Kurbağa ve Murbağa, Fare ile Köstebek, okumaktan asla vazgeçmeyeceğim iki seridir. Bu iki seri, çocuk edebiyatının zamansız eserleri olmasının ötesinde, her yaşa dokunabilen anlatılarıyla benim için özel bir öneme sahiptir. Her iki seride de beni en çok etkileyen şey, gündelik olayları bu kadar basit ama bir o kadar derin ve anlamlı kılabilmeleridir. Sanki bir anlığına hayatın telaşından sıyrılıp, küçük şeylerde saklı olan mutluluğu keşfetmeye davet ederler.

Kurbağa ve Murbağa, Arnold Lobel’in kaleminden çıkan sade ama güçlü hikâyelerle doludur. Kurbağa ve Murbağa’nın dostluğu, günlük yaşamın içinden seçilmiş, samimi olaylarla anlatılır. Beraber uçurtma uçurur, korkutucu bir hikâye dinlediklerinde beraber korkarlar, kaybolan bir düğmeyi bulmak için seferber olur ve kışın tadını birlikte çıkarırlar. Lobel, sıradan anları öyle büyülü bir şekilde resmeder ki bu iki sevimli dostun maceraları, okurun kalbine sıcacık bir dokunuş bırakır.Kurbağa’nın olgun ve sakin tavırları ile Murbağa’nın daha telaşlı, biraz kaygılı hali arasındaki farklılıktan doğan çok güçlü bir uyum vardır hikâyelerde.

Fare ile Köstebek ise Joyce Dunbar’ın yazdığı ve James Mayhew’un resimlediği, başka bir dostluk öyküsünü sunar. Fare ve Köstebek’in günlük yaşantıları, gündelik hayatın içindeki küçük anların ne kadar değerli olduğunu hatırlatır. Basit ama derin hikâyeleriyle, okuru bir anda geçmişteki sıcak bir anıya veya şimdiye odaklanmaya çağırır. İçleri kıpır kıpır bahçelerindeki çiçeği görmeden edememeleri, düşen bir yaprağı havada yakalamanın yollarını aramaları…Tüm bu anlar, yaşamın küçük mutluluklarının altını çizer.

Her iki seriyi de her okuyuşumda benzer hisler uyanır içimde. Gündelik hayatın karmaşasında gözümüzün önünde duran ama çoğu zaman farkına varamadığımız o basit, güzel şeyler yeniden görünür hale gelir. Bu hikâyeler, unuttuğumuz değerleri hatırlatırken, hayata daha derin bir gözle bakmamızı sağlar. Bazen bir uçurtmanın ipinde, bazen kaybolan bir düğmenin peşinde ya da bir mektubun satırlarında saklı olan mutluluk, aslında hep oradadır. Kurbağa ve Murbağa ve Fare ile Köstebek, bu değerli anların peşine düşmemizi ve onları kutlamamızı öğütler.

Bu iki seri, sade anlatımları ve derinlikleriyle hem çocukların hem de yetişkinlerin kalbine dokunur. Hayatın karmaşasıiçinde kısa bir soluklanma, yaşamı basitleştirme ve anın güzelliğini fark etme fırsatı sunar. Her yaştan okur için zamansız birer rehber olan bu eserler, dostluğun dayanışmanın ve küçük mutlulukların ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlatır.