Ebeveyn, bebeğini rahatlatmak için ona sarılır, okşar ve sallar onu. Büyük çocuk, kardeşinin elinden tutarak onu kalabalık bir caddeden geçirir. Omuza dokunmak, “Seni takdir ediyorum.” demektir; sırtı sıvazlamak ise “Acı çektiğini biliyorum.”. Kalabalığın içerisinde el ele tutuşmak, bağlantıyı koruma ısrarıdır; sarılmak ise teselliyi getirir. Bunlar, dokunmanın sevgiyi iletme yollarının farklı formlarıdır.
Cinsel olmayan dokunma türleri, kendini hangi formlarda gösterir?
Pozitif dokunma
Evrensel açıdan sevgi ifadeleri olarak kabul görürler – sarılmak, sokulmak, öpmek, okşamak, kucaklamak, masaj yapmak, sarılarak uyumak, hafifçe dokunmak vs...
Negatif dokunma
Düşünmeden ya da kasten yapılan bu dokunma türleri, en hafif vakada mesafe yaratma, en kötü vakada ise zarar verme arzusunu gösterir. Vurmak, tokat atmak, itmek, yumruk atmak, tekme atmak, çimdiklemek, ısırmak, tırmalamak vs negatif dokunma formlarındandır.
Belirsiz dokunma
Bunlar, sevgiyle, tarafsızlıkla ya da düşmanlıkla verilebilir ya da alınabilirler. Nasıl anlaşıldıkları, dokunan kişinin motivasyonuna, dokunulan kişinin hassaslığına ve her şeyden öte insanların, birbirlerinin sözsüz dağarcıklarını takdir edebilme ve onlara saygı duyabilme becerilerine bağlıdır. Gıdıklama, işaret etme, zapt etme, tutma, kuşatma, etrafını sarma vs belirsiz dokunma türlerindendir.
Dokunmanın anlamları, sevgiyi nasıl gösterir?
Bireysel hassaslıkların ve farklılıkların tanınması
İnsanlar farklı mizaçlarla doğarlar ve temel mizaç boyutlarından birisi, duyusal eşiklerdir. Basitçe açıklamak gerekirse, insanlarda, pozitif ve negatif tepkileri tetikleyen uyarı türleri ve miktarı değişkendir. Örneğin bir kişi için gıdıklamak oyun anlamına gelirken, bir diğeri için kötü niyet sinyali veren bir işkence olabilir. Sıkıca kucaklamak, rahatlık, boğulma ya da ezilme hissi verebilir. Alıcının dokunmaya karşı tepkilerini tanımak, dikkati ve saygıyı, karşıdaki kişiyi olduğu gibi görme yeteneğini ve isteğini gösterir.
İletişim
Dokunmak, insanlar arasındaki iletişim türlerinden birisidir. Karşıdaki kişinin arzularının, ihtiyaçlarının ve tepkilerinin tanındığını gösterir. İnsanlara, kişisel bir dil geliştirme, sağduyulu mesajlar gönderme imkânı sağlar. Kelimeler olmaksızın konuşulanları anlamayı öğreniriz.
Kültürel anlamların takdiri
Kültür, birçok dokunma türünün anlamını belirler. Bir kültürde rahatlık ve konfor hissi duyusal uyarılma ile sağlanırken, bir diğerinde sakinleştirme ön plandadır. Bazı kültürlerde bebekler, annesinin sırtında, bir salıncakta ya da aynı yatakta sarılarak uyutulurken, bazı kültürlerde ayrı olmaya ve bağımsızlığa teşvik vardır; yardım ve konfor, elverişsiz olarak görülür. Bu bağlamda, bebeğin fiziksel yakınlık ihtiyacına tereddütle yaklaşmak, fazla sert, fazla güvensiz ya da bağlanma hissi iletmeyen dokunuşlara yol açabilir. Tedirgin, sakıngan ya da dağınık bağlanma, ilişki konusundaki beklentileri hayat boyu etkileyebilir.
