Romantik ilişkilerde ayrılık, ilişki yolunda gitmiyor olsa bile sarsıcı ve acı veren bir deneyim. Peki, terk edilmenin acısıyla nasıl başa çıkabilirsiniz, hiç düşündünüz mü?

Romantik ilişkiler yüksek heyecan düzeyiyle başlar ve geleceğe dair çok sayıda umudun ve beklentinin oluşturulmasına neden olur. İlişkileri kötü gitse bile çiftler, ayrıldıktan sonra yüksek düzeyde bir hayal kırıklığı ve hüzün hissederler. Bozulan rutin, yaşanılan evden arkadaşlara kadar hissedilen geniş bir değişim alanı, kişinin adapte olabilme becerilerini zorlayıcı, dolayısıyla stres düzeyini fazlasıyla arttıran bir deneyimdir. Terk edilmenin yarattığı psikolojik yaralar, kişilikte oluşan değişimler, özgüvenin düşmesi ve kaygı düzeyinin artması, ayrılık sonrası ortaya çıkan olumsuz sonuçlar arasında yer alır. Yıllar sonra bir grup araştırmacı, terk edilen kişilerde R oluşan bir dizi reaksiyonun fiziksel nedenlerini anlayabilmek için beyin görüntülerine bakmaya karar verdi. Araştırmada eski sevgililerine hala âşık olduklarını belirten bir grup kadına eski erkek arkadaşlarının resmi gösterildi ve fMRI yoluyla beyin görüntüleri alındı. Araştırmacıların hedefi, eski sevgilinin resmini görmenin beyinde ne gibi değişimlere neden olduğunu saptamaktı. Araştırma sonuçlarından biri romantik ilişkilerde reddedilmelerin ardından kişinin duygu ve davranışlarını kontrol etmede güçlük yaşadığını ortaya çıkardı. Terk edilme sonrası gösterilen duygusaldavranışsal tepkilere bakıldığında kişinin kendini kontrol etmede güçlük yaşadığının görülmesi çok da şaşırtıcı değil. Beyin görüntülerine bakıldığında özellikle motivasyondan sorumlu alanlarda önemli düzeyde aktivasyon görülüyor. Romantik aşk, daha önce de önerildiği gibi belirli bir duygu durumu olmaktan çok hedefe odaklı bir motivasyonel durum olma özelliği taşıyor. Araştırmanın en şaşırtıcı sonucu ise beynin bağımlılık ve yoksunluk durumlarında aktive olan alanında görülen yoğunluk. Romantik ilişkilerde reddedilme, bağımlılıkta görülen bir tür yoksunluk sendromunun yaşanmasına neden oluyor. Bu sonuç da ne kadar zorlu bir süreç içinde olunduğunun ve kontrolün ne kadar güç olduğunun göstergelerinden biri olma özelliğini taşıyor. Aktive olan bir diğer önemli alan ise beynin fiziksel ağrı ve stresten sorumlu olan alanları. Ayrılıkla başa çıkmaya çalışan kişiler, aslında güçlü bir hayatta kalma mekanizması ile savaşır hale geliyorlar...