Kendimize zaman zaman sorarız, ‘Ben dünyaya neden geldim?’ Bireysel seviyede bu soruya eminim çok sayıda değişik cevap vardır. Ancak hepimizi bir araya getiren belki de tek cevap var: Yeni nesli devam ettirmek için!
Bu temel içgüdüyle donatılarak dünyaya geliriz; genlerimizde var. Olmasaydı tahminime göre insanoğlunun nesli hızlı bir şekilde yeryüzünden silinip giderdi. Ama bu öyle güçlü bir içgüdü ki, yapılan hesaplara göre dünyaya şu ana kadar yaklaşık 100 milyar insan gelip gitmiş. Siz de bu serüvende anne ve baba olarak çocuğunuz için en iyisini yapacaksınız, emin olun. İçgüdülerinize güvenin yeter!
Anne-babalık zor zanaat!
Bebeğinizi dokuz ay boyunca taşıyacaksınız, ağrılı bir süreçle doğuracaksınız, onu emzirmek için uğraşacaksınız, kusunca veya kaka yapınca temizleyeceksiniz, geceleri uykusuz kalacaksınız. Özetle, ona bakarken eski, rahat düzeninizden kopmanın yanı sıra, kendi temel ihtiyaçlarınıza bile cevap veremeyebilirsiniz. Ancak ne ilginçtir ki o varlık bir tek gülümsemeyle, yaptığı tüm olumsuzlukları silip yok edecektir. İşte yeni neslin devamını sağlama güdüsü bu kadar önemli ve bu kadar güçlü.
Bilinçli olan anne ve babalar bu önemin farkındadır. Bu nedenle hedefleri, ailelerine ve topluma herhangi bir birey getirmek değil, sağlıklı, mutlu ve kaliteli bir insanı katmaktır. İşte bu hedef doğrultusunda ebeveynler gerilebiliyor.
Çocuk büyütürken…
Yeni anne-babalar neden gerilir? Geriliminiz düzgün birey yetiştirme hedefi seçmenizden kaynaklanmaz, bu hedefe nasıl ulaşırım sorusunun cevabına ulaşmaya çalışırken olur. Cevaba ulaşmanız kolay olsaydı gerilmezdiniz. Peki, bugünkü anne ve babaların cevaba ulaşmaları neden zor oluyor? Cevabı şu: Eskiden büyürken evde en az 6-7 kardeş olurdu ve büyük olan kardeş, küçük kardeşe bakardı. Bunu yaparken de çocuk yetiştirme konusunda farkına varmadan, çok değerli tecrübeler kazanırdı. Aynı zamanda anne ve babalar olarak yalnızca bir veya iki çocuk yapılmazdı; biraz önce dediğim gibi bir sürü çocuk olurdu. Bir çocuktan sonra da ebeveyn tecrübe kazanmış olurdu ve diğerlerine daha rahat ve bilinçli bakardı. Tabii bir de eski aile ve komşuluk ilişkileri daha güçlüydü. Tecrübesiz anneye, anneanne, babaanne, komşular seve seve yardım ederlerdi. Çünkü yakın ve müsaitlerdi.
Modern yaşam bazen eskiyi aratıyor
Günümüzde çoğu zaman eğitim hayatı bitene kadar evinde annesi ve babası her şeyine koşmuş evlatlar ebeveyn oluyor. Tecrübesizler, ailelerinden uzaklar ve komşuluk ilişkilerinden de herhalde bahsetmeme gerek yok. Günün anne ve babaları, gerçekten zor durumdasınız! Sözü nereye getiriyorum? Hedefim bir karamsarlık mesajı vermek mi? Kesinlikle hayır! Karı, koca, evlat ve çalışan kimliklerinize bir yenisi eklenir. Belki de en önemlisi, anne veya baba. Bu taşıması kolay bir kimlik değildir ama o kadar güzeldir ki ona dört kolla sarılırsınız. Unutmayın, yeni bir bebeğin doğumuyla, yeni bir anne ve yeni bir baba da dünyaya gelir. O, bu işte nasıl acemiyse siz de öylesiniz. O bir bebeğin yapacaklarını öğrenirken siz de anne veya babalığı öğreneceksiniz. O nasıl emmeyi öğreniyorsa, siz de emzirmeyi öğreneceksiniz. O nasıl kaka yapmayıöğreniyorsa, temizlemeyi öğreneceksiniz. O nasıl ağlamayı öğreniyorsa, şefkat göstermeyi öğreneceksiniz. 2 aylıkken ona, ‘Neden yürümüyorsun, iki bacağın var ya!’ demeniz ne kadar mantıksızsa, donatımınızın yetersiz olduğu bir konuda ‘Ben bunu neden yapamıyorum.’ demeniz de o kadar mantıksız. Bu nice örneklerle aslında birlikte büyüyeceğinizi ve öğreneceğinizi kabul etmeniz gerekir.
Çocuğunuz çok şanslı çünkü...
Evladınızı yetiştirirken cevabını bilmediğiniz bir konuya takılırsanız o zaman bilgi kaynaklarınıza başvurun. Bu kaynaklar tecrübeli anne veya babalar, kitaplar, dergiler veya dikkatlice seçeceğiniz internet siteleri olabilir. Şüphesiz, kaynaklarınızın başında da çocuğunuzun doktoru olacaktır. Geometride en güçlü iki boyutlu şekil üçgendir. Ebeveyn, çocuk ve doktor arasında kurulan bir üçgen de çok güçlü bir yapıyı meydana getirecektir.
Tüm bu nedenlerden dolayı anne ve babalara sesleniyorum: derin bir nefes alın ve rahat olun. Sizin bebeğiniz şanslı. Neden mi? Çünkü onu seven, şefkatli birer anne ve babası var. Çünkü savaş olmayan bir ülkede yaşıyor. Çünkü temiz su kaynakları var. Çünkü açlık ve kıtlık yok. Çünkü sağlık hizmetleri ve aşılar var. Çünkü başvurabileceğiniz çocuk doktorunuz var.
Mükemmeliyetçi bir dünyada, dokusunda mükemmellik olmayan insanoğlunu, mükemmel yapmaya çalışmayın. İçinde bir cevher var; parlamasına yardımcı olun, yeter.
YORUMLAR