Enerji bedenini bozan unsurlar neler?

İnsanoğlu yalnızca fizik bedeninden oluşmuyor. Bir de enerji bedenimiz var. Enerji bedenimizin olumsuz etkilenmesi hücresel strese, hücresel stres ise kansere kadar birçok hastalığa sebep olur. İşte enerji dengemizi bozan unsurları ve neler yapabileceğimize ilişkin bazı öneriler... 1- Elektormanyetik kirlilikElektromanyetik dalgalar, kullandığımız elektronik alet çokluğu nedeniyle günlük yaşamımızda giderek artarken, bunun yol açtığı rahatsızlıklara ilişkin araştırmalar da artıyor. Özellikle bağışıklık sistemini güçsüz düşürdüğü ve bu nedenle de birçok hastalığa davetiye çıkardığı bilinen elektromanyetik kirliliğin en önemli kaynakları yüksek gerilim hatları, kablosuz İnternet ağları, cep telefonları, mikrodalga fırınlar, saç kurutma makinaları, elektrikli ulaşım ağları.... 2- Olumsuz zemin unsurları Bunun yanında enerji bedenimizi bozan başka unsurlar da var. Örneğin yer altı su damarları en çok bilinen zararlı ışınları yayar. Bilinen diğer olumsuz zemin unsurlarını jeolojik kırıklar, fay hatları, maden yatakları, kömür ocakları, petrol yatakları olarak sıralayabiliriz. Bunların tespiti için bir yapı biyoloğu ile görüşebilirsiniz. Sonuçta her insan hayatını sağlıklı bir evde geçirmek ister. Örneğin başta tarihi camii, kilise gibi ibadethaneler olmak üzere tarihi yerleşim yerlerine gittiğinizde ciddi bir sükûnet ve huzur hissedersiniz. İşte bu onların doğru zeminler üzerine kurulmasından kaynaklanıyor... . 3- Bazı seramik yüzeyler ve granit Radyoaktivitenin hiç dikkat çekmeyen bir başka nedeni de evimizdeki seramik yüzeyler olabilir. Özellikle İtalya'dan gelen beyaz sırlı fayans ve seramiklerin oradaki maden bölgesinde çıkarılan hammaddeden kaynaklanan çok yüksek bir radyoaktif değere sahip olduğu biliniyor. Aynı şekilde granit mutfak tezgahlarının kullanımı da önerilmiyor.. 4- Sağlıksız gece uykusu Öte yandan gece sağlıklı uykunun büyük önemi bulunuyor. Gece uykusu, vücudun dinlenmesi için gereken, tüm hücrelerin istirahatla geçirdiği ve gündüze oran çok daha fazla hassas oldukları bir dönemdir. Bu nedenle gece uykusu sırasında elektromanyetik yüklenime maruz kalınması insan vücudu ve özellikle de kan yapısı için aşırı zararlıdır. Sinir sistemimiz elektrokimyasal bir temele dayandığından, kanımız ve vücudumuz elektromanyetik yüklere tepki gösteren demir içerdiğinden ve vücudumuzda yapısı olumsuz etkilenebilecek su bulunduğundan, manyetik bir ortamda uyuyan insan kendini güvende hissedemez, uykusunu alamaz, dinlenmiş bir şekilde uyanamaz. Yatak odamızda kesinlikle televizyon, telefon, modem bulundurmamalıyız. Komşularımızın yatak odalarımızın duvarına paralel televizyon yerleştirmediklerinden de emin olmalıyız. Ayrıca doğal taşlar da birer elektromanyetik alan kaynağıdır. Doğal taşlı takılarımızı yatak odalarımızda tutmamalıyız. Günümüzde her ne kadar kullanımı azalsa da hala kış günlerinde başvurulan elektrik battaniyelerin kullanımına son vermeliyiz. Gece mutlaka karanlıkta uyumalıyız.. 5- Yerden ısıtma sistemleri Yerden ısıtma sistemleri de elektrik gerilimini artırır. Bu sistemler bir taraftan zemindeki su akımı nedeniyle yerkürenin manyetik alanını etkiler, bir taraftan da en ince parçacıkların sürekli havada uçuşmalarına sebep olur. Tıbben birçok solunum yolu hastalığına neden oldukları biliniyor. Yerden ısıtma kullanan pek çok kadının varis sorunu yaşadığı dikkat çekici bir veridir. Bu da bacak bölgesindeki yüksek sıcaklıktan kaynaklanıyor.. 6- Metro hatları ve havaalanlarına yakında ya da gökdelenlerin üst katlarında oturmak Metro hatları ve havaalanlarına yakın yaşayanların, gökdelenlerin üst katlarında yaşayanların da elektromanyetik denge açısından risk taşıdıklarını söylemeliyiz. Tercih şansınız varsa metro ve havaalanlarından uzakta yaşamayı tercih edin.. 7- Amalgam diş dolgusu ve metal diş telleri Son olarak bir başka şaşırtıcı konuya dikkat çekmek istiyorum: Amalgam (siyah) diş dolguları ve metal diş telleri de enerji bedenimizi olumsuz etkileyen unsurlardan biridir. Amalgam dolgu, ağza ışınsal alanlar üzerinde yerleştirildiği takdirde, ışınsal yük olmadan yapılan işlemde olduğundan çok daha fazla toksinin bağırsaklara inmesini tetikler. Metaller ise telsiz ışınları ve ışınım alanları için anten görevi görür. Yani ağzımıza alıcı yerleştirmiş oluruz..