Kültürel ifade kurallarına saygı
Kültür, çeşitli dokunma türlerinin anlamlarını belirlemekle kalmaz; aynı zamanda da onların sergileniş şekillerini belirler. Dokunmayı, sevgi göstermenin yollarından birisi olarak tanımlamanın en kritik yanlarından birisi şudur: bu kültürel ifade kuralları, bir dokunuşun sevgi dolu mu yoksa kabaca mı olduğunu, toplum içerisinde sergilenmeye uygun olup olmadığını ya da sevgi belirtisi mi yoksa düşmanlık göstergesi mi olduğunu ortaya koymalarıdır.
Dokunmak, neden sevgi göstergesidir?
Bağlantının orijinal araçları
İnsanlar arası orijinal bağlantı aracı, dokunmadır. Bebek, rahmin içerisinde, annesinin dokunuşuyla çevrelenmiş bir şekilde büyür. Doğumdaki ilk algısı, ortam değişimidir; bebek hızlıca kollara alınır ya da battaniyelere sarılır. Dokunmanın rahatlığı, hayatın en başında başlar ve yeni doğan stresini azaltma ile ilişkilendirilir. Bu durum, tüm primatlarda geçerlidir. Harry Harlow’un maymunlarla yaptığı meşhur deneyde, maymunlar, yemekle dolu bir şişeyi tutan maymun şekilli tel vekil anneden beslenmek yerine, kumaş kaplı vekil anneye sokulmayı tercih etmişlerdir. Yani dokunmaya olan açlığın, besin açlığından çok daha güçlü olduğu ortaya konmuştur.
Yakınlığı düzenlemenin evrensel yolu
Aile teorisyenlerine göre, yakın bir ilişki içerisindeki insanların en büyük mücadelelerinden birisi, “mesafeyi düzenleme” ya da bağlanma veya ayrı kalma yolları üzerinde anlaşmaya varmadır. Hiçbir iletişim metodu, dokunma kadar dürüst değildir. Elektronik iletişim ile insanlar arasındaki temel farklılıkları vurgulayan deneyimler sunar. Yokluğu, uzun mesafeli ilişkilerde karşılaşılan en büyük mücadelelerdendir.
Mesajlar iletilir
Kolunuzun üzerindeki el, güven ya da destek anlamına gelir; sıkmak ise suça dâhil olma, dikkat etme ya da korkma anlamlarına gelebilir. İki insan dokunuşlarının ilettiği özel anlamları anlamaya başladığında, sözsüz dil, sözlü olana ağır basabilir. Kelimelerin kısıtlamaları, günümüz elektronik dünyasında da açıkça gözlemlenebilmektedir. İki insanın mesajlaşması, kelimeler olmaksızın, sarılma, sırtını sıvazlama ya da gözyaşlarını silme yoluyla bilginin sağlanması ile aynı değildir. Sevilen bir kişiden istenmeden gelen, kabulü bilinçli bir şekilde olmayan bir dokunma bile rahatlık ve güven getirir.
Oksitosin salınımı yapılır
Kimyasal seviyede, dokunma, oksitosinin, “bağlantı” hormonunun salınmasını sağlar. Dokunma, etkili bir iyileşme, rahatlık ve duygusal dürüstlük aracı olarak hizmet eder. Dünyaya ilk giriş yaptığımızda yardımcımız olan hormonlardan oksitosin, aramızdaki bağların kurulmasına ve korunmasına da yardımcı olur. Özet geçecek olursak, dokunmak, sevgiyi göstermenin en temel yoludur. Partnerlerin, hangi mesajların yollandığı ve alınan mesajların kabul görüp görmediği konularında birbirlerini haberdar etmeleri gerekir – alıcılar olarak tepkileri, vericiler olarak davranışları aracılığıyla.
Kaynak: psychologytoday.com
YORUMLAR