Herkese merhaba.
6 Şubat sabahına ülkemiz hatta dünyamız son zamanların yaşanan en büyük depremine uyandı. Türkiye’nin güney ucundan kuzey ucuna kadar hissedilen depremin hasarı da kaçınılmaz oldu. Vefat yaralı ve hasar tespiti için uzun bir zaman alacak gibi duruyor.
Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yaralı ve depremzedelere çok geçmiş olsun diliyorum. Tüm Türkiye deprem bölgesine inanılmaz bir dayanışma göstererek oradaki insanlarımıza gerek enkaz altında kalanlara gerekse enkazdan sağ çıkanlara yardım ediyorlar. Ben işin biraz teknik kısmına değinmek istiyorum. Çünkü deprem uzmanlarının “deprem öldürmez bina öldürür” tespiti bu depremde de maalesef açığa çıkmıştır.
10 ilde çok etkili hissedilen depremde televizyondan takip ettiğimiz ve yetkililerin söylediği gibi binaların çoğu yıkılarak insanların ölümüne neden oldu. Bunları yazarken kalbim acıyor. Çünkü ben 1993 Erzincan depremini en içten şekilde yaşadım, kayıplarımız olmuştu. Böyle büyük bir depremi uzmanlar beklerken gerekli önlemleri almamız gerekiyordu.
Mesela şuan depremzedelerin en büyük ihtiyaçlarından biri de iletişim. Enkaz altındaki insanlara ulaşmak için ve enkazdan çıkan insanların “ben iyiyim” mesajını verecek bir iletişim ağı kurulması gerekiyordu. 1998 Gölcük depreminden sonra GSM şirketlerinin deprem vergisi adı altında bizlerden vergi alıp Türkiye’nin her yerine baz alanları kurup ülkemizin deprem ülkesi olduğunu bilerek hareket etmesi gerekiyordu. Ancak depremin ardından saatler hatta günler geçmesine rağmen hala iletişimde çok büyük sıkıntılar çekilmektedir. Dilerim ki bu sorunlar ivedilikle çözülür.
Türkiye büyük bir devlettir bu depremin üstesinden de gelecektir. Birbirimize destek olarak dil, din, ırk, mezhep farkı olmadan dayanışma ile aşacağız. Bir teşekkür de dünya ülkelerine etmek istiyorum. Ellerinden geleni yapıyorlar. Bundan sonra umarım ki gerekli işlemler yapılır ve bir sonraki depreme hazır olmamız gerekir.
Herkese engelsiz bir ay diliyorum…
YORUMLAR