İlişkiler üzerine 1974’ten beri yapılan Gottman araştırmaları, mutlu ilişkilerin özelliklerinin temel özellikleri ve çiftlerin bu ilişkileri nasıl yaşadıklarını konusuna ışık tutuyor. Psikoloji İstanbul Danışmanlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Filiz Kaya ile mutlu ilişkilerin temel özellikleri üzerine sohbet ettik. İlişkisini güçlü tutabilen çiftlerin üç temel alanda iyi iş çıkardıklarını belirten Uzman Psikolog Filiz Kaya sözlerine şöyle devam ediyor: “Öncelikle yakınlıklarını ve arkadaşlıklarını, ilişkilerindeki romantizmi güçlü tutabiliyorlar; çatışmalarını iyi yönetebiliyorlar; ortak bir anlam yaratıyor ve bu ortaklık sayesinde hayatlarını keyifle sürdürebiliyorlar. Mahşerin dört atlısı (eleştiri, aşağılama, savunma ve duvar örme) gibi, ilişkileri yıkıma götüren pek çok davranıştan uzak durabiliyorlar. Birbirlerinin hayallerini gerçekleştirmek için ellerinden geleni yapıyor ve gerçekleştiremedikleri noktalarda da birbirlerine destek olabiliyorlar. Belki de en önemlisi, aralarındaki etkileşimde, olumlu ve olumsuz paylaşımları sihirli bir oranla dengede tutabiliyorlar.” Bu alanlara daha derinden bakabilmemiz için Uzman Psikolog Filiz Kaya bir yol haritası sunuyor:
Sevgi haritaları: Partnerimi iyi tanıyorum
Sevgi haritaları partilerimizin iç dünyasını ne kadar tanıdığımızla ilgili olan aşamadır. En yakın arkadaşları, iş arkadaşları kimler? Güvendiği kişiler kim, düşman olarak algıladığı kişiler kimler? En sevdiği kitaplar, filmler, gitmekten hoşlandığı restoranlar hangileri? Nerelere seyahat etmek istiyor? Hayalleri neler? Umutları, kâbusları, geleceğe dair beklentileri neler? Geçmişinde utanç duyduğu anlar, ya da en mutlu olduğu anıları hangileri? Biliyoruz ki, ilişkilerinde problem olan ve birbirlerinden uzak olan çiftler, bu soruların cevaplarını bilmiyorlar. Bildiklerini sandıkları cevaplar ise, güncelliğini uzun zaman önce yitirmiş durumda. Gerek terapi sürecinde, gerekse çiftlere ya da bireylere özel verdiğimiz eğitimlerle, çeşitli listeler, kartlar aracılığıyla, ilişkilerinin bu aşamasını, karşılıklı olarak eğlenerek, gülerek güçlendirmelerini sağlıyoruz.
İlgi ve beğeniyi paylaşmak: Sevildiğimi biliyorum
Bu aşama partnerlerin birbirlerine olan sevgi, hayranlık, saygı ve ilgilerini dillendirmeleri, partnerlerine net olarak hissettirmeleri ile ilgilidir. Hayatta kalmak için nasıl ki su ve yiyeceğe ihtiyacımız varsa, ilişkilerin de temel besini, sevildiğini hissetmekten gelir. Ancak yine de, özellikle sevgi ifadesinin alenen yapılmasının hoş karşılanmadığı ilişkilerde ilgi ve beğeniyi ifade etme konusunda ihmalkâr davranılır. Dolayısıyla bu kültürün hâkim olduğu ilişkilerde çiftler kendilerini yalnız, önemsiz, etkisiz, sevilmeyen bireyler olarak hissederler. Çünkü ilgi ve beğeninin paylaşılmadığı ilişkilerde, takdir görülmezken, ilişkiye eleştiri ve aşağılama (mahşerin dört atlısından ikisi) kültürü yayılır. Söz konusu kültürün yayılmasının sebebi, aslında ilişkide yaşanan mutsuzluktur. Karşılıklı olarak ilgi ve beğeninin ifade edilmesi ise, ilişkilerin yeniden güçlenmesini, iyileşmesini ve mutlu bir şekilde yola devam etmesini sağlamada son derece önemli bir etkendir. Çift terapisi sürecinde yer alan çalışmalar sayesinde, çiftlerin olumlu paylaşımlarının yoğun olduğu bir kültür yaratmalarını sağlamaktayız. Karşılıklı takdir, birbirine dokunma ve ilgiyi paylaşma sağlandığında romantik ilişkiler güçlenmekte, çiftler daha emin adımlarla yola devam edebilmektedir.
