Bir yolda yürüyorduk
Önü yok
karanlık.
Arkamızda bir sürü kalabalık
Mahşer yeri gibi.
Mutluyduk
Ya da evcilik oynuyorduk.
O kadar konuşurduk ki
Gün saat yetmeyecek korkusuyla,
Sanki bir şeyleri hisseder gibi.
Her konuşmada bir veda sözleri...
Oldu.
Hissettiğimiz ama birbirimize söylemeye bile cesaret edemediğimiz.
Yolda tektim artık.
Yorgundum da biraz sanki.
Herkes kendi kıyametinden sağ çıkmayı başarmıştı ama
Bilmiyordum neydim, neredeydim?
Kendimi aradım.
Portakal rengi saçlarımla vedalaştık önce,
Yüküm ağırdı biraz da kısaldı boyundan.
Sonra hiç nefes almamış gibi koştum.
Uzandım göğü gördüm
Güneşi, bulutu, umudu.
Aradan uzun bir zaman geçti.
Buldum.
Tekrar tanıştırdım beni benimle.
Oturdum bir kahve söyledim.
- Pardon, yanında biraz huzur alabilir miyim ?
Çok Marslı Sevgili
YORUMLAR