X

Türk erkeği kadını malı gibi sahiplenmeye eğilimlidir.

“Neredesin?”, “Ne yapıyorsun?”, “Yanında kim var?” sorularına cevap alamazsa saldırganlaşır. Batı erkeği ise bu soruları havadan sudan konuşur gibi sorar.





Türk erkeği kıskançtır.

Birlikte olduğu kadını tanıdığı ya da tanımadığı başka bir erkekle sokakta, bir mekânda gördüğünde aklından derhal şu geçer: “Ne yapıyorlar?” Batı kültürüyle yetişmiş erkek ise yanlarına oturup bir kahve içer. Otururken de izin ister.





Şiddete eğilimi vardır.

Sadece haberlere bakılarak tutulan istatistiklerle de sabittir: döverek söverek şiddet uygular, hatta sevdiğini söylediği kadını öldürmekten çekinmez. Batı medeniyetinin ürünü erkek kadını dövmez, öldürmez.




Türk erkeği hep almaya, sahip olmaya alışmıştır.

Hediye almak ancak özel günlerde, o da mecburiyetten yaptığı bir şeydir. Batılı erkek sürprizler yapmayı sever. İçinden geldiği için çiçek alır, hayatındaki kadının yüzünde tebessüm görmek için ona hediye alır.





Batı erkeği gidip konuşur

Batı erkeği bir ortamda bir kadından hoşlanır ve onu tanımak isterse yanına gider, sohbet konusu açar ve konuşur. Türk erkeği ise iletişim kurmadan uzaktan kesik atar. Baktığı kadın ondan hoşlandı da mı bakıyor yoksa taciz mi ediyor anlamaz.





Batı erkeği ne istediğini sorar

Türk erkeği yatakta kadına ne istediği söyler, Batı erkeği yatakta kadına ne istediğini de sorar.





Türk erkeği konu evlenmeye gelince...

Batı erkeği istediği kadınla önüne çıkan engellerle boğuşmak zorunda kalmadan evlenir. Türk erkeği ise ailesinin bulduğu adayları en azından hatırlarını kırmamak için değerlendirmek durumunda kalır. Gelenekler omuzlarına fazla yük yükler.





Türk erkeği ana kuzusudur ve hep öyle kalır.

Batı erkeği küçük yaşlardan itibaren kendi işini kendi görür, biraz zora düştüğünde annesinin kucağına sığınmaz.





Söz konusu anneyse...

Türk erkeği karısını ikinci annesi yerine koyar. Batı erkeği karısının karısı olduğunun farkındadır.