X

Epilepsi yani sara, beyindeki elektriksel uyarıların anormal ve düzensiz ortaya çıkışı sonrası oluşan bir bozukluk… Nüfusun yüzde birinde görülüyor. Çocuklarda baş dönmesi, gözleri belirli bir noktaya dikme ve sabit bakış gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Avusturya Sen Jorj Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Ayataç konuyla ilgili sorularımı yanıtladı.

Epilepsinin oluş mekanizması tam olarak bilinmemekle beraber, beynin belirli bölgelerinde ani elektriksel aktivite artışları gözlemlenir. Bu elektriksel deşarj çocukta baş dönmesi, kulak çınlaması, amaçsız el, kol ve bacak hareketleri, gözleri belirli bir noktaya dikme, sabit bakış, adalelerde kasılma ve gevşeme, vücutta titreme, yere düşerek kasılma, dili ısırma, tuvaletini kaçırma şeklinde tezahür edebilir. Genellikle iki ile üç dakikalık bir süreçten sonra çocuğun yorgun bitkin bir şekilde kendine gelmesi ile sonuçlanır. Beyinin belirli bir bölgesinde oluşan bu elektriksel değişim (jeneralize epilepsi) kısmi nöbete (parsiyel nöbet) sebep olur, bazen otuz dakika ve daha fazla süren nöbetler olur. Çocuklarda bu nöbetler öncesi huzursuzluk (status epileptikus) veya durgunluk (aura) olur.


Bazı hastalıklar genetik yapı ile yakın ilişkilidir. Obezite, alerji, hipertansiyon, diyabet, kan yağlarında düzensizlik gibi, epilepsi de bu guruptan bir hastalıktır. Yaşam şekli, genetik özellik, çevre, beslenme epilepsi hastalığı için önemli faktörlerdir. Çevre ve atmosfer kirliliği, radyasyon ve nükleer tehlikeler, genetiği değiştirilmiş besinler, katkı maddeli yiyecek ve içecekler, sigara ve tütün kullanımı, farklı enfeksiyon etkenleri, fastfood beslenmenin yaygınlaşması, hormonal ve genetik mutasyon, endokrin sistemi bozan maddeler (özellikle tiroit hastalıklarının hızla artması), aşırı stres, gerginlik, yaygın depresyon, az hareketli ve statik bir yaşam tarzı, çağdaş teknolojinin getirdiklerinin yanında götürdükleri, tüm yaşam koşullarını ve hastalıkların görülme sıklığını etkilediği gibi epilepsi (sara) hastalığının toplumdaki durumunu ve görülme sıklığını da etkiler.


Çocukluğun her evresinde yenidoğan, oyun çocuğu, ergenlik dönemlerinde görülür. Yenidoğan ve bebeklik döneminde genellikle iyi seyreder. Ateşsiz ve tekrar etme özellikleri olan epilepsi nöbetleri, hipoglisemi (kan şekeri düşmesi), katılma (soluk tutma), çocukların 3 ay ile 3 yaş arası sıkça geçirdikleri ateşli havalelerden, uykuda sıçrama, tiklerden, hipokolsemi (kanda kalsiyum düşmesi), irkilme, gece korkuları, zehirlenmeler, metabolik hastalıklar, travma, senkop, migrenden ayırt edilmelidir. Nöbetler aile ve çevresini, çocuğu çok etkiler, çocuk ve ailede psikolojik korku, depresyon, panik oluşturur.


Teşhis çok dikkatli konulmalıdır. Çünkü epilepsi ilaçları, başlanınca uzun süreli (2-4 yıl) kullanılması gereken ve yan etkileri olan ilaçlardır. Teşhis EEG, Video EEG, MR, tomografi, kan analizleri gibi tetkiklerle ve ayrıntılı bir anamnez (öykü) ile konulmalıdır. Tedavi genellikle geliştirilmiş antikonvülsan (nöbeti durdurucu) ilaçlar ile yapılmaktadır. İlaçlar epilepsiyi tedavi edici değil nöbeti durdurma özelliklidir. Hekimin uzun süreli bu tıbbi tedaviyi aile ve yaş grubuna göre çocuğa uygun şekilde anlatması gereklidir. Periyodik aralar ile kullanılan ilaçların yan ve istenmeyen etkilerini gözlemlemek için kan tetkikleri yaptırılmalıdır.


Farklı epilepsi türleri olduğundan farklı tedavi sonuçları ve kişisel tedavi farklılıkları vardır. Dikkatli tedavi çocuğun normal yaşamını etkilemez.


Evet vardır.


Öncelikle sakin kalmaya çalışmalı, çocuğu yere yatırıp başının altına yumuşak bir yastık konulmalı, çarpmaları önlemek için çevredeki tehlikeli eşyaları kaldırmalı, gözlük varsa çıkarılmalı, çocuk yan yatırılmalı, ağız temizlenerek soluk yolu açık tutulmalıdır. Nöbet esnasında su içirmek, alkol ve kolonyalı pamuk ile ağzı kapamak, soğan koklatmak, kaşık veya tahta ile ağzı açmaya çalışmak tehlikelidir. Hızlıca tıbbi yardıma veya hastaneye ulaşılmalıdır. Hastalığı ile ilgili epikriz (hastalıkla ilgili tüm bilgi ve belgeleri içeren rapor) doktora gösterilmelidir.


Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Ayataç


Uyumun önemi

Çocuk, hekim, aile, okul ve sosyal çevre ilişkileri her hastalıkta olduğu gibi epilepside de çok önemli, bir uyum içinde olmalı. Sonuç olarak kesin tanısı konmuş, düzenli kontrolleri yapılan, düzenli ilaç alan, aile, hekim ve çevre ile uyumlu bir yaşam, hastalığı hakkında yaş grubuna uygun bilgilendirilen epileptik çocukların diğer çocuklardan farkı yoktur.


Tanınmış epilepsi hastaları

Epilepsi insanlık tarihi kadar eski bir hastalık; yazılı belge ve arşivlerden, antik eser ve yapılardaki simgelerden bu anlaşılabiliyor. Julius Sezar, Büyük İskender, Napoleon Bonaparte, Dostoyevski, Dante, Alfred Nobel, Van Ghogh gibi ünlüler de epilepsi hastasıydı. Bu örneklerden epilepsi hastalarının zekâ ile ilgili sorunlarının olmadığını anlıyoruz.


Epilepsi hastalığının bazı sebepleri










Röportaj: Damla Çeliktaban