HT Hayat Anasayfa Kendine iyi davranmayı öğrenmek | Hayatın Sesi

Hayatımızdaki insanlara karşı çoğu kez şefkatle ve iyi niyet ile yaklaşıyoruz. Bizi ne kadar kırıp dökseler de onları aynı şekilde kırıp dökmemek için kullandığımız kelimeleri ve davranışları özenle seçiyor, kısasa kısas yapmaktan kaçınıyoruz. Ancak ibre kendimize döndüğünde ise en ağır kelimeleri kendimize söylüyor, bizimde bir kalbimiz olduğunu her defasında unutuyoruz. Hayat, sonunu bildiğimiz fakat ne kadar süreceğini bilmediğimiz bir yolculuktur. Bu yolda hikâyemize birileri dâhil olur, bir süre kalır ve giderler. Bizimle hikâyemizin son anına dek yürüyecek tek bir kişi vardır, o da kendimiz. Bizden başkası son anımıza dek yanımızda olmaz. Bu yüzden kendimize diğer insanlara davrandığımız hatta onlara davrandığımızdan daha da çok iyi davranmamak için ne bahanemiz var? Kapatılmayacak kusurlar, eksik görünen yanlarımız mı var? Cevap basit; evet. O kalbi kırılmasın diye kelimeleri ve davranışlarımızı şekillendirdiğimiz insanlarında kusurları var bizlerinde var ve bizler onların bu kusurlarını görmezden gelebiliyorsak, neden kendi kusurlarımızı da aynı şekilde görmemezlikten gelemiyorduk? Neden kendimize de şefkatle ve iyi niyetle yaklaşamıyorduk? Öz şefkatimizi nasıl geliştirecektik?


Bunun için işe ilk olarak kusurlarınızı kabullenip, onları bir eksiklik olarak görmeyerek başlayın. Kendinizi, kendinizden başka kimseyle kıyaslamayın. Sosyal medyada gördüğünüze inanmayın çünkü sosyal medya insanın kendini olduğundan çok farklı göstermek zorunda bırakıldığı bir yer haline gelmiş durumda. Kimse sosyal medyasında gerçekten yaşadığı hayatı yaşamıyor. Kısa molalar verin hayata. Her şeye yetişmek gibi bir zorunluluğunuz ya da her işi sizin yapmanız gerekiyormuş gibi bir kural yok hayatta. Kısa molalar vermek sizi yavaşlatmaz aksine dinlenmek enerji toplamanıza ve daha da hızlanmanıza neden olur. Kendinizle konuşurken kelimelerinize enerjinizi düşüren “senin suçun, sen bir ahmaksın, zaten tüm olumsuzluklar beni bulur vs.” gibi şeyleri eklemeyin. Bunlar yerine “daha iyisini yapabilirim, herkes hata yapabilir, benimde duygularım var, sorun yok” gibi şeyler ekleyin.


Size sürekli yıkıcı eleştiri yapan insanları hayatınızdan çıkarın. Çıkartamıyorsanız da onların bu eleştirilerine karşı kendinize tam zıttı yönde telkinler verin. Kendinize göstereceğiniz öz şefkati, kendinize acımak olarak görmeyin. Çünkü öz şefkat insanın kendine merhamete yaklaşmasıdır. Nasıl ki en yakın arkadaşımız üzgün olduğunda onun moralini düzeltmek için türlü şeyler yapıyoruz, aynı şeyleri kendimizin de hak ettiğini unutmamamız gerekmekte. Yapılan araştırmalar, öz şefkati gelişmiş bireylerin depresyon, anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıklara daha az yakalandığını, günlük stres ve kaygısının en az olduğu bireyler olduğunu göstermekte ve bunu da sadece kendine merhametle, kendi bedenine saygısıyla başarmakta. Peki, bizlerde bunu yapmak, kendimize, kusurlarımıza, eksiklerimizle barışıp, daha iyi bir hayat yaşamak için ne bekliyoruz?

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.