İş hayatında etkili iletişim, kariyer gelişiminde kritik öneme sahiptir. İş yerinde iyi iletişim kurduğunuz zaman kurumsal merdivenleri daha hızlı tırmanırsınız. Kendi işinizin patronuysanız, müşterileriniz, ortaklarınız veya birlikte iş yaptığınız kişilerle etkili iletişim sayesinde daha az sorun yaşarsınız. İş ortamında etkili iletişim, kariyer gelişiminde kritik öneme sahiptir. İş yerinde iyi iletişim kurduğunuz zaman kurumsal merdivenleri daha hızlı tırmanırsınız. Kendi işinizin patronuysanız, müşterileriniz, ortaklarınız veya birlikte iş yaptığınız kişilerle etkili iletişim sayesinde daha az sorun yaşarsınız.
En deneyimli profesyoneller bile konuşmalarında ve yazışmalarında doğru ifadeleri seçemeyerek kendilerini baltalayabilirler. Sözcüklerinizi dikkatli seçmediğiniz zaman, istemeden kendinizi zor duruma sokabilir ve kendi kariyerinizin önünü tıkayabilirsiniz. Bazı ifadeler tecrübesiz olduğunuzu adeta haykırır.
İş yerinde acemi, naif ve deneyimsiz görünmenize sebep olabilecek yedi yaygın ifade vardır. Bunların yerine söyleyeceğiniz cümleler, iş yerinde sorun yaşamanızın önüne geçer ve daha saygın biri olmanızı sağlar. Yöneticilerinizle, iş arkadaşlarınızla, müşterilerinizle veya iş yaptığınız kişilerle iletişim kurarken yapmanız gereken ince ayarları bilmeniz önemlidir.
İşte iş hayatında size sorun çıkarabilecek ifadeler ve bunların yerine kullanabileceğiniz cümleler...
1. “Yanlış söylüyor olabilirim ama…”
Bu ifade, kişinin kendini olumsuz geri bildirimlerden koruması için kullanılır. Yani bir çeşit savunma cümlesidir. Niyetiniz bu olmasa da psikolojik altyapısı çoğunlukla böyledir. Çatışmayı önlemek için mükemmel bir yaklaşım olabilir gibi görünse de iyi bir amaca hizmet etmek yerine size zarar verebilir.
Bu ifadeyi son derece iyi niyetle kullanabilirsiniz. Fazla otoriter görünmekten veya doğrudan görünen bir söylemden kullanmaktan kaçınmak için “Yanlış söylüyor olabilirim” diyebilirsiniz ancak bu cümle sizi başarısız olmaya adeta hazırlar.
Bunun yerine şunu söyleyin:
“… (anonim veya gerçek kaynak) duyduklarıma dayanarak, … (fikriniz) öneriyorum”
2. “Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum”
Her konuda uzman değiliz. Bunda sorun yok. Kilit nokta şu ki, bir şeyi nasıl yapacağınızı bilip bilmediğiniz değil, onu nasıl yapacağınızı öğrenmek için becerikli ve istekli olmanız önemlidir. Herkes sizden her şeyi nasıl yapacağınızı bilmenizi beklemiyor, bekleyemez. Bir şeyi nasıl yapacağınızı bilmediğinizi hemen kabul etmeyin. Bunun yerine, nasıl yapılacağını bulmak için göstereceğiniz meraka ve coşkuya odaklanın. “Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum” ifadesi ile cevap vermeyin çünkü sizin o iş için uygun olmadığınızı yansıtır ve kapıyı kapatmış olursunuz.
Bunun yerine şunu söyleyin:
“Bunu daha önce yapmadım, ancak öğrenmek için heyecan duyuyorum, bu yüzden yardımcı olacak ipuçlarınız veya kaynaklarınız varsa, çok memnun olurum.”
3. “Şu anda çok yoğunum"
”Günümüz çağında, meşguliyet bir başarı işareti olarak algılanmakta. "Nasılsın?" diye sorulduğunda "İyiyim ama çok yoğunum” diye cevap vermek normal kabul ediliyor. Meşgul ve yoğun olmakla övünmek aslında kolay yoldur.
Araştırmalar, sürekli bir faaliyet durumunun gerçek bir üretkenlik hali olmadığını söylüyor. İş arkadaşınıza ne kadar yoğun olduğunuzu söylemeniz en ideal seçenek değildir. Çünkü o an vereceğiniz cevap önemlidir ve “Çok yoğunum” cümlesi olumsuz bir şekilde karşılanabilir.
