Artan sıvı kaybının halsizlik, baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, böbrek yetmezliği hatta bilinç kaybı bile yapabileceğini söyleyen Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat, "Özellikle kalp, böbrek veya karaciğer gibi sıvı dengesinin belirli bir dengede olması gereken hastalar kendilerine çok dikkat etmeli, almaları gereken sıvı miktarını doktorlarına sormalıdır. Sağlıklı kişiler eğer aşırı miktarda su kaybetmiyorsa genellikle günde 2-3 litre sıvı almalıdır" dedi.
22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle konuyla ilgili sağlıklı uyarılarda bulunan Akpolat, "Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60'ı sudur. Yeterli sıvı alamazsak kısa sürede ciddi sorunlarla karşılaşırız. Suyun vücudumuzdaki dengesi böbrekler başta olmak üzere birçok organ tarafından sağlanır. İdrar, dışkı, ter ve solunum yolu ile kaybettiğimiz suyu yediğimiz yemekler, içtiğimiz su/sıvı ile yerine koyar, vücut için gereken dengeyi bir çaba sarf etmeden sağlarız." diye konuştu.
Prof. Akpolat, su alımı konusunda şu tavsiyelerde bulundu: "Yaşam için vazgeçilmez bir madde olan suyun vücudumuzdaki dengesi böbrekler başta olmak üzere birçok organ tarafından sağlanır. İdrar, dışkı, ter ve solunum yolu ile kaybettiğimiz suyu yediğimiz yemekler, içtiğimiz su/sıvılar ile yerine koyar, vücut için gereken dengeyi farkında olmadan sağlarız. Sıvı kaybı özellikle yaşlılarda ve bebeklerde problem yaratabilir. Sokakta, özellikle güneşli havalarda oynayan veya çok yüksek ateşi olan çocuklar farkında olmadan sıvı kaybedebilir. İshal, kusma gibi olağan dışı sıvı kayıpları yaşlı ve çocuklarda dramatik sorunlara yol açabilir.
Su kaybının en sık belirtisi susuzluk hissi ve halsizliktir, ağız kurur. Halsiz kalan kişi kendini kötü hisseder, canı bir şey yapmak istemez. Sıvı kaybı artınca baş dönmesi, çarpıntı, tansiyon düşüklüğü ortaya çıkar. İleri sıvı kayıplarında tansiyon düşer, nabız artar, kas krampları oluşur, böbrek yetmezliği ortaya çıkar ve bilinç kaybı olabilir. Aşırı sıvı kayıplarına bağlı ortaya çıkan sorunlar kalp, beyin, böbrek, karaciğer gibi organlarda ilave bozukluklara yol açar. Bu bozuklukları tedavi etmektense önlemek daha kolaydır. Bu nedenle özellikle kalp, böbrek veya karaciğer gibi sıvı dengesinin belirli bir dengede olması gereken hastalar kendilerine çok dikkat etmeli, almaları gereken sıvı miktarını doktorlarına sormalıdır. Sağlıklı kişiler eğer aşırı miktarda su kaybetmiyorsa genellikle günde 2-3 litre sıvı almaları yeterlidir."
Az su içmek uzun dönemde tehlikeli
Böbrek taşı ve tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonu olan hastalarda su içmenin çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Tekin Akpolat, şunları kaydetti: "Tuvalete gitmemek için su içmemek böbrek taşı, idrar yolları enfeksiyonunun yanı sıra işeme ile ilgili bozukluklara da yol açar. Su içemeyen veya içmeyi sevmeyenler alternatif sıvıları tercih edebilirler. Meyve suları, çay, kahve, kompostolar, ayran, süt, limonata, taze meyve suları, karpuz, kavun gibi meyveler iyi seçeneklerdir. Meyve suları şeker hastalarında veya çocuklarda problem yaratabilir. Tuzlu ayran da kalp veya yüksek tansiyon hastalarında sorun yaratabilir. "
YORUMLAR