HT Hayat Anasayfa Füreya'nın kayıp panoları | Yaşam

Kent dokusu ve toplumsal belleğin korunamaması, eski eserlerin yok olması, Türkiye'deki şehir planlamacı, mimar ve tarihçilerin üzerinde kafa yorduğu bir konu. Sıkça örneklerini gördüğümüz bu "korunamama" ve "kayıp" vakalarına, bence bir örnek daha eklendi. Bunu da Füreya'nın sergisine gidince fark ettim. İstanbul Beşiktaş'ta bulunan Akaretler Sıraevler'deki sergi, ülkenin çok önemli bir gerçeğini ortaya koyuyor. Eğer benim gibi sergiye giderseniz -ki ben iki kez gittim-; seramik sanatçısı Füreya Koral'ın kamuya açık ve yarı açık alanlardaki bazı eserlerinin yerinde olmadığı gerçeğiyle yüzleşebilirsiniz.


Kuruluşunun 60'ıncı yıldönümde Kale Grubu, Türkiye'nin en önemli kadın figürlerinden biri olan Füreya Koral'ın retrospektif sergisini düzenledi. Sanatçının 20'inci ölüm yıldönümünde, bugüne kadar yapılmış en kapsamlı sergisi olarak niteleniyor.


Füreya Koral'ın 1950'li yıllardan itibaren yaptığı tüm çalışmaları bir araya getirilmiş. Yaklaşık 50 koleksiyonerden 200'e yakın eser toplanmış. Füreya’nın yeğeni ve yasal varisi Sara Koral Aykar’ın kişisel arşivlerini açmış. Sanatçının aile arşivlerinin yanısıra araştırmalara; Rabia Çapa ve Maçka Sanat Galerisi'nin Arşivi, Ferit Edjü Arşivi, SALT Araştırma, Şehir Üniversitesi Taha Toros Arşivi, Zeynep Rona Arşivi, Ara Güler Arşivi ve TRT Arşivi dahil olmuş. Sanatçının çizimleri, kuşlu duvar tabakları, yürüyen insan heykelleri, kuş evleri, seramik ve porselen yemek ve diğer ev eşyaları, defterleri, notları, eserlerini yarattığı küçük el aletleri, sergileniyor. Büyük duvar panoları ise fotoğraflar ve hazırlanan büyük ölçekli bir harita eşliğinde göz önüne seriliyor. Aynı harita, broşüre de basılmış.




Sergideki eser haritası


Fotoğrafı var, eser yok

Bu harita incelendiğinde; sanatçının Ankara, İstanbul, Nevşehir, Osmaniye, Konya ve Bursa'da kamuya açık yerlerde dekoratif amaçlı hazırladığı seramik büyük panoları bulunduğu anlaşılıyor. Ancak bu eserlerin bazıları, şu an yerinde durmuyor. Zamanında fotoğrafları çekilmiş, ancak eserler artık yerinde değil. Çünkü bazı adresler değişmiş veya dönüşmüş. Buradaki bazı eserlerin izi kaybolmuş, bazılarının ise önemi anlaşılmayarak depolara kaldırılmış ya da tamamen yok olmuş.


Füreya, Avrupa'ya ve 1957'de Meksika'ya yaptığı seyahatlerde sanatın kamusal alanlardaki yeri ve değerini kavramış; 1960'larda ve 1970'lerin ilk yarısında çağdaşı mimarlarla işbirliği içine girmiş. "Batı dünyasında giderek önem kazanan Bauhaus akımının da etkisiyle, yeni çağın ana malzemesi olan betonu renklendirmek ve ona çağdaş bir tat katmak için İstanbul ve Ankara'da çarşı, han ve diğer kamusal mekanların içinde bulunduğu çok sayıda mimari yapı için büyük panolar" üretmiş.


Seramiği mimariye dahil etti

1964 yılında teyzesi Fahrelnissa'ya yazdığı mektubunda ise Füreya, "Tüm bunları nasıl yapmış olduğuma hâlâ şaşıyorum. Bu cesaretten de ötesi..." diye yazmış ve o yıllardaki duvarlara seramik yaptırma durumunu şöyle anlatmış: "Bir iki ay önce Osmanbey'deki yeni bir bankanın küçük duvarını seramikle süslememi istediler, duvara çizmek gerekiyordu; ben de iskelelerin üstüne çıktım ve yanımda işçilerle işimi orada yaptım. Uzun zaman önce Londra'da ya da Paris'te iken bana 'Seni yanında mimarlar ve işçilerle birlikte büyük binaların üstündeki iskelelerde görüyorum' dediğin günü hatırladım. O zamanlar söylediklerin o kadar imkansız, uzak görünmüştü ki... Bunu yapabilecek miyim, demiştim kendi kendime. İyi tahmin etmişsin, bugün neredeyse sadece hep çok arzuladığım ve uğruna büyük fedakarlıklar yaptığım bu tür çalışmaları yapıyorum. 1051'de, İstanbul'daki ilk sergimde ressamlar bana seramiği mimariye tekrar dahil etme fikrinizi asla kabul ettiremizsiniz demişlerdi; işte oldu; artık büyük bir bina olduğu anda duvarlara seramik yaptırtmaya başladılar."


