HT Hayat Anasayfa İnsanlar neden sirkleri sever? | Hayatın Sesi

Sirk denilince kuşkusuz insanların aklına ‘hayvanların istismar edilmesi’ geliyor. Benim burada değinmek istediğim nokta sirkleri ‘hayvan sorunsalı’ dışında değerlendirmek.


Şunu belirtmekte fayda var, değindiğimiz bu öğeler eski klasik sirklere ait, Cirque du Soleil’i bunun dışında tutmak lazım. Çünkü Cirque du Soleil, sirklere bakış açısını değiştirerek bir performans sanatına, tiyatro sahnesi gibi bir başlık altında ve bütünlük içinde tasarlanması ile eski klasik sirklerden ayrı tutulması gerekmektedir. Bu yazıda değindiğimiz, bir bütünlüğün, konunun olmadığı sadece ilginçlikler üzerine kurulu klasik tarz sirklerdir!


Akrobatlar, trampezciler, palyaçolar, cambazlar. Ateş çemberinden atlayan aslanlar, iki ayaküstünde yürüyen filler yani insan muamelesi yapılarak ortaya konan absürtlük.


İlginç kostümler, müzikler ve performanslara baktığımız zaman bir ilginçlik, gariplik ve günümüz hayatından bir kopuk bir tablo ortaya çıkar. Aslında sergilenen hiçbir performans gerçek hayatın bir parçası değilken ve insana hayal kurdurmak gibi başka dünyalara da sürüklemezken, hangi duyguları uyandırdığı için sevilmese bile bir izleyici kitlesine sahiptir.


Son yapılan araştırmalarda yerleşik hayata geçişin ilk merkezi Şanlıurfa’daki Göbeklitepe olduğu belirtiliyor. Bulunan son verilere göre 11 bin 500 yıl önce ilk tarımın burada yapılmasıyla yerleşik hayata geçiş başlamış. Yerleşik hayata geçiş ile birlikte aidiyetsizlik duygusunu tatmin etmişse de insanların hayatına bir düzen, tek düzelik hakim olmuştur. Belirsizliği yenmek adına hep bir düzen kurulmaya çalışılmıştır. Fakat hayatın kendisi tahmin edilebilir olmadığında ve hayal etme, umut etme güdüsünden dolayı da hep bir belirsizliğe de içten içe özlem duyar olmuştur.


Hal böyle olunca düalite içerisinde yaşayan insan için hem düzen ararken hem de bu düzenden sıkılması ise kaçınılmazdır. Evet avcı toplayıcı toplumların şimdikinden çok daha eğlenceli hayatları olmasa da belirsizlik daha fazla söz konusuydu. Çıkılan avda ne ile karşılaşılacağı, yemek bulup bulamayacakları, nereye göç edecekleri ve orada ne kadar kalacakları gibi daha belirsiz bir hayat yaşanıyordu.


Günümüzde her anlamda daha fazla çeşitlilik ve uyaran olduğu kesin. Fakat yerleşik hayatın getirdiği her şeyi düzene sokma, tanımlama bir nokta da sıkıcılığı getirmiştir.


Örneğin; 'nasıl gidiyor?' diye birkaç arkadaşınıza sorduğunuzda içlerinden biri mutlaka ‘standart, aynı işte’ cevabını verecektir.


Belki de sirkler bize atalarımızdan gelen göçebe hayatını anımsatıyor ya da günümüz yaşamının tek düzeliğini unutturuyor. Ekstrem hareketler sergileyen cambazlar, akrobatlar, bir bütünlük ve konunun olmadığı performansların hepsi basitçe bir sıkıntıyı gideriyor belki de.


Bu sirkler hislerden çok korku heyecan, merak, kaygı, gerilim gibi beynin en ilkel kısmında doğan duyguları harekete geçiriyor olabilir.


Yazı: Duygu Uzunel


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.