Günlük rutini ben böyle kırıyorum!
“Her gün yapmam gerekenler belli ve ben yine de rutin yaşamıyorum” diyen Pınar Özden’in tecrübeleri.
- Kişiselleştirilmiş reklamlar ve içerik, reklam ve içerik ölçümü, izleyici görüşleri ve ürün geliştirme
- Bilgileri bir cihazda depolamak ve/veya onlara cihazdan erişmek
Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Habertürk Gazetecilik A.Ş.
“Her gün yapmam gerekenler belli ve ben yine de rutin yaşamıyorum” diyen Pınar Özden’in tecrübeleri.
Her sabah aynı saatte uyanmak zorunda olabilirim. Ama bu, her sabah aynı alarm sesiyle uyanmak zorunda olduğum anlamına gelmiyor. Sevdiğim şarkıları ve melodileri alarm sesi yapıyorum ve arada bir değiştiriyorum. Neşeli veya ruhuma iyi gelen sakin müzikler seçiyorum.
Her sabah aynı yiyecekleri yemiyorum. İşe gidip bir şeyler atıştırmak ya da mutlaka evde kahvaltı etmek gibi kurallarım yok. Moduma göre sabah yediklerim değişiyor. Bazı günler 1 fincan kahve, üzerine bal ekleyip tarçın ve ceviz eklediğim muzla gerçekten enerji depolayıp çıkıyorum evden, bazı gün ise 1 katı yumurta yiyorum sadece. Arada bir sıcacık pastane poğaçası veya simit alıyorum. Ama bunları da hep aynı yerden almıyorum.
Bazen dışarıda yemek yiyorum. Bunun için özel bir bütçe ayırmam gerekmiyor. Bir bankta oturup simit yemek de değişikliktir. Bir de, etrafta ne olursa olsun yürüyorum. Değişik insan görüyorum, aklım açılıyor, sonra işe dönüyorum.
Hafta sonlarını yatakta geçirmiyorum. Telaşsız sabah tazeliğini başka ne zaman bulabilirim?
Her gün görevmiş gibi aynı hareketleri yapmaktan sıkılıyorum, ama vücudumu esnetmeye de ihtiyaç duyuyorum. Birbirinin yerine geçebilecek hareketler öğrendim, arada değiştirerek haftada birkaç kez bunları uyguluyorum.
Her gün aynı kişilerle benzer sohbetleri etmenin ne bana ne de onlara faydası var. Kimseden sıkılmamak için az gördüğüm arkadaşlarımı arıyorum. Bunu haftada bir kez yapmak bile fark yaratıyor.
Akşam üzeri beş civarında sıkı yiyorum bazen. Ve böylece akşam yemeği yemek rutin olmaktan çıkıyor.
Haberler, olanlar içimi daraltıyor, çünkü düzeltmek için elimden hiçbir şey gelmiyor. Uyumadan önce pozitif bir hikaye okuyorum veya izliyorum. Sosyal medyadan her gece değilse de bazı geceler uzak duruyorum.
Günlük rutinimiz içinde önümüze çıkan, elimize geçen nesnelerin, meyve sebzelerin insan vücuduna büründüğünde nasıl olacağını hiç düşünmüş müydünüz? Heykeltıraş ve fotoğraf sanatçısı Terry Border hepimizin yerine düşünmüş ve hayata geçirmiş.