Birbirine yönelme: Partnerim en yakın arkadaşımdır
Bu aşama ilişkileri güçlendiren önemli bir bağlayıcı olma özelliği taşır. Romantik ilişkilerde, partnerlerin birbirleriyle bağ kurmaya çalıştıkları, bağ kurmak için girişimde bulundukları küçük anlar vardır. Güçlü ilişkilerde partnerler bu girişimlere olumlu bir karşılık verir yani bağ kurma girişimine cevap verir. Yönelmenin olmadığı çiftlerde, bu girişim karşılıksız kalırken (diğer partner o sırada yapmakta olduğu şeyi yapmaya devam eder, girişimde bulunan duyulmamış olur), karşı yönelmenin olduğu bir çiftte girişim olumsuz karşılanır. Bu küçük anlarda yaşanan bağ kurma girişimlerine verilen yanıtlar, çiftin mutlu bir şekilde yola devam edip etmeyeceğini ya da ilişkinin ayrılığa gidip gitmeyeceklerini yordamada önemli bir göstergedir. Dolayısıyla yolunda gitmeyen bir ilişkide bu döngüleri de ele aldığımızdan emin olmalıyız. Çift terapisi süreci, birbirine yönelmeyi sağlamada zengin bir müdahale yelpazesine sahiptir. Çiftlerin gerek seanslarda gerekse eğitimlerde edindikleri temel becerilerden biri de birbirine yönelme ile ilgilidir. Sevgi haritaları, ilgi ve beğeni paylaşmak ve birbirine yönelmek, ilişkideki yakınlık, arkadaşlık ve güven ortamını sağlamada, mutlaka güçlendirilmesi gereken alanlardır. Sevgi haritaları partnerlerin bireysel olarak sevildiğini tanındığını hissetmesini sağlarken; ilgi ve beğeniyi paylaşma, partnerlerin sevilme ve değerli hissetme ihtiyaçlarının karşılandığından emin olmalarını sağlamaktadır; birbirine yönelme ise, ilişkinin keyifli, eğlenceli, destekleyici bir paylaşım getirmesini sağlar. Bu üç aşama güçlü olduğunda, ilişkideki tutku ve cinselliğin kalitesi, alınan tatmin artmakta, güçlenmekte ve derinleşmektedir. Yakınlık ve arkadaşlık alanlarında sorun olan ilişkiler cinsel isteksizlik başta olmak üzere, pek çok cinsel probleme gebe olan ilişkilerdir.
Olumlu bakış açısı: Bizimkisi iyi bir ilişkidir
İlk üç aşamada her şey yolunda ise bu aşama da, olumlu bir bonus olarak karşımıza çıkar. Bu aşama, ilişkinin rengini ve modunu gösteren aşamadır. Partnerin nötr olarak sunduğu etkileşimi, diğer partnerlerin nasıl tanımladığı ile ilgilidir. Şöyle ki: basit bir “banyonun ışığını yine açık unutmuşsun” cümlesi, bir ilişkide “A, dur kapatayım,” diye yanıtlanırken, bir diğerinde “.beni kontrol etmeyi bırak!” diye cevaplanır. İlk örnek, olumlu bakış açısının baskın olduğu ilişkilerde sık yaşanırken, diğeri olumsuz bakış açısı nedeniyle aniden patlayan kavgalara sebep olur. Olumsuz bakış açısının baskın olduğu ilişkilerde saldırı ve savunma vardır, dolayısıyla her iki partner de sürekli olarak tetikte, alıngan ve kırılmaya hazır biçimde ilişkilerini sürdürürler. Bu ilişkilerde çiftler, aylar boyunca birbirleriyle kişisel tek bir cümle kurmamış, bağ kurma çabaları karşılıksız kalmış, birbirlerinden uzaklaşmış vaziyette yola devam ederler. Ancak yakınlıkları güçlüyse, yani ilk üç aşama güçlü ise, o zaman ilişkide her iki tarafın da içinde bulunmaktan keyif aldığı tatlı bir ortam vardır ve birbirlerine dair algıları olumludur. Çift terapisinde bizler, bakış açısını olumlu hale getirecek çalışmalarla ilişkiyi güçlendirmekteyiz.
