Tatilde en önemli beklentilerden biri, bedenen ve ruhen istirahat etmek. Ancak uzun tatil süreleri çoğu zaman kişileri günlük sağlıklı yaşam alışkanlıklarından uzaklaştırıyor. Bunun sonucunda da güneş çarpmasından enfeksiyonlara, yüksek tansiyondan kalp krizine kadar ciddi sorunlar gelişebiliyor. Huzurlu ve sağlıklı bir tatil için aslında bazı küçük ayrıntılara dikkat etmek yeterli geliyor.
Tatlılar, hamur işleri, dolmalar ve tabii ki Kurban Bayramı’nın olmazsa olmazı et. Bu günlerde et tüketimi normal zamana oranla çok artıyor. Hatta öyle ki kahvaltıda, öğle yemeğinde ve akşam yemeğinde, yani günde 3 öğün bile et yenilebiliyor. Misafirliklerde ikram edilen şerbetli tatlılar da işin cabası. Tüm bu lezzetli yiyecekler fazla miktarda tüketildiğinde ise ortaya ciddi sağlık sorunları çıkabiliyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Kamuran Diğdem Özkahya, Kurban Bayramı’nda dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi veriyor.
1- Eti mutlaka 1 gün dinlendirin
Yeni kesilen etin sindirimi zor olur. Alışkanlar nedeniyle bazen kurban kesildikten hemen sonra kavrularak yeniliyor. Ancak mide sağlığınız için biraz sabretmeniz gerekiyor. Eti mutlaka 1 gün dolapta dinlendirin. Ya da bu alışkanlığınızdan vazgeçemiyorsanız en azından tadımlık miktarda yapın. Hem mideniz zorlanmasın hem de içinizde kalmasın.
2- Kırmızı eti fazla tüketmeyin
Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriğinin yüksek olması kurban bayramında kalp hastalarını da tehdit ediyor. Doymuş yağlar kalp damar tıkanıklarına ve uzun vadede de kalp krizlerine neden olabiliyor. Kalp hastalığı tanınız varsa ve ilaç kullanıyorsanız bu dönemde normalin üzerinde kırmızı et tüketmemelisiniz. Aksi takdirde ciddi sağlık sorunları yaşayabilirsiniz.
3- Et ile beraber pirinç pilavı tercih etmeyin
Kurban bayramında büyük porsiyonlarda yenen etlerin yanında bir de pirinç pilavı yemek midenizin yanında şekerinize de zarar. Bilin ki pirinç pilavı, beyaz şekerle eşdeğer. Kan şekerinizi hızlı bir şekilde yükseltiyor ve hızlı bir şekilde düşürüyor. Bu da baygınlık, gözlerde kararma gibi etkilerle kendini göstererek Kurban Bayramı’nda sizi hastanelik edebiliyor.
4- Et ile beraber salata tercih edin
Kurbanın kesilmesi ile kahvaltıda da yerini alan kırmızı et günlük et tüketim miktarının oldukça artmasına neden oluyor. Öğlen ve akşam yemeğinde de sofrada yerini alan kavurmalar günlük protein alımının fazla olmasının beraberinde posa alımının normale oranla düşmesine neden oluyor. Bu nedenle et ile birlikte bol limonlu yağsız bir salata tüketmeniz gün içerisindeki besin ögesi dengesini de sağlıyor.
5- Çekilen etleri folyolara sarmayın
Folyodaki alüminyum yüksek ve düşük ısı ile birlikte besinlere geçiyor. Derin dondurucuda folyolara sarılarak muhafaza edilen et ve kıymaya alüminyum geçiyor. Alüminyum ise kanser, anemi, kemik erimesi ve zeka geriliği gibi pek çok sağlık problemine neden olabiliyor. Çektirdiğiniz etleri bir seferde kullanacağınız miktarı ince bir tabaka haline getirdikten sonra aralarına buz dolabı poşetleri koyarak dondurabilirsiniz. Böylelikle uzun süre çözünmesini de beklememiş olursunuz.
6- Bayramların vazgeçilmezi tatlıdan vazgeçin
Yemek sonrası ikramların tatlı ağırlıklı olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Ama artık bu gerçekten kaçmanın zamanı geldi. Zaten ağır bir öğünden çıkmış olan mideye birde glisemik indeksi yüksek bir tatlı göndermek kan şekerini hızlı bir şekilde yükselteceği gibi mide sorunlarını tetikleyerek rahatsızlık hissi veriyor. Bu nedenle yemekten hemen sonra besin tüketimini sınırlandırmakta fayda var. En az 1,5 saatlik aradan sonra meyve tüketerek tatlı ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
7- Eski kurban bayramları yerini kısa tatil programlarına bıraktığı için açık büfelere de dikkat
Bayram ve tatil anlayışımızın değişmesi, yaşam koşulları, yoğun iş temposu en ufak bir tatilde bile kendimizi tatil köylerine atmamıza neden oluyor. Yaz aylarından yeni çıkan metabolizmamız daha dinlenememişken yine açık büfelerle buluşmak üzere. Aman dikkat! Yemeğe başlarken mutlaka küçük tabak alın. Önce renkli ve çeşitli besinlerden azar azar alarak yemeğinize başlayın. Yavaş yiyin ve aç gözlülük etmeyin.
8- Tatili yemek olarak değerlendirmeyin, kendinizi eve de kapatmayın
Tatilde yiyip oturmak yerine yürüyüş ile gününüzü hareketlendirin. Fiziksel aktivitenizi ne kadar artırırsanız o kadar sağlıklı bir bayram geçirirsiniz.
Bayram tatilinde kaçınmanız gereken 10 hata!
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut tatilinizde sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için kaçınmanız gereken hataları anlattı, önemli önerilerde bulundu.
Tatil trafiği stresini yaşamak
Uzun tatil haberlerinde ilk sırayı genellikle trafik çilesi alıyor. Uzun araç kuyrukları, normalin 2-3 katı süren seyahatler veya havaalanında uzun bekleyişlere sıcak hava da eklenince sağlık sorunlarının gelişmesi kaçınılmaz oluyor. Tatil trafiğinin oluşturduğu stres ve beraberinde getirdiği öfke atakları tansiyonda ciddi artışlar yaparken, ritim bozukluklarını da tetikleyebiliyor. Trafik stresinden kurtulmak için trafiğin yoğun olmadığı saatlerde yola çıkmaya özen gösterin.
Mideyi tıka basa doldurmak
Tatilcileri bekleyen en büyük tehlikelerden biri de tabi ki açık büfe yemekler. Ağır yemekler sonrasında kan koyulaşıyor ve bunun sonucunda da kalp krizi riski artıyor. Ayrıca tüketilen çok miktardaki karışık tür gıdalar nedeniyle hem mide ile bağırsak sorunları gelişebiliyor, hem de tansiyon değerlerinde artış olabiliyor. Ana öğün sayısının artması sonucu hızlıca kilo alınması da bir diğer başka önemli olumsuz etkisi. Alıştığınız öğün çeşitlerinin dışına çok çıkmamaya özen gösterin. Vücudunuzu yormayacak olan alakart yemek çeşitlerini tercih edin. Akşam saat 21.00’den sonra ana öğün yememeye de dikkat edin.
Yemekten hemen sonra güneşe çıkmak
Tatil mekanı, düşünülenin aksine yan gelip yatma yeri olmamalı. Tatil süresince düzenli spor yapmaya devam edin. Sabah ya da akşam saatlerinde yemeklerden önce yapacağınız tempolu yürüyüşler endorfin oranını arttıracak ve ana öğünlerdeki şeker tüketme isteğinizi azaltacaktır. Öğle yemeğinden hemen sonra güneşe çıkmak yerine serin bir ortamda 1-2 saat istirahat etmeye dikkat edin. Çünkü ağır bir yemek sonrası oluşacak kandaki koyulaşma ile kan basıncındaki artışa bir de öğlen dik gelen bunaltıcı güneş ışınları eklendiğinde ritim bozukluğu, tansiyon yüksekliği ile pıhtı atması gibi sağlık problemleri gelişebiliyor.
Soğuk suya aniden atlamak
Kızgın güneşten kaçıp suya dalma fikri oldukça serinletici gelebilir. Ancak özellikle soğuk suya sahip denizlerde suya aniden dalmak istenmeyen sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Geçici nefes darlıkları, tansiyon düşmesi ve çarpıntı sık gelişen yakınmaları oluşturuyor. Ayrıca soğuk duş almak da benzer sonuçlara neden olabiliyor. Çoğu duşlarda su sıcaklığı havuz ve deniz suyu sıcaklığından düşük oluyor. Doğrudan kafa bölgesine temas eden soğuk su da nefes darlığı ile baş dönmesine yol açabiliyor.
