Rüyalar uykunun belirli aşamalarında ortaya çıkan halüsinasyonlardır. Uykunun metabolizmamızı, kan basıncımızı, beyin fonksiyonumuzu ve sağlığımızın diğer yönlerini düzenlemedeki rolü hakkında çok şey biliniyor. Ancak araştırmacıların rüyaların rolünü açıklaması oldukça zor.
Uyanık olduğunuzda düşüncelerinizin belli bir mantığı vardır. Uyuduğunuzda beyniniz hala aktiftir ancak düşünceleriniz veya rüyalarınız çoğu zaman çok az anlam ifade eder veya hiç anlam ifade etmez. Bunun nedeni, beynin mantıksal bölgelerinden ziyade duygusal merkezlerinin rüyaları tetiklemesi olabilir. Kesin bir kanıt olmasa da rüyalar genellikle son faaliyetlerinize, konuşmalarınıza veya hayatınızdaki diğer konulara dayanan otobiyografik düşüncelerdir. Ancak rüyaların rolüne ilişkin bazı popüler teoriler vardır. Araştırmacılar hala rüyaların amacı konusunda tam olarak anlaşamıyorlar. Bununla birlikte, yaygın olarak benimsenen bazı inançlar ve teoriler vardır. İşte o teoriler:
Terapist olarak rüyalar
Rüyalarınız hayatınızdaki duygusal dramalarla yüzleşmenin yolları olabilir. Beyniniz uyanık olduğunuz zamana göre çok daha duygusal bir düzeyde çalıştığı için, beyniniz duygularınızla ilgili olarak bilinçli benliğinizin kurmayacağı bağlantılar kurabilir.
Savaş ya da kaç eğitimi olarak rüyalar
Beynin rüya görme sırasında en aktif olan alanlarından biri amigdaladır. Amigdala, beynin hayatta kalma içgüdüsü ve savaş ya da kaç tepkisi ile ilişkili kısmıdır. Bir teori, amigdalanın uyku sırasında uyanık olduğunuz zamana göre daha aktif olması nedeniyle beynin sizi bir tehditle başa çıkmaya hazırlamanın bir yolu olabileceğini öne sürüyor. Neyse ki beyin sapı, REM uykusu sırasında kaslarınızı gevşeten sinir sinyalleri gönderir. Bu şekilde uykunuzda koşmaya veya yumruk atmaya çalışmazsınız.
İlham periniz olarak hayaller
Neden rüya gördüğümüze dair teorilerden biri, rüyanın yaratıcı eğilimlerimizi kolaylaştırmaya yardımcı olmasıdır. Her türden sanatçı, en yaratıcı çalışmalarından bazılarına ilham verme hayallerine itibar eder. Siz de hayatınızda bazı zamanlar harika bir film ya da şarkı fikriyle uyanmış olabilirsiniz. Normalde uyanık yaşamınızda kullanabileceğiniz ve yaratıcı akışınızı kısıtlayabilecek mantık filtresi olmadan, uyurken düşünceleriniz ve fikirleriniz hiçbir kısıtlamaya uğramaz.
Hafıza yardımcıları olarak rüyalar
Rüyaların amacı hakkında yaygın olarak kabul edilen bir teori, rüyaların önemli anıları ve öğrendiğiniz şeyleri saklamanıza, önemsiz anılardan kurtulmanıza ve karmaşık düşünce ve duyguları ayıklamanıza yardımcı olduğudur. Araştırmalar, uykunun anıların saklanmasına yardımcı olduğunu gösteriyor. Yeni bilgiler öğrenir ve uyursanız, uykunun faydası olmadan bu bilgiyi hatırlamanız istendiğinde olduğundan daha iyi hatırlayabilirsiniz.
Rüyaların hafıza depolamayı ve hatırlamayı nasıl etkilediği henüz net olarak anlaşılamamıştır. Ancak rüyalar, beynin önemli bilgileri daha verimli bir şekilde depolamasına yardımcı olurken, hafızayı ve öğrenmeyi engelleyebilecek uyaranları da engelleyebilir.
İlginizi çekebilir: Neden rüyalarımızı hatırlamayız?
Duygular, anılar ve diğer bilgilerle verimli bir şekilde başa çıkmanıza yardımcı olan rüyalar çok yararlı görünebilir. Ara sıra görülen kabus, daha korkutucu veya üzücü bir rüya olarak kabul edilir. Kabuslar genellikle stres, kaygı veya bazen bazı ilaçlara tepki olarak ortaya çıkar. Ancak sık sık kabus görüyorsanız uyku bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz. Düzenli olarak meydana gelen korkutucu rüyalar, aşağıdaki durumlarda uyku bozukluğu olarak etiketlenebilir:
- Uyuma konusunda endişeli olmana neden oluyor
- Uykunuzun sık sık bölünmesine neden olur
- Diğer uyku veya psikolojik sorunları beraberinde getirir
Birçok insan hayatı boyunca ara sıra kabuslar görür. Ancak Amerikan Uyku Derneği, nüfusun yalnızca yüzde 5'inin uyku bozukluğu olarak sürekli kabuslar gördüğünü tahmin ediyor.
Referanslar:
Debra Sullivan. “Why Do We Dream?”. Şuradan alındı: https://www.healthline.com/health/why-do-we-dream (13.04.2023).
YORUMLAR