Havaların ısınmaya başladığı bugünlerde, güneşin ve kadınların cildini kapatan makyaj malzemelerinin kanser üzerindeki etkisi bir adım öne çıkıyor. Erkeklerde daha sık karşılaşılan cilt kanseri, son yıllarda tüm dünyada artış göstermesiyle dikkat çekiyor.

Cilt kanseri, en çok vücudun güneş gördüğü bölgelerde ortaya çıkıyor; bilinçsiz kozmetik ürün kullanımı ve sigara alışkanlığı da kanser konusunda sahip olunan riski artırıyor. Emsey Hospital Onkoloji Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.

Cilt kanserinde petrolden elde edilen kozmetikler büyük risk grubunda

Günümüzde çok sayıda kozmetik üründe, petrolden elde edilen bazı kimyasallar kullanılır. Petrolden elde edilen bu malzemeler; şampuan, cilt nemlendirici kremleri, saç boyası gibi çok sayıda farklı ürün grubunda yer alır.

Petrolden elde edilen maddeleri içeren ürünlerin bilinçsiz bir şekilde, sıklıkla kullanımı cilt kanseri açısından risk grubu oluşturur, kanserin gelişmesine zemin hazırlar. Kanser türleri arasında oldukça yaygın olan cilt kanserinin başlıca işaretleri; ciltte kalınlaşma başlangıcı, cildin pullanması veya kuruyarak kanaması olarak öne çıkar.

Cilt kanserinin görülme sıklığını, yaşam şartları ve ten rengi etkiler

Cilt kanserinin görülme sıklığında, yaşam şartları ve kişinin ten rengi belirleyicidir. Buna göre; cilt kanserinin güneşe maruz kalan baş, boyun, el ve kollarda %90, yüz bölgesinde %85, burunda ise yaklaşık %30 - 40 oranında görülme olasılığı vardır.

Beyaz ırkta; mavi gözlü, açık tenli, sarışın, kızıl ve kolay güneş yanığı olan insanlarda risk daha hızlı bir artış gösterir. Siyah ırkta ise, bu risk daha düşük seyreder. Yapılan araştırmalar; beyaz ırkta her 6 kişiden birinin cilt kanserine yakalanma riski taşıdığına işaret eder.

Erkeklerde, kadınlara oranla daha sık karşılaşılan cilt kanseri hastalığı, ölüm oranının düşük olması nedeniyle ihmal edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ayrıca cilt kanseri açısından ilerleyen yaş da bir risk grubu anlamına gelir.

Güneş ışınları kanseri tetikleyebilir

Güneşten yeryüzüne uzanan Ultraviyole radyasyon; kişilerin DNA’sında hasara sebebiyet vermesi ve bağışıklık sistemi üzerinden baskılayıcı rol üstlenmesi gibi nedenlerle cilt kanseri oluşumunu tetikler.

Ultraviyole ışınları ve cilt kanserini konu alan araştırmaların sonuçlarına göre; ozon tabakasındaki yüzde bir oranındaki incelme, cilt kanseri riski açısından yüzde 4’lük bir artış anlamına gelebilir. Bu da insan sağlığı açısından, oldukça önemli bir değerdir.

Cilt kanserine karşı koruyucu bir besin; yoğurt

Kalsiyum açısından oldukça zengin bir besin olan yoğurt, vücuttaki sistemleri ve bağışıklığı korumaya yardımcı olur. Yoğurt kadınlarda ilerleyen yaşla birlikte artış gösteren kemik erimesine karşı koruma sağladığı gibi, cilt ve meme kanserine karşı da koruyucu rol üstlenir.

Yoğurt yemeklerde besin olarak tüketilmesinin yanı sıra, cilde maske olarak uygulandığında da cilt kanserine karşı koruyucu olur ve cildin daha sağlıklı olmasına uygun zemini hazırlar.