Kıyafetleri hava şartlarına göre seçmemek
Kıyafet seçiminizi hava sıcaklığını göz önüne alarak yapın. Tatilinizi sıcak bölgede geçirecekseniz açık renkte, ince, teri emen pamuklu elbiseler tercih etmeli ve yanınıza mutlaka şapka almalısınız. Açık renkli giysiler sıcağı yansıtma özelliğine sahiptir, bunun aksine koyu renkli kıyafetler ise ısıyı içeriye hapsederek vücut sıcaklığını ve terlemeyi arttırıyor. Daha soğuk bölgelere gidecekseniz eğer gece-gündüz sıcaklık farkını dikkate alın. Çünkü akşam saatlerinde düşen sıcaklık ve rüzgar soğuk algınlığı ile kas ağrılarına sebebiyet verebiliyor.
Yetersiz su içmek
Sıcaklarda vücudun sıvı ihtiyacı artıyor. Özellikle kıyı bölgelerinde nem oranı da yüksek olduğu için ter ve nefes alıp verme sonucunda daha fazla sıvı kaybediliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut ayrıca aşırı güneşe maruz kalınması sonrası gelişen güneş yorgunluğu ya da güneş çarpmasında da vücutta belirgin sıvı kaybı olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor: “Bu durum, tansiyon düşüklüğünden çarpıntı ve baygınlığa kadar uzanan sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Tatilde sıvı alımının 2 litrenin altına inmemesine özen gösterin. Temel olarak tüketeceğiniz sıvı ise su olmalı. Taze limonata, komposto ve ayran diğer tercih edeceğiniz, suya takviye sıvılardır.”
Odayı hızla soğutmak
Uzun tatil yolculuğunun ve kıyı bölgelerinde tatilin olmazsa olmazı klimalar oluyor. Ancak klimalar dikkatli kullanılmadığında kas tutulmaları, gribal rahatsızlıklar ile yüz felci gibi sağlık sorunlarını tetikleyebiliyor. Kalacağınız yerin merkezi klima temizliğini sorgulamanız, ortamı yavaş yavaş soğutmanız, geceleri uyku modunu kullanmanız ve klima üfleme yönünü yataktan farklı noktaya yönlendirmeniz klima çarpmasını önleyecektir. Dikkat etmeniz gereken bir başka nokta da klimayı doğrudan üzerinize gelmeyecek şekilde ayarlamak. Çünkü doğrudan üflemeye maruz kalmanız kas tutulmalarına yol açabiliyor.
Yüksek rakımda aşırı efor sarf etmek
Özellikle deniz seviyesinden yüksek rakıma gidecekseniz ilk günlerde yoğun tempodan uzak durmalı ve istirahat etmelisiniz. Yüksek rakımda sanılanın aksine akciğerlerin aldığı oksijen miktarı azalıyor. Atmosfer basıncındaki düşmeyle birlikte halsizlik, nefes darlığı ve kalp hızında artış olabiliyor. İlk günlerde yapacağınız koşuşturmalar ve yüklenme ciddi nefes darlıkları ile tansiyon ataklarına yol açabiliyor. Vücut bu duruma genelde 1-2 günde alışıyor.
Kırmızı eti abartmak
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut Kurban Bayramı’nı huzurlu geçirmek için et tüketiminde aşırıya kaçmamanız gerektiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: ”Özellikle kanda ürik asit seviyesi yüksek kişilerin aşırı miktarda et tüketmeleri gut atağı ile sonlanabiliyor. Günlük önerilen et tüketimi kişiden kişiye değişmekle beraber ortalama 100 gram (4-5 köfte) civarındadır. Özellikle spor yapan sağlıklı kişilerde bu oran 3-4 katına kadar çıkabiliyor. Ancak özellikle kalp ve damar hastalığı tanısı konulmuş kişilerin kırmızı et tüketimini abartmamaları kalp sağlığı açısından önem taşıyor. Çünkü uzun vadede damarların tıkanma riski yükseliyor.
YORUMLAR