Adet görmek/Regl Olmak/ Ay Hali/ Mestrüasyon ya da kısaca kanamak toplumda gizli tutulan, ayıp kabul edilen, üzerinde konuşulmayan ve sır gibi saklanan bir süreç olarak algılandı uzun zaman boyunca. Oysa ki tüm sağlıklı kadınlar hayatlarının ortalama 35 senesi boyunca, her ay adet görürler, bu dünyanın yetişkin nüfusunun yarısının başına her daim gelen bir olay olduğunu hatırlamak için aslında yeterli. Lakin bir zaman gelmiş, bu doğal, fizyolojik ve her kadının başına gelen süreç ayıp, gizli, saklı, utanılır, saklanır, konuşulmaz olmuş. Türkçe'de bu dönemi tarif eden kelimelerden de bunu anlayabiliyoruz: Kirlenmek, hastalanmak...
Adet dönemi kadınların hem fiziksel hem psikolojik farklı bir ritime kavuştukları, iniş çıkışlar ve ağrılarla özdeşleşmiş bir dönem. "Yine geldi muayyen günlerin heyheylisin" denmesi bile alışıldık neredeyse...
Peki, biz meseleye çok yanlış bir yerden bakıyor ve gerçek anlamını kaçırıyor olabilir miyiz?
Kadim bilgelikler ve bunları gündelik hayatta yaşayan halklar regl dönemindeki kadınları günlük işlerden uzakta, dinlenip, rüyalarına ve sezgilerini odaklanacakları kırmızı çadırlarda ağırlarlarmış.
Peki sonra ne oldu?
Neden adet dönemi gizli ve ayıp diye etiketlendi?
Kadınların adet görmesinin gizli ve ayıp olması aslında sadece toplumsal bir algı meselesi. Yıllar boyunca ailelerde genç kızlara öğretilen bir bilgi. Genç kızlar, kadınlar senelerce pedlerini sakladılar, babalarına, erkek kardeşlerine vücutlarının ve duygularının farklılaşmış halini belli etmemeye çalıştılar, utandılar, gizlendiler, hiç kanamıyormuş gibi hayatın yoğun temposunun içinde kalmaya çalıştılar ve döngülerini yok saydılar. Oysa adet görmek kadın sağlığında çok önemli olmasının yanı sıra kadının vücudunun gücüne işaret eder.
Algı değiştikçe, varoluşun dişil enerjisi daha fazla açığa çıktıkça, daha fazla kadın bunun utanılacak sıkılınacak bir süreç olmadığının ayırdına vardıkça mestrüal dönemin gizli kalmış hediyelerine de yaklaşıyor olabiliriz. Ne de olsa, her ay kanayan ve ölmeyen bir yapımız var.
Adet gördüğümüz için buradayız
Vücudumuzdaki tüm döngülerin bir nedeni vardır. Hiçbir ilaç bu döngülerin yerini tutamaz. Menstrüal döngü de hayatın yaratıcılığı anlamına gelir. Sağlıklı bir menstrüal döngü, doğurganlığın ve üremenin anahtarıdır. Eğer düzenli adet görebiliyorsak hormonlarımız doğru çalışıyor demektir. Adet görmemek ise sağlık sorunlarının habercisi.
Menstrüal döngü sağlık kontrolüne benzer
Kadınların strese duyarlılıkları aynı zamanda sağlıklarıyla ilgili bir kontrol sistemidir. Menstrüal döngünün getirdiği duygusal değişimler ve adet döneminin fiziksel olarak nasıl geçtiği, kadının vücudunda her şeyin yolunda olup olmadığının da göstergesidir. Adet dönemini bir erken uyarı sistemi olarak görmek de mümkündür. Önemli olan ise bütün bu sürecin nasıl geçtiğine dikkat etmektir. Düzende bozulmalar görmek, doktora gitmek gerekebileceğini işaret eder. Kanser dahil pek çok hastalık, adet düzenin bozulmasına yol açabilir.
