İnsanlar ve ağaçların arasında eski zamanlardan gelen özel bir bağ var. Bu özel bağı oluşturan birçok ortak noktalar var hem insanların hem de ağaçların çoğunlukla sudan oluşması, benzer fiziksel özellikleri paylaşmamız ve her birimizin tamamen benzersiz olduğu gerçeği... Buna ek olarak insanlar ve ağaçlar birbirine bağımlıdır; ağaçlar karbondioksit alıp oksijeni serbest bırakırken, biz oksijen alır ve karbondioksiti soluruz.
Fiziksel özellikler
Hem insanlar hem de ağaçlar, tepede bir taç ve merkezi, bir gövdeden çıkan uzuvlar ile dik dururlar. Ek olarak, akciğerlerimizin boru şeklindeki dallanma modeli birçok ağacın kök sistemine benzer.
Benzersizlik ve güzellik
Her insan ve her ağaç benzersizdir ve hiçbiri birbirinin aynısı değildir. Ağaçların renkleri değişebilir, dallar farklı açılarda büyüyebilir, bükülebilir ve tomurcuklar ve çiçekler farklı yerlerde oluşur. İnsanlara benzer şekilde, ağaçlar da yükseklik ve hacim bakımından farklılık gösteren büyüme oranlarına sahiptir. Bazıları uzun boyluyken bazıları kısadır. Bazıları sıska kalır ve diğerleri genişler. Hem ağaçlarda hem de insanlarda görülen benzersizlik ve çeşitlilik, dünyayı daha ilginç ve güzel bir yer haline getirmeye yardımcı oluyor!
Suya güven
Hem insanlar hem de ağaçlar çoğunlukla sudan oluşur ve hayatta kalmak için bu kaynağa güvenir. Çoğu ağaç %50'den fazla sudan oluşur. Benzer şekilde, yetişkin bir insan yaklaşık olarak %60 sudan oluşur. Su olmasaydı, insanlar, ağaçlar ve diğer her şey için şu anki yaşam mümkün olmazdı.
Başkalarına güven
İnsan vücudunda hücreler kadar mikrop olduğunu biliyor muydunuz? Bu mikroplar vücudun bir parçası olmasa da, insan yaşamı için önemli olan işlevleri yerine getirirler. İnsanlara benzer şekilde, ağaçlar da hayatta kalmak ve üremek için diğer canlı organizmalara güvenir. Örneğin, birçok ağaç köklerine yapışmak ve topraktan yeterince su çekmelerini sağlamak için belirli mantarlara güvenir. Buna ek olarak, birçok ağaç ve çalı, yenilenmek için açan çiçeklerinden polen alışverişi yapmak için böceklere güvenir.
Topluluk halinde yaşamak
Mart 2018'de Smithsonian'da yayınlanan bir makaleye göre, araştırmacılar aynı türden ağaçların aslında ortak organizmalar (insanlar gibi) olduğuna ve hatta diğer türlerin ağaçlarıyla ittifaklar oluşturabileceğine dair kanıtlar topladı. Araştırmacılar ayrıca, orman ağaçlarının, bir böcek kolonisine veya bir şehre benzer, iletişim ve kolektif bir zeka ile sürdürülen, birbirine bağımlı ve işbirliğine dayalı ilişkiler içinde yaşamak üzere evrimleştiğini buldular.
İnsanlar ve ağaçlar arasındaki simbiyotik ilişki
Ağaçlar ve insanlar birbirine bağımlı bir ilişkiye sahiptir. Bir örnek, oksijen ve karbondioksit soluduğumuzdur. Ağaçlar ise karbondioksiti alır ve atmosfere oksijen verir. Ağaçların ekosistemde oynadığı rol, insan ve dünyadaki diğer yaşamlar için hayati öneme sahiptir. Ayrıca ağaçlar gölge ve barınak sağlayarak, toprak erozyonunu önleyerek, rüzgar kesici olarak hizmet ederek, yeraltı sularını temizleyerek ve yiyecek sağlayarak bize destek olur.
Ağaçlar ve maneviyat
İnsanlar ve ağaçlar arasındaki özel bağ, dünyanın her yerindeki kültürlerde eski zamanlara kadar uzanıyor. Bugün ağaçlara hayran olduğumuz ve yeryüzündeki ve yaşamdaki rollerinin önemini anladığımız gibi, erken insan da öyle. Bu, tarih boyunca kaydedilen ağaçların sembolizminde belirgindir. Ağaçlar, yiyecek, barınma, şifa ve korunma gibi ihtiyaçların sağlanmasının yanı sıra çeşitli insan ve din gruplarının maneviyatında da önemli bir rol oynamıştır.
Hayat Ağacı veya sembol olarak kullanılan ağaçlar çeşitli dini metinlerde bulunabilir. Buna İncil'deki Bilgi Ağacı ve Hayat Ağacı, Kuran'daki Ölümsüzlük Ağacı, Eski Mezopotamya'daki Asur Hayat Ağacı ve Budizm'deki Bo veya Bodhi Ağacı dahildir. Ayrıca Yunanistan, İran ve diğer bölgelerdeki eski insanlar, ağacın köklerinin toprağı kavradığı ve dallarının göklere uzandığı dünya ağacı sembolünü yaygın olarak kullandılar. Bu sembol, göğü destekleyen ve göğü karasal dünyaya ve kökleriyle de yeraltına bağlayan bir ağacı temsil eder.
Ağaçlar ve yer algısı
Ağaçlar bizi yaşadığımız yere bağlar. Dışarı çıktığımızda gözlerimiz genellikle onlara çekilir; birer işaret görevi görebilir ve yolumuzu bulmamıza yardımcı olabilirler. Pek çok insan bilinçli veya bilinçsiz olarak ziyaret ettiği bir yeri hangi ağaçların bulunduğuna göre hatırlar ve bir ağaç gördüğünde aklına bir duygu ya da hatıra gelebilir. Örneğin, Kaliforniya, Florida veya Hawaii'nin kıyı bölgelerinden olan veya buralarda yaşayan insanlar, yaşamlarında unutulmaz zamanları ve o anlarda palmiye ağaçlarının varlığını hatırlayabilirler. Ohio ya da Pensilvanya'daki insanların birçoğu akçaağaçlarla dolu bir çocukluğu ve sergiledikleri güzel sonbahar renklerini hatırlayacaktır. Diğer insanlar, yakındaki bir korudan gelen portakal veya kiraz çiçeklerinin kokusunu ya da dağlardaki tatillerden görkemli çam ve ladin ağaçlarını hatırlayabilir.
Gelecek: İnsanlık ve Ağaçlar
Yale Üniversitesi tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, dünya üzerinde 3 trilyondan fazla ağaç var. Ancak bu rakamlar yılda 15 milyardan fazla azalıyor ve insanlık onları kesmeye başladığından beri dünyadaki ağaçların yüzde 45'inden fazlasını kaybettik. Öte yandan, dünya üzerinde 7,6 milyardan fazla insan var ve bu sayı yılda yaklaşık 80 milyon civarında büyüyor.
İyi haber şu ki, birçok insan bu sorunun farkında ve gelecek nesiller için ekosistemleri ve ağaçları korumak için çok çalışıyor. Arbor Day Foundation ve diğerleri gibi kuruluşlar, yangınlardan, böcek istilasından ve insan tahribatından zarar görmüş değerli ormanlarımızı yeniden dikmeye odaklanmıştır.
Referanslar:
"The Special Relationship Between People and Trees". Şuradan alındı: https://www.thelivingurn.com/blogs/news/the-special-relationship-between-people-and-trees. (09.06.2019).
YORUMLAR