İş ve yaşam dengesi tüm çalışanların ortak meselesi. Büyük şirketler mutlu ve verimli çalışanların iş-yaşam dengesini gözetmeye kafa yorsa hatta bazı ülkeler haftada 4 gün çalışma gibi uygulamalara geçse de bazı çalışanlar için iş ve yaşam dengesini kurmak hala çok zor. Acaba geçici bir yoğunluk mu yaşıyorsunuz yoksa dengeyi sağlamakta zorlanıyor musunuz? Aşağıdaki maddeler sizin için doğruysa, iş yaşam dengenizin bozulduğunu söylemek mümkün.
İşler boyunuzu aştı
İşe gittiğiniz her gün, yapılacaklar listeniz uzadıkça uzuyor ve siz artık bunu bitirmenin imkansız hale geldiğini düşünüyorsunuz. Minimalist ailelerin zaman yönetimi teknikleri işinize yarayabilir.
Yardım isteyemiyorsunuz
Çevrenizdekilerin sizin için düşündükleri önemli. Sizin kendi hayatınızla bile başa çıkmadığınızı sanmamaları için; nadiren bile olsa arkadaşlarınızdan ya da komşularınızdan size ufak bir iyilik yapmalarını rica etmezsiniz.
"Çocuklarımı özlüyorum"
Çocuklarınızın hayatında olan biten şeyleri kaçırmaya başladınız. Programlarında yer alan bazı detayları atlıyor, ders notlarını bilmiyorsunuz. Genellikle ''Çocuklarımla oynadığım oyunları özlemeye başladım dersiniz.''
"Hiç keyif almıyorum"
İş hayatının nesi eğlenceli olabilir ki? diyenler olsa da iş yaşamının bazı yönleri gerçekten eğlenceli olabilir. Ancak siz, çalıştığınız saatlerin büyük çoğunluğunu en ufak bir gülümseme olmadan geçiriyorsunuz. Hatta neredeyse çoğu zaman ''İş yerinde olmaktansa her nerede olursam olayım.'' diyorsunuz.
Çözüm yolları
Eğer yukarıdaki soruların üç ya da dört tanesine ''doğru'' olarak cevap verdiyseniz, iş yaşantınızın dengesi bozulmuş olabilir. Çünkü uzmanlar, çalışma hayatınıza bakış şeklinizin ve çalışırken hissettiklerinizin, iş yaşamınızda dengeli olup olmadığınızın ipuçlarını verdiğini söylüyor. Siz de çalışma yaşamı ve ev hayatınız arasındaki dengeyi artık kuramadığınızı düşünüyorsanız, bu yazıyı okumanızda fayda var:
Kendi kendinizi programlayın
İnanılmaz şekilde yoğun mu çalışıyorsunuz? ''Neredeyse nadiren oturup kendime vakit ayırabilecek, yemek yiyebilecek hatta oturup sakince birkaç nefes alabilecek zaman bulamamaktan mı şikayetçisiniz? O zaman kendiniz için, iş stresinden kurtulup sakin ve boş zamanlar yaratma yolları aramanın vakti gelmiş demektir. Bunu yapacak olan sizsiniz. Fazla iş yükü altında iseniz, tüm yükü neden sizin sırtlamanız gerekiyor? Karşılığını maddi olarak alsanız bile buna değiyor mu? Tüm işler acil mi yoksa bazıları gün ortası geçtikten sonra yapılabilir mi? Hangi işler için eleman desteği artırılabilir? Kendinizi bir yönetici olarak düşünün ve durum değerlendirmesi yapın. Yönetici olan sizseniz, kendi işiniz dahi olsa "yaşamak" için zamana ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Sağlığınızı kaybetmeniz, tüm işleri önemsiz hale getirir. Gerekirse profesyonel danışmanlık alın. Denge sağlamanın mutlaka bir yolu bulunur. Başucunuza bir defter koymakla güne başlayabilirsiniz.
Her işe en iyi şekilde yetişmek zorunda değilsiniz
Bir danışmanlık şirketinde çalışan Çağla G., her gün mutlaka yapması gereken üç şeyin listesini yaptığını söylüyor. ''Sonuçta 1 gün içinde yalnızca 24 saatimiz olduğu için, kendimizi buna göre ayarlamalıyız öyle değil mi?'' diyen Çağla; yapacağınız şeyleri listelemek, önemlileri ve daha az önemli olanları planlamanın kendinizi gerçekten daha dengeli hissetmenizi sağladığını belirtiyor. Buna ek olarak, ailenizin önceliklerine göre kendinizi organize edebilirsiniz diyor. Ve ekliyor; ''Sonuçta her maçta aynı anda kazanmak zorunda değilsiniz, bazen birinde beklemede kalırken diğerinde golünüzü atabilirsiniz. Bunun için önceliklerinizi planlayarak kontrollü ve sakin bir şekilde yol almalısınız.''
Her şeyi kendi başınıza yapmayın
Uzmanlar; bazen öyle anlar olur ki evle işe aynı anda yetişebilmeniz gerekir, ancak elbette aynı anda iki yerde birden olamazsınız. Böyle anlarda hem ev alanınızda hem de iş yaşamınızda yardım istemekten çekinmeyin diyor. Örneğin çocuğunuzu okula götürmeyi, bir komşunuzdan rica edebilirsiniz. Siz de onlara hafta sonunda başka bir iyilik yapabilirsiniz. Ya da bir iş arkadaşınızdan sizin vardiyanızı almasını rica edebilirsiniz. Haftaya da onun başı sıkıştığında siz onun yerine vardiya alır, ödeşirsiniz.
Hayatınızı korku filmine çevirmeyin: Çalıştığınız ortamı gerçekten hiç sevmiyor olabilirsiniz. Böyle durumlarda sanki 'boş yere vakit kaybediyorum, burada olmaktansa evde olmalıydım' ya da 'burada ne işim var? şimdi evde keyif yapardım' diye düşünebilirsiniz. Bunların gerçekçi düşünceler olmadığını kısa süre içinde siz de fark edersiniz ancak düşünce girdabından uzak kalmak o kadar da kolay olmayabilir. Bu tür anlarda, kendinizi ne kadar iyi organize ederseniz, o kadar daha az yıpranmış hissedersiniz. Ayrıca evdeki ve iş yerinizdeki hayatınızı da kontrol altına almış olursunuz. Mükemmeliyetçi olmayın!
İşinizin sevilecek yönlerini bulun
Hepimizin maaşlarımıza ihtiyacımız var. Ama sadece ay sonunda alacağınız ödeme için işinize katlanıyorsanız, kendinizi fazlasıyla dengesiz hissedersiniz. Bu konularda uzmanlık sahibi doktorlar, Pazartesi sabahları için, ‘Endişe etmeyin çünkü herkes gibi siz de stresli hissedeceksiniz’ diyor. Hep kötü şeylere takılmayın, siz en iyisi, işinizi sevdiğiniz anları gözünüzde canlandırın. Mutlaka keyifli anları da vardır öyle değil mi? Kendinizi kendiniz motive edin. İşinizden dolayı sürekli söylenmek yerine, işinizin sevdiğiniz yönlerine odaklanabilirsiniz.
YORUMLAR