Ülkemizde çok fazla bilmeyen, tüketilmeyen karabuğday, isminden dolayı tahıllar grubunda değerlendirilmesine rağmen aslında bir bitkidir. Kahverengi, üçgen şeklindeki karabuğday özellikle Rusya, Ukrayna, Polonyo, Japonya ve Çin gibi ülkelerde üretilir ve bu ülkelerde oldukça fazla tüketilmektedir. Bu ülkelere bakıldığında obezitenin çok yüksek olmadığını da görüyoruz. Beyaz ekmeğe göre tam hahıllı besinleri tüketmek sağlık açısından doğru bir seçimdir.
Karabuğdayda buğday, un, makarna, bulgur gibi tahıllarda bulunan “gluten” maddesi bulunmaz. Gluten, çölyak hastalarının kesinlikle kullanmaması gereken bir maddedir. Çünkü bu maddenin sindirimi çölyak hastalarında mümkün değilidr. Tüketilmesi durumunda ishal, gaz, şişkinlik, ağrı, kramp gibi bazı sindirim problemleri ortaya çıkar. Çölyak hastaları dışında da bazı kişilerde glutene karşı besin intoleransı (duyarlılığı) görülmektedir. Ülkemizde de kişiler bundan haberdar olmasa da sık sık rastladığımız bir durumdur. Bu kişiler gluteni hayatından uzaklaştırdığında sağlığında olumlu etkiler görülmektedir.
Lif oranı oldukça yüksek bir besindir. Bağırsakların çalışmasını kolaylaştırır. Açlık duygusunu bastırmakta oldukça fazla etkilidir. Kilo vermeye ve ideal kilonun korunmasına yardımcıdır.
Protein açısından zengin bir besindir. Protein vücut yapısında oldukça önemlidir. 100 gr karabuğday 11 gr protein içermektedir. İnsan vücudunda karabuğday proteinin %74’ü kullanılmaktadır.
Karabuğdayın yağ oranı diğer proteinden zengin besinlere göre yok denecek kadar azdır. 100 gr karabuğdayda sadece 1.6 gr yağ bulunmaktadır.Yağ içeriğine bakıldığında linoleik yağ asiti diğer tahıllara göre fazladır. Kötü kolesterolü (LDL) düşürücü, iyi kolesterolü (HDL) arttırıcı özelliği bulunmaktadır.
Kan şekerinin düzenlenmesi ve şeker hastalığını önlenmesi ve tedavisinde oldukça etkilidir. Beyaz undan yapılmış ekmek ve karabuğdayla yapılan çalışmalarda karabuğdayın kan şekeri ve insülin değerlerinin düşük olduğu görülmüştür.
Yüksek miktarda “magnezyum” içermektedir. Magnezyum kan şekerinin dengelenmesinde ve insülin salınımın azalmasında rol oynamaktadır. Bu nedenle şeker hastalığına karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Şeker hastalarının da güvenle tüketebilecekleri bir karbonhidrat kaynağıdır.
İçeriğindeki ‘kolin’ bileşiği karaciğer dostudur. Karaciğeri yağlanmasını azaltarak karaciğerin daha rahat ve kolay çalışmasını sağlar.
‘Rutin’ adı verilen flavonoid sayesinde vücudun serbest radikallerle savaşarak kalp hastalıkları ve kansere karşı koruyucu etki gösterir. Rutin aynı zamanda kan damarlarını korur, kan akışını düzenler. Hemoroid tedavisinde olumlu etkisi bulunmaktadır. Pıhtılaşmayı sağlayarak kan kaybını önleyici özellik gösterir. Meniere Hastalığı adı verilen baş dönmesi, çınlama ve işitme kaybına yol açan hastalığın tedavisinde kullanılır.
İçeriğinde “quercetin” bileşeni kan damarlarının seryleşmesini önleyerek kalp ve damar hastalıklarını engeller. Quercetin; şeker hastalığı, katarakt, peptik ülser, astım, gut hastalığı, viral ve kronik enfeksiyonlar, kronik yorgunluk sendromu ve prostat kanserinin önlenmesinde ve tedavisinde etkilidir. Ayrıca atletik performans ve dayanıklılığı arttırmak için de kullanılır.
YORUMLAR