Fakat "Füreya Koral'ın İstanbul ve Ankara'daki bazı mimari yapılar için 1954-1975 yılları arasında ürettiği büyük ebatlı seramik duvar panolarından bazılarının izi bugün maalesef sürülemiyor"muş. Bu eserler de şöyle sıralanıyor: "İstanbul, Harbiye'de bulunan Hilton Oteli'nin girişine yaptığı Hitit esintili duvar panosu; Ankara'da Atatürk Orman Çiftliği içinde yer alan Marmara Oteli için ürettiği motif ağırlıklı seramik pano ve İstanbul, Taksim Meydanı'na yakın bir yerde konumlanmış olan 1995 tarihinde yenilenerek Ceylan Intercontinental Oteli olarak isimlendirilen eski Shareton Oteli için tasarladığı, porselen elemanlardan oluşan büyük ebatlı panonun âkıbeti; gerek güncel arşivlerde gerekse yetkililerin bilgileri dahilinde bulunmuyor. Bu seramik duvar panolarının yanı sıra Füreya Koral'ın 1954 yılında Anıtkabir ürettiği duvar panosuna dair gazete kupürleri bulunsa da panonun halen burada bulunup bulunmadı bilinemiyor."


Bugün durum böyle iken; sanırım, Füreya ve diğer seramik sanatçılarının eserleri bulunan ve yakında yıkılması gündemde olan Ankara'daki Anafartalar Çarşısı'ndaki gelişmeleri de yakından takip etmek gerekiyor. Ayrıca Kale Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Zeynep Özler Kıroğlu'na, 28 Ocak'ta kapanacak sergi hakkında sorular sordum.




Sheraton Oteli için yapılan fakat şu an yerinde olmayan pano.


5 anı defteri doldu taştı

Zeynep Hanım'ın belirttiğine göre, yoğun bir ilgiyle karşılaşmışlar, sergiye özel yaptırılan 5 anı defteri dolmuş, taşmış. Sosyal medyadaki paylaşımların çokluğuna şaşırmışlar. Serginin çıkış noktası, sanatçı Füreya'yı aramızdan ayrılışının 20'inci yılında "anmak, anlamak ve anlatmak" üzerine kurgulanmış. Zeynep Hanım, "Bu topraklardan çıkacak nice Füreya’lara ilham vermek, seramiği ve tasarımı kitlelerle buluşturmak da serginin hayata geçirilmesindeki en önemli amacımızdı" diyor.


Seramik öğrencilerine burs

Sergi bünyesinde oluşturulan mağazalarda satılan Füreya konulu ürün satış gelirleri Kaleseramik Vakfı bünyesindeki Füreya Burs Fonu'na aktarılmış. Bu fon ile Türkiye'nin farklı şehirlerinden seramik bölümünde okuyan ve gelecek vadeden kız seramik öğrencilerinin eğitimine destek verilecekmiş. Ayrıca sergide çocuklara yönelik 10 sanat atölyesi düzenlenmiş. Sergi mağazasanıda çocuklara ilham vermesi için Füreya, Aliye ve Fahrelnissan'nın illüstratif kitapları satışa sunulmuş. Ayşe Kulin'in Füreya kitabının ise kapağı yeniden tasarlanarak basımı yapılmış. 500 sayfalık Füreya kitabı ise sergiye özel olarak hazırlanmış. Füreyya Koral'ı, sanatı ve eserlerini anlayıp kavramak adına nefis bir eser olmuş. Akaretler'deki sergi mekanında, farklı disiplinlerden yetkin isimlerle toplam 7 buluşma yapılmış.


Zeynep Hanım "Bu sergi, yalnızca bir seramik sergisi değil; bir kendini gerçekleştirme hikâyesi" diyerek şunları söylüyor: "Füreya’nın yolculuğunun izinde, aslında herkesin kendine dair bir şeyler bulacağı, ilham alacağı bir sergi deneyimi yaşatmak istedik. Füreya 40 yaşında kendini seramikle baştan yaratan, sanatın iyileştirici ve dönüştürücü gücünü kendinde cisimleştiren bir figür. Tam da bu sebeple sergiyi gezenler de kendi yaşam yolculukları hakkında düşünsünler; gitmek istedikleri yol ile ilgili cesaret ve ilham alsınlar istedik. Kendilerini gerçekleştirmek üzere 'ben de yapabilirim' hissiyle ayrılsınlar. Kendi özgünlüklerinin ve özgürlüklerinin farkına varsınlar."





Toplumsal hafızayı tazelemek

Bu nedenle ziyaretçilere broşür formunda dağıtılan bir harita hazırlamışlar. Bu harita ile sergiye gelen ziyaretçinin hem İstanbul’un farklı noktalarında hem de diğer şehirlerde Füreya’nın duvar panolarını gidip görmesi istenmiş. Kıroğlu, "Füreya’yı keşfetmek için güzel bir fırsat sunduk. Toplumsal sorumluluk bireysel farkındalık ile başlar. Toplumsal hafızamızı tazeleyerek, kuşaklararası birikimin yeni nesillere iletilmesine aracılık etmekten ötürü de çok mutluyuz. Sadece bir sanatçının hayatına ya da üretimlerine değil, aynı zamanda Füreya ve Şakir Paşa ailesi aracılığıyla bir döneme tanıklık etmenin, toplumsal ve bireysel hafızamızı tazelemenin de keyfini çıkardı ziyaretçiler" diyor.


Eş küratörler Karoly Aliotti, Nilüfer Şaşmazer ve Farah Aksoy önderliğinde düzenlenen sergi, son zamanların en dikkat çeken sergilerinden. Geçen 18 Kasım'da açıldı, 28 Ocak'ta sona erecek. Gezmek için ve sözkonusu Füreya'nın kayıp olan/olmayan eserlerini gösteren haritayı incelemek için, son günler.


Haber: Hayriye Mengüç

Manşet Fotoğrafı: Ara Güler (Füreya Koral İstanbul Manifaturacılar Çarşısı için yaptığı seramik duvar panosunun önünde - 1966)

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.