Tiroid kanserleri, bugün bütün kanserler içerisinde cerrahi yöntemlerle etkin olarak tedavi edilebilen birkaç kanser türünden biridir. Boynun ön tarafında yer alan tiroid bezi, küçük bir organ olmasına karşın, akla gelebilecek hemen hemen tüm vücut işlevlerinin yürütülmesinde önemli roller üstleniyor. Bu nedenle tiroid bezinde gelişen sorunlar, uzun süre tedavi edilmezlerse ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
Tiroid kanserleri Türkiye'de ve tüm dünyada yaygın olarak görülen baş - boyun kanserleri arasında yer alıyor. Bilimsel verilere bağlı kalarak, doğru stratejiler belirlendiğinde, tedaviye çok iyi yanıt alınabiliyor.
Tiroid kanserli hastaların tedavileri endokrin cerrahı, endokrinoloji uzmanı ve nükleer tıp veya bazen onkoloji uzmanı, patolog, iç hastalıkları uzmanı, biyokimya uzmanı, radyoloji uzmanı ve hemşirenin içinde bulunduğu bir ekip tarafından yapılıyor.
Tiroid kanserlerinde cerrahi tedavi seçenekleri nelerdir?
Cerrahi tedavi, tümör tipine göre değişiyor. Bir santimin üzerindeki papiller ve folliküler kanserlerde çoğunlukla total tiroidektomi denen, tüm tiroid dokusunun alındığı ameliyat şekli tercih ediliyor. Total tiroidektominin en önemli üstünlüğü, ameliyat sonrası radyoaktif iyotla yapılabilen taramalarda boyunda ya da vücudun herhangi bir yerinde başka tiroid dokusunun bulunup bulunmadığının rahatlıkla belirlenebilmesi geliyor. Küçük ve uzak yayılımların erken belirlenmesi, bu odakların daha etkin yok edilebilmesini sağlıyor. Ayrıca, yeniden kanser oluşumunu izlemede önemli olan tiroglobulin testi, total tiroidektomi hastalarda daha güvenli bir şekilde kullanılıyor. Bütün bunların sonucunda küçük yayılımların erken tanısı ve tedavisi daha kolay yapılabiliyor.
Totale yakın tiroidektomi, yani hastalıklı tarafın tamamı, diğer lobun ise yalnızca büyük bir kısmının çıkarılması, tekniklerin gelişmediği dönemlerde yakın dokuları korumak için daha sık yapılırdı; bugün için uygulamalarımız arasında değil.
Ayrıca tiroid kanserinin bir kısmında, boyunda tümor dokusu içerdiği düşünülen ya da bilinen lenf nodlarının da total tiroidektomiye ek olarak çıkarılması gerekiyor.
Folliküler kanser
Papiller, kanserlerden sonra en sık görülen ikinci tiroid kanseridir. Bunlar en çok 50–60 yaşlarında görülüyor. Bu tipte tümor hücreleri komşu damarları zedeleyip kan dolaşımı yoluyla akciğer, kemik ve beyne ulaşabiliyor. İğne biyopsisi, iyi huylu folliküler lezyonlar ile kötü huylu folliküler lezyonları genellikle ayırt edemiyor. Bu nedenle, "folliküler lezyon" tanısı alan hastalara ya total tiroidektomi yapılıyor ya da nodülün olduğu tarafın tamamı çıkarılıp patoloji sonucuna göre davranılıyor. Patolojide mikroskopik olarak 1 cm’den büyük olan kötü huylu bir tümör ya da damarlara veya tiroid zarına yayılmış tümör hücreleri saptanırsa, ikinci bir ameliyatla geride kalan tiroid dokusu da çıkarılıyor. Tümör 1 cm’den küçük ise ve yayılım göstermiyorsa, ikinci bir ameliyata gerek kalmıyor.
'Hürthle' hücreli tiroid kanserlerinde total tiroidektomi en emniyetli tedavi yöntemi olarak görülüyor.
Medüller tiroid kanseri, tiroidde tiroid hormonu üreten hücrelerin değil, kalsiyum dengesinde görev alan kalsitonin hormonunu üreten hücrelerin kanseridir. Bu nedenle biyopsi ile birlikte kalsitonin hormon düzeyi de tanı koymada kullanılıyor. Bu grup hastaların dörtte birinde, ailevi hastalık bulunuyor. Birden fazla odakta olma özelliği bulunduğundan total tiroidektomi ve lenf nodlarına yönelik boyun disseksiyonu yapılması gerekiyor. Bu türün, iyotu tutmaması nedeni ile tedavisinde radyoaktif iyotun yeri yoktur.
Anaplastik tiroid kanseri en hızlı ilerleyen ve gidişi en kötü olan kanserlerdendir. Tümörün komplikasyonu az ise ameliyatla çıkarılır. Ancak bir çok hastada tümör, büyüklüğü ve yayılmış olması nedeniyle çıkarılamaz haldedir. Bu hastaların ilaç tedavisi (kemoterapi) ve ışın tedavisinden (radyoterapi) 2-3 hafta sonra ameliyat edilebilirlikleri yeniden değerlendirilir.
Tiroid ameliyatlarından sonra ilaç kullanılıyor mu?
Beyinden salgılanan ve tiroid hücreleri üzerine uyarıcı etkisi olan TSH, bazı tiroid kanserlerinde de büyümeyi uyardığından, bu hormonun baskılanması amaçlı hastalara tiroid hormonu veriliyor. Bu yolla tiroidin baskılanması, tümörün yineleme olasılığını düşürüyor. Ayrıca, total tiroidektomi yapılmış olması halinde de vücudun tiroid hormonu gereksinimini sağlamak için tiroid ilacı kullanmak gerekiyor.
Tiroid kanserinin risk faktörleri nelerdir?
- Ses kısıklığı
- Ailede tiroid kanserli birinin bulunması
- Geçmişte boyuna radyasyon uygulanmış olması
- İlaç tedavisine yanıt vermeyen ve hızla büyüyen tiroid nodülleri
- 20 yaş altı veya 60 yaş üstü kişilerde saptanan nodüller
- Sert veya yandaş lenf nodu ile beraber yapışık, hareketsiz nodüllerde kanser olma olasılığı artıyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı - Prof. Dr. Metin Çakmakçı
YORUMLAR