Zamanı yavaşlatmak mümkün mü?
Yaşlanıp hayatlarınız yoğunlaştıkça zamanın neden daha hızla akıp gittiğini hiç merak ettiniz mi? Aslında cevap oldukça basit: İçinde bulunduğunuz ana yoğunlaşmadığınız için!
- Kişiselleştirilmiş reklamlar ve içerik, reklam ve içerik ölçümü, izleyici görüşleri ve ürün geliştirme
- Bilgileri bir cihazda depolamak ve/veya onlara cihazdan erişmek
Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Habertürk Gazetecilik A.Ş.
Yaşlanıp hayatlarınız yoğunlaştıkça zamanın neden daha hızla akıp gittiğini hiç merak ettiniz mi? Aslında cevap oldukça basit: İçinde bulunduğunuz ana yoğunlaşmadığınız için!
Birçoğumuz bu duyguyu iyi biliyor. Olgunlaştıkça ve günlerimizi yoğun iş ya da başka aktivitelerle doldurdukça, zaman sanki uçup gidiyor ve biz farkına bile varamıyoruz. Nöro-bilimsel araştırmaların buna bir cevabı var. Değişen bizim zaman algımız. Beynin zamanın nasıl geçtiğini algılama durumuna göre, günlerin uzun ya da kısa olduğunu ya da acele içinde geçtiğini düşünüyoruz. Aslında zaman algısı kontrol edebileceğimiz bir şey. İçinde bulunduğumuz ana dikkat edip, etrafınızda olan şeyleri aktif olarak fark etmeye başlayarak, zamanı yavaşlatabilirsiniz. Zaman yönetimi tekniklerini de deneyebilirsiniz.
Büyük ihtimalle “günler uzun ama yıllar kısa” deyimini duymuşsunuzdur. Dikkatli düşünürseniz bu deyiş aslında çok doğru. Mesela sabah trafiğinde işe gitmek için uğraşırken, zaman geçmek bilmiyor ama geriye dönüp baktığınızda zamanın nasıl geçmiş olduğunu anlayamıyorsunuz. Yapılan araştırmalara göre bunun nedeni, etrafınızda olup bitene dikkat etmiyorsunuz ve beyniniz yeni bilgiler edinmiyor.
Akıp giden zamandan şikâyetçiyseniz, durup etrafınızda olup bitenin farkına varmaya çalışın. Eski bir budist öğretisi olan “mindfulness” ya da “farkındalık” batı toplumlarında popüler olmaya başladı. Bu öğretinin temelinde bulunduğunuz anın ve yerin tam anlamıyla farkında olmanız gerekliliği yatıyor. Bu şekilde, bilimsel araştırmaların da desteklediği gibi, beyniniz daha fazla bilgiyi depolamaya başlıyor ve zamanın hızla akıp geçtiği algısı ortadan kalkıyor.
“Farkındalık” kişilerin yaşadıkları anın değerini anlamalarına, dolayısı ile zamanın daha yavaş geçtiğini hissetmelerini sağlıyor. Ayrıca, ilginç ya da zevk aldığımız olaylara dikkatinizi yoğunlaştırmak, ruh halinizin ve modunuzun da yükselmesine neden oluyor. Bu nedenle, “farkındalık” pratikleri yapmak kaygı ve depresyon problemi olan kişiler için oldukça faydalı. Farkındalık ve mutluluğa dair bu öneriler işinize yarayabilir.
Bazen mutlu bir zihin yapısını korumak güç olabilir. Mutluluk duygusu, tıpkı diğerlerinde olduğu gibi, her zaman kalıcı değildir. Yine de mutluluğa ihtiyaç olduğunda sürdürmenin ya da artırmanın yolları vardır.