Bunun yerine şunu söyleyin:
“Bu proje için son tarih nedir? Bu beklentiyi karşılayabildiğimden emin olmak ve şu anda yürütmekten sorumlu olduğum işlere öncelik vermek istiyorum.”
4. "Patronuma sormak zorundayım"
Şurası kesin ki iş hayatında yöneticinizle birlikte yürütmeniz gereken bazı şeyler vardır. Kurumsal merdivende hangi seviyede olduğunuz önemli değildir. CEO'lar bile yönetim kurulundan kritik şirket konularının onaylanmasını isterler. Bu, nihai kararı sizin veremeyeceğinizi ve her adımınızı başkalarına söyleyerek atmanız gerektiği anlamına gelmez. Yöneticinizin yorumunu göz ardı etmeden ilerletmeniz gereken bazı işler olduğu bir gerçek. Doğru şekilde ifade etmenin yolları ise mevcut.
Bunun yerine şunu söyleyin:
“Bu fikirlerin hepsi kulağa harika geliyor. Şimdi sizinle yaptığım bu konuşmaya meslektaşlarım/yöneticimin gözüyle devam edeceğim.”
5. "Ben [Unvanınız]"
Bir iş unvanının sadece bir unvan olduğunu unutmayın. Bu, lider olmadığınız veya yöneticilik potansiyeli taşımadığınız anlamına gelmez. İşyerinde yükseliş basamaklarında olduğunuzu ve konumunuzu herkese söylemek zorunda değilsiniz.
Daha iyi veya daha kıdemli iş unvanlarına sahip insanlarla konuşuyor olmanız önemli değildir. Asıl önemli olan, etkiniz altında olan çevrenin doğrudan veya dolaylı olarak kontrolünüz altında olup olmadığıdır. Müşteriler, potansiyel müşteriler, üçüncü partiler ve iş ortaklarınız üzerinde etki yaratamıyorsanız, o esnada dile getirdiğiniz unvanınızın pek de bir anlamı yoktur.
Bunun yerine şöyle söyleyebilirsiniz;
[Şirket]'te [departman]'da çalışıyorum ve size bu e-postayı [neden bahsettiğinizi girin] amacıyla yazıyorum.
6. “Geri dönüşünüzü almak dileğiyle…”
E-postalarınızı “umut ve dua” yaklaşımıyla sonlandırmayın. Cevap verme ihtimallerinin düşük olduğunu peşinen kabul etmiş hatta karşı tarafa bu imkânı sunmuş olursunuz. “Ümit ediyorum, umarım ki” ve “Sizden dönüş almak” kelimeleri, özellikle de bir arada kullanıldıklarında bu iletişimden emin olmadığınızı gösterir. Şöyle bir düşünün, alıcı bu cümlelerden ne anlamalıdır? Alıcı kişi mesajı nasıl algılayacak?
Bunun yerine şunu söyleyin:
“Bu konuyu sizinle görüşmek için bir zaman belirlemek isterim.”
7. “Sizin için uygun olan her saatte hazırım.”
Bu ifade, diğer kişinin kontrolü altında olduğunuzu söyler. Gerçekten her zaman müsait misiniz? Ya karşınızdaki kişi, "Perşembe günü saat 02.00'ye ne dersin?" diye cevap verirse? Muhtemelen uyuyor olacaksınız. İş hayatında ciddiye alınmak ve sözlerinde duran biri olmak istiyorsanız, gerçekçi ifadeler kullanın. “Size uygun saat her ne ise o saate uyarım.” Bu ifade, bir özel hayatınız yokmuş gibi gösterir. Halbuki sizin de önemli bir programınız olabileceğini göstermeniz gerekir. Böylece sınırlarınızı çizmeniz daha kolay olur. Merak etmeyin, çizdiğiniz sınırlar özellikle de müşterileriniz ve potansiyel müşterilerinize karşı sizi mesafeli göstermez. Tam tersi, programınıza hakim olduğunuzu gösterir.
Bunun yerine şunu söyleyin:
“Bu haftaki programımda Salı ve Perşembe sabahları müsaitim. Ancak başka günlerde görüşmeye de açığım, önereceğiniz günler için lütfen haberleşelim.”
YORUMLAR