HT Hayat Anasayfa Kıymet bilmeyi öğrenmek | Hayatın Sesi

İnsan çoğu zaman olayların hep olumsuz tarafını görür ve bu yüzden sahip olduğu şeylerin değerini bilemez. Örneğin her sabah işe gitmek için çalan alarm sesinden şikâyet eder ama gidecek bir işi olduğu için de uyabildiği içinde şükretmez. Belki o gece uyanamayabilirdi ya da uyandığında gidecek bir işi olmayabilirdi. Fakat çoğu kez bunları görmemezlikten gelir ve çalan alarma sinirlenip durur.


Bugün bize külfet gibi gelen bazı şeyler, başkalarının hayalini kurduğu şeyler olabilir. Mesela arabamız eski bir model olabilir. Onun eskiliğinden dert yakınmak yerine, bir arabaya sahip olduğumuza minnet duymak bize daha iyi hissettirebilir. Çünkü bizim eski diye dert yakındığımız araba, başkalarının keşke benim olsa diyerek dua ettiği bir hayali olabilir. Veya günlerimiz evden işe, işten eve veya ev ile okul arasında geçiyor olabilir. Bunun sıkıcılığından dert yakınırız ama bir gün araya bir hastane işi girer, ya da mezarlık ziyareti o zaman keşke demeye başlar, şikâyet ettiğimiz rutinin aslında ne kadar değerli olduğunun farkına varırız.


İnsan biraz nankördür. Elinde olanın değerini elindeyken bilmez ve onu kaybetmek için elinden geleni ardına koymaz ve en sonunda kaybettiğinde de pişmanlık duyar, keşke öyle davranmasaydım der durur ama tren kaçmıştır artık bir kere. Geri dönüşü çok zordur. Mevlana’nın bununla ilgili çok güzel bir sözü var. Diyor ki; ‘Kıymet bilmek kaybedince arkasından ağlamak değil, yanındayken sımsıkı sarılmaktır.’ Bakış açımızı değiştirmek, hayatımızda köklü bir değişimi de beraberinde getirir. Elimizde olana şükretmek, sahip olduklarımızın değerini bilmek tüm hayatımızı değiştirir. Sağlığımızın değerini, sağlıklıyken, işimizin değerini o işe sahipken, eşimizin, dostumuzun değerini yanlarımızdayken bilmeli, varlıklarına minnet duymalıyız. Uyandığımız için, temiz kıyafetlerimiz olduğu için, istediğimiz yemekleri yiyebildiğimiz için hep şükretmeliyiz. Çünkü bizim dert yakındığımız, beğenmediğimiz, burun kıvırdığımız şeyler başkalarının hayali. Belki de hayat bizden büyük değişimler değil, küçük fark edişler ister. Her sabah uyanabildiğimize, bir bardak su içebildiğimize, sevdiğimiz birinin sesini duyabildiğimize şükretmeyi öğrenmeliyiz. Şikâyet yerine, minnetle başlamalı günlerimize. Çünkü minnet eden insan, sahip olduklarının farkında olarak yaşar; kaybettiğinde değil, yaşarken değer verir. Ve işte o zaman hayat, eksikleriyle bile tam gelir insana.


Hayatın bize sunduğu her şeyin kıymetini zamanında bilmek, huzurun ve mutluluğun en sade yoludur. Minnet etmek; yalnızca elimizdekinin değerini anlamak değil, aynı zamanda yaşamın bize sunduğu anları daha derin hissetmektir. Şikâyet etmek yerine şükretmeyi, kıyaslamak yerine kabullenmeyi seçtiğimiz de, eksiklerimiz bile zenginliğe dönüşür. Çünkü kıymet bilmek, sadece bir fark ediş değil, yaşamı güzelleştiren en sade eylemdir

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.