Safra kesesi, karaciğerin alt kısmında bulunan torba şeklinde bir organdır. Sırt bölgesinde, karın bölgesinin sağ üst kısmında ya da midenin üstünde herhangi bir ağrı hissettiğinizde safra kesesi taşlarına sebep olma ihtimali göz önüne alınarak, derhal bir uzmana danışılmalıdır. Çok üzerine düşülmeyen ve dikkate alınmayan bu ağrılar ciddi hastalıklara yol açabilir. Safra yollarında meydana gelen tıkanmalar, safra taşları ve iltihaplanmalar çok sık rastlanıldığı için ihmal edilmemelidir. İlerleyen yaşla birlikte alınan kilo fazlalılığı sebebiyle, özellikle kadınlarda safra kesesi taşları oldukça sık görülmektedir.
Gaz şikayetleri ve yemek sonrası hazımsızlıkların baş göstermesiyle safra kesesi taşları sebebiyle görülen iltihaplanmalar karın bölgesinde şiddetli ağrılara yol açar. Karnın sağ üst bölgesinde beliren ağrılarla birlikte şiddetli sancı, bulantı, ateş ve iştahsızlık belirtiler arasında yer alıyor. Safra kesesi taşının keseden ana safra yollarına düşmesi durumda safra yollarının tıkanmasıyla sırt ağrılarına ve pankreas iltihaplarına bağlı olarak hayati tehlike taşıyan rahatsızlıklara sebep olabilir.
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Prof. Dr. Sümer Yamaner, safra kesesi taşı hakkında bilgiler verdi.
Safra kesesi taşı ne gibi şikayetlere yol açar?
Safra kesesi taşı herhangi bir şikayete yol açmayacağı gibi çok şiddetli akut ağrılarla acil ameliyat gerektirebilecek klinik tablolara kadar farklı şekillerde kendini gösterebilir. Taş, safra kesesinin boynuna sıkışıp safra kesesinin boşalmasını engelleyebilir. Bu durumda kasılan safra kesesi içindeki basınç artarak bizim 'visseral ağrı' dediğimiz 'iç organ ağrısı'na yol açar. Bu ağrı göbekle göğüs kafesi arasındaki bölümde ve ortada hissedilir. Hastalar sıklıkla 'gazları olduğunu' ya da 'midelerinin ağrıdığını' söylerler.
Bu ağrı şiddetli olduğunda buna 'biliyer kolik' ya da 'safra kesesi koliği' deriz. Safra keseindeki gerilme daha çok artar da kan dolaşımı bozulmaya başlarsa artık safra kesesi duvarında iltihaplanma başlayabilir. Bu durumda ağrı karnın sağ üst kesiminde, sıklıkla da sırta vurur tarzdadır. Nefes alırken batma olabilir ve ağrı artar. Artık 'akut kolesistit'ten söz edebiliriz.
Şikayete yol açan safra kesesi taşları varlığında, hastanın ameliyata mani olacak özel bir durumu yoksa cerrahi girişimle safra kesesi taşlarla birlikte çıkarılmalıdır. Ameliyata engel olacak çok ciddi bir sağlık sorunu varsa, bilgisayarlı tomografi veya ultrasonografi kılavuzluğunda safra kesesine ince bir tüp yerleştirilip safra boşaltılarak (kolesistostomi) geçici de olsa bir iyileşme sağlanabilir.
Şikayete yol açmayan taşlar söz konusu ise ne yapılmalı?
Bu oldukça tartışmalı bir konu. Ancak aslında çok net kriterlerimiz olduğu söylenebilir. Öncelikle gerçekten herhangi bir şikayete yol açmadığından emin olunmalıdır. Bu hastanın öyküsünün derinleştirilmesi ile sağlanır. Çünkü öykü derinleştirildiğinde aslında hastada özellikle yemek sonraları karında gaz hissi olduğu ortaya konulabilir. Hastanın 'gaz' dediği şey birçok durumda bizim 'iç organ ağrısı' olarak tanımladığımız durumdur.
Temel kural olarak, genel tıbbi durumu iyice değerlendirildiğinde, 20 yıl ve üzerinde yaşam süresi beklentisi olan insanlarda safra kesesi taşı şikayete yol açmasa bile ameliyat önerilmelidir. Bunun dışında şeker hastalarında da ameliyat önerilmelidir çünkü şeker hastaları akut kolesistit olduğunda normal şahıslardan çok daha az ağrı hissederler ama enfeksiyon çok daha hızlı yayılır ve safra kesesi delinerek çok ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Safra kesesinde çok küçük (3 mm’den küçük) taşların varlığı da bir ameliyat sebebidir zira bu taşlar bazen ana safra kanalına geçerek sarılık ve safra kanalı iltihabına (kolanjit) yol açabilirler. Kolanjit ölüm riski bile taşıyabilen bir durumdur.
Safra kesesi taşı ameliyatlarında safra kesesi tamamen mi alınır yoksa sadece taşlar mı alınır? Safra kesesi ameliyatında uygulanan yöntemler nelerdir?
Tedavinin tek yolu safra kesesini taşlarla birlikte çıkarmaktır. Bu ameliyat bugün standart olarak laparoskopik yani kapalı yöntemle yapılmaktadır. Teknolojik gelişmeler sonucu tek delikten laparoskopi ve robotik ameliyatlar da yapılabilmektedir. Ancak her kapalı ameliyatta açığa geçiş riski mevcuttur. Bu riskin genel olarak yüzde 5’in altında olduğu söylenebilir. Bu risk erkek hastalarda, daha önce karın ameliyatı geçirmiş kişilerde ve acil ameliyatlarda daha yüksektir. Açık ameliyata geçilmesi daha büyük bir yara, ameliyat sonrası daha geç derlenme, yara enfeksiyonu ve fıtığı gibi riskleri de beraberinde getirmektedir.
Ameliyat laparoskopik olursa hasta ne kadar zamanda ayağa kalkar? Ameliyat sonrası kaç günde işe dönülür?
Komplikasyonsuz bir ameliyat sonrası ameliyat akşamı hastalar ayağa kaldırılır, ertesi gün taburcu edilir ve yaklaşık bir hafta içinde işlerine ve günlük yaşamlarına geri dönerler.
Safra kesesi ameliyatından sonra gıda kısıtlamaları olur mu?
Hayır! Yağlı yememek, yumurta yememek gibi uygulamaların tarihsel anlamı dışında bir yeri yok. Kişi genel sağlık durumuna göre ameliyattan önce nasıl besleniyorsa ameliyattan sonra da öyle beslenmeye devam edecektir.
YORUMLAR