HT Hayat Anasayfa Sürekli kıyaslanmak zorunda mıyız? | Sağlık

Yaşamın ilk yıllarından beri kıyas, insan hayatında büyük bir yer tutar. Çevredekileri gözlemleyerek ve kendiyle kıyaslayarak ilk davranışlarını oluşturan insan, bu aşamada bu özellikten oldukça faydalansa da ilerleyen zamanlarda durum tersine dönebilir. İster içeriden ister dışarıdan olsun sürekli bir kıyas halinde olmak, mutluluğun önündeki en büyük engel olabilir. Sıradan bir gününüzü düşünün; karşılaştığınızın birinin güzelliği sizi daha hassas bir ruh haline büründürdüğü veya yıldönümlerini kutlayan bir çiftin neşesi şu an için tam olarak yolunda gitmeyen aşk hayatınız hakkında hüzünlendirdiği olmuştur. Dile getirmekten hoşnut olmasanız da bu hisler, birçok insan için ortaktır ancak bu zarar verici olduğu gerçeğini değiştirmez. Sürekli kıyaslamaya alışan beyin, zamanla daha da seçici hale gelir ve dünya sürekli olarak kaybettiğiniz bir savaş alanına benzeyebilir.


Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayı nasıl bırakırsınız?

Kıyaslama davranışı bir döngü haline geldiğinde bunu kırmanın yolu; sezginizin, benzersiz sesinizin, içsel doğrulamanızın, huzurun ve yaratıcılığınızın yaşadığı içinizdeki daha derin bir yere bağlanmaktan geçer. Gittikçe daha derine indiğinizde, dış dünyanın gürültüsünün etkisi daha az olur. Tıpkı herhangi bir kalıbı kırmak gibi, yeni bir kalıbın tekrarı, değiştirilmesi ve yeni varoluş biçimlerinin zamanla oluşturulması gerekir. Bilim dünyasında, yeni bir alışkanlığın veya düşünce kalıbının ne kadar sürede yerleştiği konusunda net bir cevap olmasa da bu yaklaşık 66 gün sürebilir. İyi haber şu ki bir değişiklik yapmak mümkün ancak ilk birkaç ay, bu değişikliği yapmak için biraz daha çaba sarf etmeniz gerekebilir. Yine de kıyaslama davranışından vazgeçmek, kesinlikle üzerinde çalışmaya değer bir şey. İşte sizi bu hedefe ulaştırmak için bazı günlük, pratik ipuçları:


1- Uzaklaştırın

Araştırmalar, doğaçlamanın veya "bir anda yeni bir şey yaratmanın", belirlenmiş düşünce kalıplarından kurtulmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Karşılaştırma belirtileri ortaya çıkmaya başladığında fark etmeye odaklanın. Bağırsaklarınızda bir daralma hissi, omuzlarınızda bir sıkışma veya kalbinizde bir boşluk hissi olabilir. Bu devreye girdiği anda, “uzaklaşmaya” başlayın veya dikkatinizi görüntüden, fikirden ve tetikleyiciden uzaklaştırın. Odağınızı bedeninize ve enerjinize geri getirin ve birkaç derin nefes alın. Vücudunuzun rahatlamasına ve sinir sisteminizde algılanan bir tehditten uzaklaşmasına izin verin ve gittikçe daha kötü hissetme döngüsünü kırın. Ardından “doğaçlama yapın” veya o anda minnettar olduğunuz bir şey gibi farklı bir şeye odaklanın. Bu, o anda olduğu kadar uzun vadeli bir yaşam tarzı için de işe yarar.



2- Huzuru arayın

Çok fazla dış dünyaya dönük yaşadığınızda, şimdi burada olana karşı mevcut olmak yerine kafanızın içinde hapsolursunuz ve diğer insanların ne yaptığına bakmaya başlarsınız. Bu hızla bir kıyasa dönüşebilir. Çıkış yolu, tam burada, şimdiki anda kendinize bir yer bulmaktan geçer. Şimdiyle bağlantı kurmanın ne kadar çok yolunu bulursanız, var olmanın ve gözlemlemenin huzurunu daha çok keşfeder ve diğer insanlara veya yaptıklarına o kadar az önem verirsiniz. Özellikle sabah meditasyonunu mümkün olduğunda erken saatlere alarak günün tonunu daha huzurlu bir hale getiremeye, anda kalmaya çalışım.


3- Güne olumlama ile başlayın

Olumlamaları en iyi şekilde meditasyondan sonra, zihnin daha sakin olduğu zamanlarda uygulayabilirsiniz. Olumlamayı yüksek sesle tekrarlayarak başlayın, sonra giderek sessiz de daha sessizce, kelimelerin arkasındaki enerjiyle birleşmeye çalışarak ilerleyin. Burada geçerli olan bir olumlama şudur: Ben eşsizim ve kıyaslanamam.


4- Günde birkaç dakikayı doğaya ayırın

Herkesin kıyası besleyen amansız görüntü selinden zihnini uzaklaştırmaya ihtiyacı var ve bu durumda doğa, yardıma hazır. Her ağacın, taşın, bitkinin ve kum tanesinin sözsüz, alçakgönüllü ama güçlü varlığından öğrenecek çok şey var. Sadece birkaç dakika oturmak, gözlemlemek ve nefes almak; başka bir şey olmaya çalışmak yerine, kendiniz olmanın basit gücünü özümsemenize yardımcı olacaktır.


5- Doğal beslenin

Araştırmalar, bağırsak mikrobiyomu dengesiz olduğunda endişeye daha yatkın olunabileceğini ve bu dengesizliğin daha güçsüz, istikrarsız bir zihniyete sebep olabileceğinden insanları yargılamaya ve kıyasa daha yatkın hale getirebileceğini gösteriyor. Mikrobiyomunuzu beslemek için bol miktarda lif açısından zengin, mevsimlik bitkiler yediğinizden emin olun. Klorofil açısından zengin yeşillikler, havuç, tatlı patates ve pancar gibi kök sebzeler ve meyveler bu konuda en büyük yardımcınız olabilir.


Referans: Kimberly Sydner. “Comparison Is The Thief Of Joy—6 Smart Ways To Avoid It”. Şuradan alındı: https://www.mindbodygreen.com/articles/how-to-stop-comparing-yourself-to-others (12.09.2022).




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.