1- Kafayı toplamakta güçlük çekmek, unutkanlık

Unutkanlık, odaklanamama, algılama güçlüğü gibi sorunlar sadece yaşlılıkla birlikte gelmezler. Erken yaşta başlayan bu gibi sorunlar, hormonal dengesizliklerin ya da vitamin yetersizliklerinin habercisi olabilir. Özellikle kadınlar için tiroid hormonunun mutlaka incelenmesi gerekir. Ayrıca hem erkek hem de kadınlar için, bağırsaktaki bakteri popülasyonları da dağınık düşüncelere neden olabilir. Bağırsak mikrobiyatamız beynimize bağlı olduğundan, bu yönden güçlü probiyotik bir beslenme programı, zihnimize netlik ve verimlilik kazandıracaktır.

2- Cinsel isteksizlik

Bazı çiftlerde anne-baba olmak, çok yoğun iş yaşamı ya da duygusal boşluklar cinsel yaşamı sekteye uğratabilir ancak cinsel isteksizliğin sürekli hale gelmesi sağlıklı bir durum değildir. Doktorunuza danışarak testosteron, estradiol, estriol, progesteron gibi hormonlarınızı değerlendirmesini isteyebilirsiniz. Düzensiz bir cinsel yaşamın hormonal dengesizliklerin yanı sıra depresyon, kilo alımı ve hatta kalp rahatsızlıkları gibi daha ciddi sorunlarla ilişkili olabileceği bilinmektedir.

3- Stresi yönetememek

İş, aile, ilişkiler ya da içinde yaşadığımız dünyayla ilgili genel endişelerin çok ağır basması ile birlikte sürekli stres altında olmak ve stresi yönetememek sağlığınızı mahvedebilir. Kortizol seviyeleri dengesiz olduğunda, kendimizi karamsar, endişeli, depresif ya da bilişsel olarak zayıf hissedebiliriz. Yüksek kortizol ayrıca vücutta yağ ve iltihabın artmasına neden olabilir ve bu da daha az enerji ve özgüvenimizin azalmasına yol açabilir. Stres, destek alınarak yönetilebilecek bir şeydir ve stresi yönetebildiğinizde genel sağlık ve yaşam kalitenizi iyileştirmede önemli bir adım atmış olursunuz.

4- Sürekli uyku hali

Sağlığımız için sağlıklı beslenme ve hareketlilik kadar önemli bir diğer temel unsur da düzenli gece uykusudur. Uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız ya da gün içinde sürekli uykunuz geliyorsa, uyku apnesi, yüksek tansiyon, depresyon, aşırı elektromanyetik yüklenim gibi açılardan kapsamlı bir sağlık taraması yapması için doktorunuza başvurmalısınız. Yalnızlık hissi, uyku düzeninin bozulmasında önemli bir etkendir.

5- Bacaklardaki kas seğirmeleri

Günümüzün en yaygın sağlık risklerinden biri hareketsiz yaşam şekli. Buna bağlı olarak ara sıra yaşadığımız kas seğirmesi ya da krampları da görmezden gelmeye alışmış durumdayız. Kaslarımızdaki seğirme ve spazmların sık sık meydana gelmesi, düşük magnezyum seviyelerine işaret ediyor olabilir ve zamanla bazı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bunun için badem, kabak çekirdeği ve muz gibi magnezyum bakımından zengin besinlerden destek alabileceğimiz gibi, doktorumuza danışarak vitamin takviyesi de kullanabiliriz.

6- Ellerde ve ayaklarda karıncalanma

Elleriniz ve ayaklarınız sürekli olarak karıncalanıyorsa, B12 vitamini eksikliğiniz olabilir. B12 eksikliği tedavi edilmediğinde, kansızlığa ve bazı ciddi durumlarda nörolojik hastalıklara neden olabilir. Bu yönde güçlendirilmiş bir beslenme planına ek olarak doktorunuzun tavsiyesi doğrultusunda vitamin takviyesi almanız gerekebilir.

7- Cilt kuruluğu ya da sivilceler

Kış aylarında cilt kuruluğu her ne kadar normal olarak gelişebilirse de, kaşıntılı lapa lapa döküntüler düşük yağlı beslenmenizin ve dolayısıyla yağ asidi eksikliğinizin olduğuna dair bir işaret olabilir. Cilt tipinize uygun olarak günlük nemlendirici kullanmanın yanı sıra, günlük beslenmenize avokado, ceviz, zeytin ve zeytinyağı katmanız faydalı olabilir. Öte yandan cildinizde sürekli sivilceler çıkıyorsa, çok fazla şekerli ve nişastalı yiyecekleri tüketiyor ve böylelikle yüksek kan şekeri seviyelerine neden olarak iltihaplanmayı teşvik ediyor olabileceğinize işaret edebilir.

8- Akşam olmadan çöken yorgunluk

Pizza, sandviç veya diğer ekmek bazlı yiyecekler ile karbonhidrat bakımından zengin bir beslenmeyi tercih ediyorsanız, bunları yedikten birkaç saat sonra kan şekerinizin sıçramasına ve daha sonra aniden düşmesine hazırlıklı olmalısınız. Hipoglisemi olarak da bilinen düşük kan şekeri, öğleden sonraları çöken halsizlik ve uykululuk sorununuzun sorumlusu olabilir. Kan şekeri seviyenizi korumak için protein, yağ ve lif açısından zengin sebzelerle dengelenmiş öğle yemeklerini tercih etmelisiniz.

Sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmak için...

İnanır ve çabalarsanız, her şey mümkün!

Her şey çok güzel giderken, bir anda tepetaklak olabilir. En çok da böyle anlarda yapmanız gereken şu 9 şeyi hatırlayın...

9

1- Başarıya giden kestirme bir yol yok Hayatımızı zorlaştıran ortak şeylerden birisi de çok kısıtlı bir zamanda çok fazla şey başarmak istememizdir. Ancak gerçek şu ki işler böyle yürümüyor. Şüphesiz ki bunu çoktan yaşamış ve anlamışsınızdır. En büyük hayalleriniz çok uzun bir süre gerektirecektir - belki de tüm hayatınızı. O yüzden bir günde tüm hayatınızın değişmesini beklemekten vazgeçin.

2- Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayın Başkalarının başarıları ile motive olmak ve kendinize ulaşmak için bir hedef belirlemek başka bir şey; kendinizi sürekli başkalarıyla karşılaştırmak ve değersiz hissetmek başka bir şeydir. Hatırlamanız gereken şey şu: herkesin kendine göre güçlü ya da zayıf yönleri vardır, belki de en tepeye çıkamayacaksınız ya da bunun için biraz daha zamana ihtiyacınız var. Dışarısı rekabet dolu; bu yüzden hayatı gerçekçi bir yaklaşımla yaşamakta ve her adımda kademe kademe gelişmekte fayda var.

3- Hayat bir yolculuktur; varış noktası değil Zaman zaman kendimizi yolun sonunda, her şeyi elde etmiş bir şekilde hayal ederiz. Ancak bunlara giden yolda yürümeye çalışırken çok da motivasyonumuz olmaz. Sürekli yolun sonundaki zaferi ve ödülü düşünürüz. Ancak hatırlamanız gereken şey şu: takdir size başkalarının sunduğu bir şeydir; deneyim ise sizin kendiniz için kazandığınız bir şey. Bu yolla hayatı her adımda keyifle yaşayacak, en çetin görevler bile gözünüze çok daha kolay görünecektir.

4- Başkalarının düşündükleri hakkında endişelenmeyin Başkalarının hakkımızda düşündüklerinin farkında olmak birçoğumuz için ortak bir problemdir. Bu durum hayatımızda büyük bir engel teşkil eder, hayallerimize ulaşmamızı ve hayattan keyif almamızı önler. Hayatınızı sürekli başkalarını memnun etmeye çalışarak yaşamak zorunda değilsiniz. İnsanların hakkınızda düşündükleri çok da önemli değil. Eğer böyle şeyler tarafından sürekli durdurulursanız bir görevin altından kalkmayı ve hayallerinize ulaşmayı asla başaramazsınız.

5- Hiçbir şey sonsuza dek sürmez Hayat inişlerle ve çıkışlarla doludur. Her zaman planladığınız gibi sonuçlanmaz. Böyle durumlarda ne yapmak gerekiyor? Hatırlama. Hiçbir şey sonsuza dek sürmez - endişeleriniz ve sorunlarınız bile. Bunlar size sorununuzu çözmenizde yardımcı olmayabilir ancak kesinlikle en karanlık zamanlarda önünüzü görmenizde yardımcı olacaktır. Ne kadar denerseniz deneyin yine de olmuyorsa endişelenmenin manası ne ki?

6- İnanır ve çabalarsanız, her şey mümkündür Biraz klişe olabilir; ancak inancınızı kaybetmez ve çok çalışırsanız başarmak kaderinizde var. Hayalleriniz çok büyük olabilir ve bunları asla başaramayacağınızı düşünebilirsiniz. Ama sürekli sızlanmanın daha başlamadan bir şeylerin ters gitmesinden korkmanın size ne faydası var ki? Çok çalışırsanız, kesinlikle ilerlersiniz. İşlerinizin iyi gitmediği noktada şu sözü hatırlayın: "Umudu seçtiğinizde her şey mümkündür".

7- Hayat çok kısa Hayat istediğimiz her şeyi başarabilmemiz için çok kısa. Bunu hatırlamak bize birçok şekilde yardımcı olur. Hayat kısa olduğundan, çevrenize baktığınızda gördüğünüz her şeyi başarmak zorunda değilsiniz. Bu kısacık hayat için çok fazla endişelenmenin, en küçük bir problemle perişan olmanın bir anlamı yok.

8- Başarısızlıklar, başarının ayaklarıdır Peşinde olduğunuz her şeyi bir anda başarmak zorunda değilsiniz. Hatta çoğunlukla daha ilk girişimde başarısız olmaya mahkumsunuz. Üzülüp bırakmayın. Başaramamış olsanız da işi yapmaya çalışırken bulunduğunuz girişimlerden kesinlikle bir iki şey öğrendiniz. Bu yüzden bir dahaki sefere daha kararlı olun ve daha çok çalışın. Bitiş çizgisine kesinlikle varacaksınız

9- Bir kapı kapanır, bir başkası açılır Hayatta istemiş olduğunuz her şeyi asla başaramayacaksınız. Elde ettiğiniz olumsuz sonuçları sürekli hatırlayıp hayatı kendinize işkence haline getirmenin hiçbir anlamı yok.