X

Bahar mevsiminde havada uçuşan polenler nedeniyle alerjik hastalıklar kapımızı çalıyor. Alerjiden en fazla kuşkusuz gözlerimiz etkileniyor ancak göz alerjileri tek başına görülebileceği gibi, sadece burunla ilgili olan alerjik belirtilere de eşlik edebilir. Burun akıntısı, kaşıntısı ve baş ağrısı gibi şikâyetlere ek olarak göz şikayetleri de sık görülen tablolar arasındadır.




İstanbul Göz Hastanesi doktorlarından Op. Dr. Sibel Öncü, her yaş grubundan insanın etkilendiği göz alerjilerinde sulanma, kızarıklık, kaşıntı gibi bulguların yanı sıra ışık ve güneşe karşı aşırı hassasiyetin de gözlendiğini belirtip, “Kaşınma nedeni ile gözün sürekli ellerle ovalanması, alerjik duruma ikincil olarak başka enfeksiyonların eklenmesine neden oluyor ve tablo ağırlaşıyor” dedi.




Mevsimsel alerjilerin en büyük sebebinin çiçek polenleri olduğunu belirten Dr. Öncü, “Gözde kaşınma, kızarıklık ve reaksiyona bağlı gelişen damar genişlemesi oluşur. Bu sebeple şiddetli yanma ışığa bakamama, yabancı cisim hissi ve bulanık görme meydana gelir. Kapak içlerinde alerjiye bağlı oluşan kabarık lezyonlar gözün sağlam kornea tabakasına baskı yaparak astigmat ve görme bozukluğu dahi yapabilir.

Havada uçuşan polenler, kimyasallar alerjik reaksiyona neden olan bir dizi olayı başlatır. Tüm bunların sonunda dokularda iltihabi inflitrasyon ve ödem meydana gelir. Bu durum gözde şişme, kızarıklık, aşırı kaşıntı hissi ve sulanmaya neden olur. Erken teşhis edilen vakalarda hastalara çoğunlukla lokal uygulanan damla ve pomadlar yeterli olur.”dedi.




Dr. Öncü “muayenede göz kapakları, kirpikler ve kornea dikkatle incelenir. Bazen göz kapakları ters çevrilerek arka yüzeylerinin incelenmesi gerekebilir. Bazı mikrobik hastalıklar, sebebi bilinmeyen iltihabi durumlar, göz kapağı iltihapları, bazı cilt hastalıklarının göz bulguları, kuru göz hastalığı, gözün damar tabakasının iltihabi hastalıkları, böcek ısırıkları, kirpik diplerine yerleşen parazitler göz alerjisini taklit eden bir tablo meydana getirebilir. Tedavi aşamasında ise, soğuk kompres, antialerjik tedavi lokal ve oral olarak uygulanır. Ayrıca UV filtreli güneş gözlükleri kullanılması önerilir. En önemlisi şikâyetler başlar başlamaz göz hekimine müracaat ederek erken teşhis ve tedavilerden yararlanmanız uygundur” diye ekledi.




Göz alerjisinin tedavi edilmemesinin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Op. Dr. Sibel Öncü “ İlerlemiş aşamada göz kapaklarında düşme ve kısılma olur. Yapışkan sıvı akıntısı meydana gelir. Daha ilerlemiş vakalarda ise kornea tabakasında önce noktasal yaralar (punktat epitelyopati) daha sonra makroerozyonlar (büyük yaralar) oluşur. Uygun tedavi yapılmadığı takdirde kötü sonuçlar doğurabilip, görme kaybı meydana getirebilir. “uyarısında bulundu.




Evde alerjen maddelerden daha az etkilenmek için şunlara dikkat etmeliyiz;







Op. Dr. Sibel Öncü