AIDS hakkında 10 yeni bilgi!
Dünyada 33 milyon HIV/AIDS taşıyıcısı var. AIDS, HIV’in yol açtığı bir bağışıklık sistemi yetersizliği sendromu ve hastalığın son aşaması.
1981’den yana 25 milyonun ölümüne yol açan bir hastalıktan bahsediyoruz. AIDS için geliştirilen tedavi yöntemleriyle yayılması kontrol altına alınarak ölüm oranlarında düşüş sağlandığını belirtmek gerekir. Birleşmiş Milletler’in hazırladığı rapora bakılırsa AIDS yakın bir zamanda ortadan kalkacak.
HIV’li 1 milyon insanın yalnızca çeyreği hastalıklarını kontrol altına almış durumda. Kontrol altına almaktan kasıt ise virüsün önlenmiş olduğudur. Kaçınmanın yolu ise herkesin düzenli olarak kontrollerini yaptırmasından geçmektedir.
HIV taşıyıcı ve aynı zamanda kanser olan iki erkeğin, kemik iliği naklinden sonra kanlarında virüse rastlanmadı. Doktorlar operasyondan sonra hastalarının hücrelerinde virüsün izine rastlamadılar. Yenilenen hücreler, hastaların bağışıklık sistemini HIV’in yeniden üreyici etkisinden koruyor.
İlaçları ücretsiz yaptığınız zaman HIV virüsünün artış hızında önemli bir azalma olacağı tespit edildi. Kanada’da bu yöntemle, enfekte olan insan sayısı son 10 yılın en düşük seviyelerine ulaşmıştır.
HIV’li gençlerin yarısından fazlası taşıyıcı olduğunun farkında değil. Bu konuda yapılan çalışmalar ayrıca gösteriyor ki yeni HIV enfeksiyonuna yakalanma %72 oranında erkekler arası cinsel ilişkide yoluyla ve neredeyse %50 oranında da genç Afro-Amerikan erkeklerde görülmektedir.
Birleşmiş Milletler’in AIDS Programı’nın raporuna göre son 10 yılda %18 oranında bir azalma söz konusu. Rapor aynı zamanda ölüm oranlarının da 2.5 milyondan 1.7 milyona düştüğünü ortaya koyuyor.
Aynı rapora göre son 10 yılda Antiretroviral tedavi ilaçlarının temini daha kolay. Önceden yıllık tutarı 10,000$ iken artık neredeyse 100$.
2004’ten beri tedavi amaçlı kullanılan Truvada’nın yüksek risk altında olan ama taşıyıcı olmayan insanlar tarafından ‘önleyici’ amaçla kullanıldığı tespit edildi. Yapılan araştırmalarda önleyici kullanımın yalnızca gay ya da biseksüel erkekler arasında değil, heteroseksüel kadınlar ve erkekler arasında da yaygın olduğu ortaya çıkmıştır. HIV’in yeni taşıyıcılarının dörtte biri heteroseksüel kadın ve erkeklerden oluşmaktadır. Araştırmacılar bunun gözden kaçırılmaması gereken önemli bir oran olduğuna işaret ediyorlar.
HIV taşıyıcısı fareler üzerinde yapılan araştırmalarda genetiği değiştirilmiş gövde hücrelerin hastalıklı hücrelere saldırıya geçtiği tespit edildi. Araştırmacılar kanıtlama ilkesi doğrultusunda henüz insan bedeninde denenmediğini ama umut verici bir gelişme olduğunun altını çiziyorlar.
Büyük risk altında olmasalar da 15-65 yaşları arasındaki insanlar büyük oranda HIV taşıyıcısı olma ihtimalini barındırıyor. Her ne kadar yetişkin hastalığı gibi görülse de herkesin risk altında olduğunu kabul etmesi gerekir.
Bütün HIV taşıyıcıları hızlıca antiretroviralle tedavi edilmeye başlanmalıdır. Daha önce antiretroviraller yalnızca hastalığın bedene yayıldığı aşamalarda kullanılması tavsiye edilirken artık daha erken dönemde kullanımın sağlanması gerekmektedir.