HT Hayat Anasayfa Horlama tedavisi ile uyku keyfinize kaldığınız yerden devam edin… | Sağlık

Hepimiz yakın ve uzak çevresinde oturduğu yerde uyuklayan, bilgisayar başında, direksiyon başında uykuya dalan, yemekten sonra uyuklamaya başlayan, sabahları uyanmakta zorlanan, ne kadar uyusa da yorgun uyanan ve uykusunda horlayan insanlar görebiliriz...


Uyku ile ilgili tüm sorularımızın cevabını Emsey Hospital’dan, KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Suat Turgut’tan aldık.


Kişinin kendisini ve çevresindekileri rahatsız eden; “horlama” sorunu ve uykuda nefes alma güçlüğü olan “uyku apne sendromu” gibi durumlar hem uyku ve yaşam kalitemizi hem de sağlığımızı doğrudan olumsuz etkiliyor.


Uyku Apnesi Sendromu’nun belirtileri nelerdir, kimlerde daha sık görülür?

Uyku apnesi sıklıkla; kısa ve kalın boyunlu, alt çenesi daha küçük ve geride olan, bademcikleri büyük, dili büyük, sinüziti ve reflüsü olan erkeklerde daha sık görülür. Fakat çocuk ve kadınlarda da görülebilmektedir.


Uyku apnesinin 3 önemli belirtisi horlama, tanıklı apne (hastanın uyurken nefesinin durduğunun veya zorlandığının izlenmesi) ve gündüz aşırı uyku halidir.


Diğer belirtiler ise şunlardır:

  • Yeterli süre uyumasına rağmen, sabahları zor uyanma ve yorgunluk hissi
  • Yeterli süre uyumalarına rağmen, gün içinde uykulu hissetme
  • Horlamaların, diğer odalardan bile duyulabilecek kadar şiddetli olması
  • Gece, nefes alamama hissi ile uyanma
  • Uykuda nefesin durduğunun izlenmesi
  • Gece içinde, en az bir kez tuvalete gitme ihtiyacının olması
  • Geceleri baş, boyun veya göğsümde terleme
  • Sabah ağız kuruluğu ile uyanma
  • Sabah baş ağrısı ile uyanma
  • Toplantılarda, bir şeyler okurken veya TV seyrederken uyuyakalma
  • Uykulu olma nedeniyle, eskisi kadar uzun süre araba kullanamama
  • Gün içinde dayanılmaz uyku atakları yaşama

Uyku Apnesi Sendromu nasıl tedavi edilir?

Uyku apnesi sendromunda; fazla kilosu olan hastaların zayıflaması, sigara kullananların sigarayı bırakmaları, uyumadan en fazla 4 saat önce alkol almayı bırakmaları, uyku verici ve anti-histaminik içeren ilaçların kullanımının tekrar gözden geçirilmesi, sırt üstü yatınca hastalığı ortaya çıkan hastalarda sırt üstü yatmanın engellenmesi gibi önlemler hayat kurtarıcı olabilmektedir.


Ancak, bu önlemlerin alınması bazen, hastalığın tamamen iyileşmesi için yeterli değildir. Bu gibi durumlarda, hava yolunu kapatan dokuların alınması, küçültülmesi veya gerginleştirilmesini sağlayan cerrahi girişimlere de yer verilmektedir.”

Tedavi yöntemleri…

Faringoplasti ameliyatları: Çoğunlukla, genel anestezi altında yapılan ameliyatta küçük dil, yumuşak damak ve bademcikler çevresindeki dokulara yeniden şekil verilir. Çoğu zaman, bu işlemlerle birlikte bademcikler de alınır. Ameliyat sonrasında iyileşme, genellikle 4-6 haftada tamamlanır. Bu ameliyatlar, uyku apnesinin cerrahi tedavisinde en sık kullanılan yöntemdir.


Radyofrekans cerrahisi (RF): Uyku apnesinde, çoğunlukla diğer cerrahi yöntemlere yardımcı olarak kullanılan bu yöntemde, yumuşak damağın gerginleştirilmek istenen bölgelerine ve gerekiyorsa dilin arka kısmına özel bir cihaz ile radyo dalgaları uygulanması sağlanır. Radyo dalgalarının, yumuşak damak dokusu ve dil içinde oluşturduğu etki zamanla damağın gerginleşmesini ve dil kökünün küçülmesini sağlar. Her uygulamada, tedavi etkisinin ortaya çıkması için 6 hafta geçmesi gerekir ve 3 ay aralıklarla olmak üzere birkaç uygulama tekrarı gerekir.


Dil kökünü öne çekmeye yönelik ameliyatlar: Bu ameliyatlar, dil kökünün hava yolunu tıkadığı hastalarda, dil kaslarının bağlı olduğu Hyoid kemiğin veya çene kemiğinin bir parçasının öne çekilerek solunum yolunun genişletilmesini sağlar.


Diğer yardımcı cerrahiler: Burun bölmesi eğriliğinin (semptum deviasyonu) düzeltilmesi, müzmin sinüzitin cerrahi tedavisi, büyük bademciklerin (toksillektomi) ve varsa geniz etinin alınması (adenoidektomi), çene yapısında bozukluk varsa çene kemiklerinin pozisyonunu düzeltici cerrahiler de uyku apnesini tedavi etmek amacıyla kullanılmaktadır.


Trakeotomi: Bu cerrahi yöntem ancak diğer tedavi yöntemleri işe yaramadığında ve hayati tehdit oluşturacak derecede şiddetli uyku apnesinde nadiren kullanılır. Boyundan nefes borusuna açılan bir delik ve bunun içine yerleştirilen bir kanül aracılığıyla nefes alınması sağlanır. Gündüz kapatılabilen bu açıklık uyurken havanın tıkanan boğaz bölgesine uğramadan doğrudan nefes borusuna ulaşmasını sağlar.


Cpap

Ameliyata uygun olmayan veya ameliyatla iyi sonuç alınamayan hastalarda kullanılan ve başarı yüzdesi çok yüksek olan bir yöntem de CPAP adı verilen bir cihazın kullanılmasıdır. Bu cihaz uyku sırasında takılan bir maske ile basınçlı hava solunmasını sağlar. Bu basınçlı hava ile solunum yollarının uyku sırasında daralması önlenmiş olur. Nerdeyse bütün hastalar bu cihazdan fayda görür. CPAP'ın dezavantajları, bir maske takılmak zorunda kalınması, çok pahalı olması, cihazın çıkardığı gürültünün hastayı rahatsız etmesi sayılabilir.


Ağız içi araç nedir?


Seçilmiş hastalarda, horlama ve uyku apnesi tedavisinde kullanılan ve genellikle alt çeneyi veya dili ön tarafta tutmayı amaçlayan aparatlardır. Diş hekimleri tarafından yapılmaktadır.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.