeyin; dışavurumcu olun, kalpten gelen kalbe değer. Birini seviyorsanız, bunu olduğu haliyle ifade etmeyi başarın.
4- Sevgi ile merhameti karıştırırlar
Duygusal olmak aynı zamanda hem güç hem zayıflıktır. Birisi gelip kendisine dair acıklı bir hikaye anlatırsa, üzülmeye meyilli olrsunuz. Bu insanı sevebilirsiniz de ama kendinizi doğru anladığınıza emin olun. Merhamet ve sevgi farklı duygulardır.
5- Umutsuzca aşklarını kanıtlamaya çalışırlar
Soyut bir şey nasıl kanıtlanır ki? Çoğu insan umutsuzca çılgınca ve derinden aşık olduğunu kanıtlamak için çalışır. Bu kendinizi zorlamaktan başka işe yaramaz. Aşk kanıtlara ihtiyaç duyulan bir bilim değil, soyut bir duygudur. Kanıtlanmaz, hissedilir.
6- Statü olarak görürler
Aşk olası tüm dengeleme faktörlerini gebe ve karar almak için bir hesaplama değildir. Sosyal düzeni reddeder. Bütün büyük aşk hikayelerinde ağır meydan okumalar yaşanır. Eğer seçeneklerinizi düşünürseniz, aşk bir iş anlaşmasına dönüşür ve aşk olmaktan çıkar.
7- Sabit fikirlidirler
Zihin haritaları, yaşam paradokslarını anlamak için yeniden düzenlenmelidir. Sabit fikir ikili ilişkilerde istenmeyen durumlara yol açar. Bu tür insanlar ilişki yaşamakta zorlanır çünkü kendi bildiklerini okumaktan gerçekleri göremezler.
8- Boş kalplerini doldurmaya çalışırlar
Öncelikle kendinizi sevmeli, sonra sevgiyi paylaşmayı denemelisiniz. Boş kalpler özlem dolu ve koşulludur, dolu olanlar ise koşulsuz ve tam.
9- Partnerlerini değiştirmeye çalışırlar
Değişim kaçınılmazdır ancak zorla elde edilemez. Sürece inanın, partnerinizin değişmesini beklemek sersemliktir; eğer aşıksanız partnerinizi kusurlarıyla kabul etmişsiniz demektir. Değişmesini beklemeye başladığınız anda ilk önce kendinizi gözden geçirmelisiniz. O yüzden onun mükemmel olmasını beklemeyin.
10- Aşkın peşine düşerler
Karşılıklı değil ise, aşk değildir. Kovalamayı ve manipulasyonu kesin. Aşk bir kelebeğe benzer: Ne kadar çok kovalarsanız, yakalamanız o kadar zordur. O karşınıza hiç beklemediğiniz bir anda zaten çıkacaktır.
YORUMLAR