Çatışmayı yönetme: Anlaşmazlıklarımızı idare edebiliriz
Araştırmalar gösteriyor ki, çift problemlerinin ancak yüzde 31’i çözülebilir problemlerdir. Kalan yüzde 69 ise, bireylerin yaşam felsefelerinden, kişilik farklılıklarından kaynaklanmaktadır; dolayısıyla tekrarlayan problemlere neden olurlar. Güçlü ilişki evinin bu aşaması, çözülebilir problemlerle ilgilidir. Bu problemleri çözebilmek için ise, çiftlerin 5 temel beceriye ihtiyaçları vardır:
Yumuşak başlangıç: Tartışmaya mahşerin dört atlısından (eleştiri, aşağılama, savunma ve duvar örme) uzak, kendi durumunu ve ihtiyacını anlatarak başlayabilme becerisi
Onarma girişimi: Tartışmanın şiddetlenmesini önleyen ya da şiddetini azaltan telafiler yapma ve yapılan girişimleri kabul etme becerisi
Kendini sakinleştirme: Tartışma sırasında fiziksel olarak sakin kalabilme, gerektiğinde ara verebilme ve duvar örmeden uzak kalabilme becerisi
Etkiyi kabul etme: Partnerden gelen ikna çabalarını duyma, partnerin bakış açısını anlamaya çalışma ve kabul edebilme becerisi
Uzlaşma: Partnerin ihtiyaçlarını ve arzularını anlayarak, orta noktada buluşabilme, esneyebilme, taviz verebilme becerisi
Çift terapisi dâhilinde bu beş beceriyi, çiftlerin çatışma süreçlerinin doğal bir parçası haline getirmekte, böylelikle tartışmalarını daha yapıcı bir sürece dönüştürmelerini sağlamaktayız.
Hayalleri gerçekleştirme: Mutlu bir gelecek beni bekliyor
İlişkilerdeki bazı problemler diğerlerinden çok farklıdır. Ardında varoluşsal bir temel, bir hayal vardır. Bu problemler çiftlerin çıkmaza girmesine neden olur yani çözülemeyen problemlerle, yüzde 69 ile ilgilidir. Çıkmazı diyaloga dönüştürmeden, temelde yatan hayalleri paylaşmadan bu problemler konusunda yol alabilmek mümkün değildir. Bu nedenle güçlü ilişki evinin bu aşamasında, hayallere odaklanırız. Birbirlerinin hayallerini, temel değerlerini, inançlarını, geçmiş öykülerini bilen çiftler, yani diyalogu sürdürebilen çiftler, partnerlerinin hayallerini gerçekleştirmek için de ellerinden geleni yapmaktadırlar. Güçlü ilişkilerde görülen bu özelliği geliştirmek için çiftlerin soru listeleri eşliğinde karşılıklı konuşmalarını sağlayarak, ilişkilerini güçlendirmekteyiz.
Ortak anlam: Biz bir takım olarak iyiyiz
Yine varoluşsal bir pencereden baktığımızda bu aşama da çiftlerin hayata dair beklentileri, bu ilişkiden bekledikleri, rolleri, değerleri, sembolleri ve anlamları açısından ortaklaşmayı sağladıkları bir alandır. İlişkinin ortak olarak kurulması, her iki kişinin de beklentilerini karşılar şekilde ritüeller, roller ve anlamlar oluşturulması sağlanır. Çift terapisi dâhilinde sunulan bir dizi çalışma ile eşlerin yeniden ilişki başlangıcına dönmeleri ve ilişkilerini baştan inşa etmeleri konusunda desteklenmeleri sağlanır. İçinde olmaktan keyif aldıkları, yaşamın genelinde tatmin hissetmelerini sağlayan bir kültür oluşturmaları sağlanır.
YORUMLAR