Türk ailesinde dayının yeri
Annenin erkek kardeşinden dolmuş kuyruğundaki dedeye, derenin ortasındaki ayıdan kabadayıya “dayı”nın hayatımızdaki rolü.
- Kişiselleştirilmiş reklamlar ve içerik, reklam ve içerik ölçümü, izleyici görüşleri ve ürün geliştirme
- Bilgileri bir cihazda depolamak ve/veya onlara cihazdan erişmek
Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Habertürk Gazetecilik A.Ş.
Annenin erkek kardeşinden dolmuş kuyruğundaki dedeye, derenin ortasındaki ayıdan kabadayıya “dayı”nın hayatımızdaki rolü.
Dayı, annenin erkek kardeşidir. Ama erkekler çarşıda pazarda, dolmuş kuyruğunda, kendilerine adres soran, cebindeki telefonu tam nasıl kullanacağını bilemeyecek derecede teknolojiye yabancı, babalarının veya dedelerinin yaşındaki bir erkeğe de dayı diye hitap ederler.
Türk filmlerinde, dizilerinde işsiz güçsüz dayının eve gelip yerleşmesi, kabul görmesi, sevilmesi boşuna değildir. Bu tip bir dayı, ailenin sülalenin maddi manevi hırpaladığı kız kardeşine duyulan acıma ve şefkatten payını memnuniyetle alır.
“Kız halaya oğlan dayıya çeker” inancındandır ki dayıların kalbi, kız kardeşlerinin oğlu olunca farklı atar. Dünyaya kendilerine benzeyen bir erkek daha gelmesi fikri onları çok heyecanlandırır. Bu heyecan biraz baba olma heyecanına benzer, ama baba sorumluluğu yüklemez. Yeğenler dayılarının omuzlarında büyür, en çok onlarla oynarlar –işsiz güçsüz dayıların oyun oynayacak ve çocukları eğlendirecek çok zamanları vardır. Yeğenler yetişkin olduktan sonra da onlar için ellerinden gelen yardımı esirgemezler.
Genellikle dayılar, amcalardan daha fazla sevilir. Çünkü amcalar babalar gibi uzakken, dayılar anneler gibi yakındır.
Bunun iki sebebi daha vardır:
1. İki erkek kardeş arasındaki rekabet, bir kız ve bir erkek kardeş arasındaki rekabetten daha serttir. Bu da aile ilişkilerine biraz yansır ve amcalar haneye her zaman biraz uzaktır, yakın olduklarında da asla dayı kadar kabul görmezler.
2. Ailede kız kardeş, sokağa çıkacağı zaman, gezmeye gideceği zaman filan hep erkek kardeşe teslim edilir. Kız kardeşini koruma içgüdüsüne sahip “dayı”, elbette onun çocuklarını da koruma eğilimindedir.
Yine filmlerde devlet dairelerinde filan iş arama sahnelerinde karşımıza çıkan ifadelerde dayı başroldedir. “Dayın varsa bu iş olur.” “Bir dayın olsa sırtın yere gelmez.” “Niye amca değil de dayı?” demeyin, önceki başlığın son maddesini bir daha okuyun, anlayacaksınız.
“Dereyi geçene kadar ayıya dayı diyeceksin” sözü, dayının korumacılığının, zaman içinde hafif mafyatik bir duruma dönüştüğünü gösteren güzel bir örnektir. Bu arada ayıya dayı demek yetmeyebilir, karşı kıyıda bir “kabadayı” bekliyor olabilir. “Dayılanmak” tabiri ise ise ya cesareti olmadığından ya da kısmet olmadığından kabadayı olamayanlar için teselli armağanı olarak türetilmiştir.