Skleroderma hastalığı, sistemik skleroz adıyla da biliniyor. Pulmoner Hipertansiyon ve Skleroderma Hasta Derneği’nin paylaştığı bilgilere göre Sistemik Skleroz, nadir görülen bir otoimmün hastalık. Otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminin yanlış bir tepki vererek vücudun normal dokularına saldırması üzerine gelişen hastalıklara verilen genel isim. Omoimmün hastalıklar arasında romatoid artirit, inflamatuar bağırsak hastalığı, MS, Tip 1 diyabet gibi bilindik hastalıklar yer alıyor.
Otoimmün hastalık durumunda bağışıklık sistemi eklemleri, cildi veya bazı organ ve dokuları yabancı olarak algılıyor ve bunlara saldırıyor. Skleroderma hastalığı da bir çeşit otoimmün hastalık olarak cildi, çeşitli organları ve dokuları etkiliyor. Lokalize (bölgesel) ve sistemik olarak iki türü bulunuyor. Bölgesel türünde vücudun yalnızca belli türleri etkileniyor. Belirtiler cilt, cilde bağlı dokular ve kaslarla sınırlı kalıyor. Sistemik türü olan sistemik skleroz cildin yanı sıra kalp, yemek borusu, mide, böbrekler, akciğerler, sindirim sistemi ve iç organları etkileyebiliyor.
Skleroderma bağ dokusu, kan damarları ve bağ dokusu ile ilgili bir hastalık olarak özetleniyor. Kollajen doku hastalıkları arasında yer alıyor ancak hem romatizmal hem de bağ dokusu hastalığı olarak da değerlendiriliyor. Kaslarda, eklemlerde ya da liflerde ağrı, yanma, acı, hareket kısıtlılığı, ağız kuruluğu gibi şikayetlere yol açıyor. Teşhis dermatolog, romatolog, akciğer uzmanı, ortopedist veya pratisyen hekimler tarafından yapılabiliyor. Hastaların süreç boyunca farklı uzmanlara görünmesi gerekebiliyor ancak skleroderma hastaları genel olarak romatologların takibinde oluyor. Konuyla ilgili deneyimli hekimler tarafından kolayca tespit edilebilse de nadir görülen bir hastalık olduğu için klinik deneyim önem kazanıyor.
Skleroderma kimlerde görülüyor?
Milyonda 250 kişide 1 rastlanan hastalığın Türkiye’de 20.000 kişiyi etkilediği tahmin ediliyor. Skleroderma hastalığı, kadınlarda, erkeklerden 4 kat daha fazla görülüyor. Yaş grubu olarak ise hastalığa en sık 25-55 yaş aralığında rastlanıyor. Skleroderma, ince bağırsakta aşırı bakteri üremesi olarak özetlenebilen SIBO sebeplerinden biri de olabiliyor. SİBO Hastalığı hakkında bilmeniz gerekenler...
Deride kırmızı lekeler... Skleroderma belirtileri nelerdir?
Her bireyde belirtileri ve seyri değişen Skleroderma, anlaşılması ve yönetilmesi zorlayıcı olabilen bir hastalık. Vücudunun hangi kısımlarının etkilenme düzeyi kişiden kişiye değişebiliyor. Bu da belirtileri her hastada farklı hale getiriyor. Hastalığın ilk belirtileri bölgesel lekeler şeklinde ortaya çıkıyor. Skleroderma’nın Yunanca’dan gelen kelime anlamı ise “sert deri”. Sürecin ilerleyen safhalarında derinin gerginliği ve sertliği anormal düzeylere ulaşıyor. Deriyi tutan Skleroderma ellerin ve yüzün sertleşmesine neden oluyor. Bölgesel olduğunda oval olarak şekillenen ve sıkılaşan sert ve kırmızı lekeler şeklinde görülüyor. Çoğunlukla göğüste, karında ve sırtta çıkan bu lekeler yüzde, kollarda ve bacaklarda da görülebiliyor. Sistemik Skleroderma’da ise iç organlar etkileniyor.
Fiziksel sakatlığa neden olabilecek şekilde seyretme ihtimali bulunduğu için hasta yakınlarının hastalığın seyri ve tedavisi konusunda bilgilenmeleri önemli hale geliyor. Bu sebeple çalışan Pulmoner Hipertansiyon ve Skleroderma Hasta Derneği gibi gruplarla irtibatta olmak hastaya ve yakınlarına destek sağlayabiliyor.
Skleroderma neden olur?
Bu hastalığın kesin nedeni bilinmese de bağışıklık sistemi sorunları, dış etkenler veya genetik sebepler sorumlu gösterilebiliyor. Kesin tedavi konusunda çalışmalar devam etse de erken teşhis ve farklı disiplinlerden uzmanların sıkı takibi sonucunda hastaların yaşam kalitesi olabildiğince korunarak organ zararlarının önüne geçilebiliyor ve hastalığın takibi yapılabiliyor.
Referans: "Skleroderma Nedir?" Pulmoner Hipertansiyon ve Skleroderma Hasta Derneği. https://www.pahssc.org.tr/hastalik/2/skleroderma-nedir
YORUMLAR