Hangi unutkanlık masum hangisi tehlike işareti?
Unutkanlığın ne kadarı normal, ne kadarı değil? Unutkanlık ne zaman tehlikeli olur? İşte unutkanlıklarımızın masum ve tehlikeli halleri...
- Kişiselleştirilmiş reklamlar ve içerik, reklam ve içerik ölçümü, izleyici görüşleri ve ürün geliştirme
- Bilgileri bir cihazda depolamak ve/veya onlara cihazdan erişmek
Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Habertürk Gazetecilik A.Ş.
Unutkanlığın ne kadarı normal, ne kadarı değil? Unutkanlık ne zaman tehlikeli olur? İşte unutkanlıklarımızın masum ve tehlikeli halleri...
Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu, Nöropsikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ ile masum unutkanlığı ve tehlikeli unutkanlığı konuştu.
Unutmayan insan yok gibi. Hepimiz birçok şeyi unutuyoruz. Nöropsikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Unutkanlığın istatistiği yoktur, unutkanlık hastalıklarının istatistiği vardır” sözleriyle, bu konudaki en önemli şeyin hangi unutkanlığın normal, hangisinin hastalıklı olduğunun ayırt edilmesi olduğunu söylüyor. Unutkanlıkla ilgili hastalık, hemen herkesin aklına “Alzheimer”ı getirse de, bir kafa darbesi, beyin tümörü, ensefalit denilen beyin iltihabı, sara hastalığı, beyinde bir damarın tıkanması da unutkanlığa yol açabiliyor. Bunun için ön şartın, nedeni ne olursa olsun beynin bellek ve yeni bilgileri öğrenmeyle ilgili bölge ya da bölgelerinin etkilenmesi olduğu belirtiliyor. Bu bölgelerin etkilenmesi durumunda ortaya unutkanlık çıkıyor.
Nörolojik unutkanlık nedenleri dışında metabolizmayı ilgilendiren kimi durumlar da unutkanlığa yol açıyor. Örneğin kan şekeri inip çıkan bir kişi, daha fazla unutuyor. Tansiyonu normalden daha yüksek ya da düşük kişilerde de kafa karışıklıkları ve unutkanlık görülüyor. Aşırı diyet yapanlarda vücudun gerekli elektrolitleri ve metabolitleri alamaması nedeniyle unutkanlık meydana gelebiliyor. Hipotiroidi zihni yavaşlatarak unutkanlığa yol açan bir durumken kansızlık ve depresyonda da unutkanlığa sık rastlanıyor.
Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Alzheimer gibi hastalıklarda bile insan her şeyi birden unutmuyor” diyor ve bu hissi yaşayanların sonraları çoğu kez panik atak tanısı aldıklarını söylüyor. Bu hastalıklarda “yeni bilgileri öğrenme problemi” ön planda olduğu için, eskiden gerçekleşen olaylar, daha yakın zamanda olmuş gibi hissediliyor. Bir insan eğer üzerinden 30 yıl geçmiş bir emekliliği ya da kaybı sadece 3 ay önce olmuş gibi hissediyorsa Alzheimer başlangıcı ya da depresyondan söz ediliyor. İnsanların çocuklarını ölmüş anne-babalarına benzeterek onları öyle çağırmaları durumunu ise depresyon bile açıklayamıyor. Prof. Dr. Tanrıdağ, zaman içinde yaşanılanlarla ilgili çok ciddi algı ve bellek karışıklığı anlamına gelen bu olayın sorumlusunun Alzheimer olduğunu belirtiyor.
65 yaşın üzerindeki kişilerde önceden tanı konulan ve tedavi edilen bir psikiyatrik hastalık yoksa, kişi yakın zamanda bir yakınını kaybetmemişse ve genel anestezi altında büyük bir ameliyat geçirmemişse yukarıdaki sorulara ağırlıklı olarak “Evet” yanıtı vermesi, orta-ileri evre Alzheimer hastalığının varlığını düşündürüyor demektir.
Liv Hospital Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Nebil Yıldız unutkanlıkla ilgili merak edilenleri anlattı.
Kronik uyku eksikliği, bozukluğu, kaygı, endişe durumu, kullanılan bazı ilaçlar, yetersiz beslenme, sistemik bazı hastalıklar da unutkanlıklara, konsantrasyon güçlüğüne yol açabilir. Altta yatan durumun düzeltilmesi, çoğu zaman bu sorunun giderilmesine yardımcı olur. Hem bu sorunların saptanması, hem de daha ciddi durumların ortaya çıkarılabilmesi için mutlaka profesyonel yardım alın.