Stres yönetimini sağlar
Adet döneminde yaşanan iniş çıkışlar, duygusal tepkiler nedensiz değildir. Sinir patlamaları, ağlama krizleri ya da aşırı enerji halinin anlamı vardır. Normal zamanlarda kontrol altında tutulan içsel ve dışsal ihtiyaçlar, adet döneminde yükselir. Algı açılır, birikmiş duygusal ihtiyaçlar ortaya çıkar ve kadınlar kendilerini daha fazla fark ederler. Sınırların kaldırıldığı bu döngünün duygusal boyutu, tıpkı fiziksel anlamına benzer. Hem bedenin hem de duyguların temizlenmesidir, tıpkı bir detoks gibi. Stres kaynağı olan ve kadının içine attığı sinir, öfke, duygusallık gibi duygular dışa vurulur, bu da mental olarak zihnin tamir edilmesi anlamına gelir.
Menstural döngü kadının içsel kılavuzluğudur
Adet döneminin fiziksel ve duygusal görevlerini anlamak, takip etmek, neyin ve neden temizlendiğinin farkına varılmasını sağlar. Bunu vücudun içine direkt bir yol olarak da düşünmek mümkün. Tıpkı adet döneminin fiziksel olarak sağlığımızı kontrol etme aracı olması gibi duygusal olarak da neye ihtiyacımız olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir. Adet döneminde gösterilen duygusal tepkiler, zihinsel olarak başa çıkmakta zorlanılan bir yükü, bir boşluğu, eksikliği ifade ediyor olacaktır.
Menstural döngü, sevgi ve şefkat hormonu oksitosinle sakinleştiricidir
Adet dönemleri kendimize küçük bir iyilik yapma fırsatını sunar. Bu küçük ama çok etkili iyilik, çoğumuzun arzusudur. Sadece durun ve HİÇBİR ŞEY yapmayın. Her şeyi, tüm yapılacak işleri ve sorumlulukları bir kenara bırakın. Kanamanın başlamasıyla birlikte kendinize durmak için izin verin ve bedeninizin ve ruhunuzun temizlenmesine, oksitosinin sizi sakinleştirmesine tanıklık edin. Adet döneminin karın ağrılarını, ilaçlarla durdurmaya çalışmak yerine, aslında içimizdeki sevginin ve onun gücünün bize vermeye çalıştığı bir mesaj olduğunu fark edeceksiniz. İlaçlarla baskı altına aldığımız vücudumuzu dinlemek, adet döneminin temizliğini hissetmek, sevgiyi ve sakinliği bedenimize kabul etmek, yaşadığımız döngüyü de anlamak olacaktır.
Adet dönemi bilincimizin muhteşem doğal değişimidir
Temizlenme ve sevgi hissinin ötesinde, coşkuyla da tanışabilirsiniz, derinlerde ve sahip olduğunuz coşkuyu hissetme deneyimini bulabilirsiniz. Hayat daha güzel olabilir mi? Akıntı başladığında kendi içinize giden yolun kapısının anahtarını da bulabilirsiniz. Hiçbir şeyle ve hiç kimse ile ilgilenmeden, teknolojiden uzak, yalnızca kendinizi dinlediğiniz, dinlendiğiniz zamanlar yaratın. Sadece yarım saatliğine tüm dünyayı durdurabilirsiniz. Bu içinizdeki gücün akışını fark etmek için gerekli durmayı sağlar. Yükü omuzlarınızdan bırakın ve dinleme zamanınızı yaratın.
Menstrüal döngü şamanik bir yolculuktur
Menstrüal döngüyü anlayan, inceliklerini içselleştiren ve yaşamlarında somutlaştırabilen kadınlar doğal olarak şamandırlar, bu bir şaman pratiğidir. Döngü sürekli olarak farkındalığı ayarlar ve uyarlar. Adet öncesindeki dönemde gelişen ve doğrusal olmayan, sezgisel enerjilerinizi kullanabilirsiniz, görme ve iyileşme amacıyla menstrüal döngünün farkındalık halinin derinlerine inebilirsiniz.
YORUMLAR