Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de şeker hastalığı, obezite ve yüksek tansiyon görülme sıklığının giderek arttığını ve bunlarla ilişkili olarak böbrek hastalığına yakalanan kişi sayısının da maalesef artış göstermektedir diyen Dr. Emel Işıktaş Sayılar, "Böbreklerimiz, sağlığımız için diğer organlarımıza kıyasla çok daha önemli ve kıymetlidir. Vücuda girmiş yabancı maddelerin atılması, vücut sıvı dengesinin ayarlanması, tansiyon kontrolü, kan yapımı ve kemik olgunlaşması gibi hayati görevleri vardır. Böbrek hastalıkları erken saptandığında sıklıkla önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir. Farkındalığın ve erken tanısının düşük olması birçok hastada buna olanak vermemektedir" dedi.
"En sık görülen şikayetler halsizlik ve yorgunluk"
Dr. Sayılar, böbrek hastalarında en sık görülen şikayetlerin halsizlik ve yorgunluk olduğunu vurguladı. Sayılar, "Göz kapakları ve bacaklarda şişlik, ani ve sürekli tansiyon yüksekliği, geceleri daha çok olmak üzere sık sık idrara çıkma veya idrar miktarında azalma, kanlı idrar yapma, iştahsızlık, bulantı, kusma, kaşınma, el ve ayaklarda uyuşma, belin iki veya tek tarafında yan ağrıları, uyku bozuklukları gibi şikâyetler de böbrek hastalığını işaret edebilir. Ayrıca böbreklerde ilerleyen yaşla birlikte önemli değişimler olduğu ve yaşlılarda daha kolay böbrek yetmezliği geliştiği de unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Böbrek hastalıklarının en sık nedeni şeker hastalığı ve yüksek tansiyon olduğu vurgulayan Dr. Sayılar, "Ülkemizde yapılan son araştırmalara göre her 7 kişiden 1'inde şeker hastalığı ve her 3 kişiden 1'inde yüksek tansiyon bulunduğunu göz önüne alırsak böbrek hastalığı riskinin ne denli yüksek olduğunu fark edebiliriz. Bu hastalıkların dışında böbrek iltihabı, ailesel geçen kistik hastalıklar, taş hastalığı, prostat sorunları, sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları da böbreklerde işlev kaybına yol açmaktadır" diye konuştu.
"İki büyük tehlike ise aşırı tuz tüketimi ve ağrı kesici kullanımı"
"En az bu hastalıklar kadar önemli, böbrek yetmezliğine neden olan iki büyük tehlike ise aşırı tuz tüketimi ve ağrı kesici kullanımıdır' diyen Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Emel Işıktaş Sayılar, şöyle devam etti:
"Ülkemizde kişi başına tüketilen tuz miktarı normal tüketimin 3 katıdır. Özellikle zeytin, peynir, turşu, salça, hazır gıdalar, kuruyemiş, dondurulmuş ürünler ve salam sosis gibi tuz içeriği yüksek gıdaların kullanımında bilinçli ve dikkatli olunmalıdır. Gereksiz ve yanlış ilaç kullanımı ise günümüzde ülkemizdeki önemli bir sağlık sorunudur. Başta ağrı kesiciler olmak üzere tüm ilaçlar bilinçli tüketilmeli, mümkün olan en düşük dozda ve en az sayıda ilaç kullanılmadır."
Böbrek işlevindeki bozulmayı kan ve idrar tahlili yaparak tespit etmenin mümkün olduğunu belirten Dr. Sayılar, "Böbreklerin ultrasonografik olarak değerlendirilmesi de bizlere böbrekte gelişen hasar hakkında önemli ipuçları verir. Özellikle yüksek tansiyon ve şeker hastalığı olan kişilerin yılda en az bir kez doktora başvurması ve bu tetkiklerin yapılması oldukça önemlidir. Böbrek fonksiyonlarında ne kadar kayıp olduğu ve bu kaybın geçici mi kalıcı mı olduğuna karar verilip tedavi ve takibe başlanılarak hastaların yaşam süresi ve kalitesi arttırılmaktadır" dedi.
YORUMLAR