Bu hafta ne yapsak?

Yemek

Akdeniz mutfaklarını kıyı boyu takip ederek, sonbaharda Türkiye’ye ulaşacak lezzet yolculuğu ile Frankie İstanbul, sangria’dan paella’ya, deniz ürünlerinden şaraba, pizzadan makarnaya, ouzo’dan mezeye kadar geçmişte ve günümüzde çok sevilen geleneksel lezzetleri ülkemize taşıyor. Sonbahara kadar her ay farklı mönülerle devam edecek Akdeniz turu, temmuzda başlıyor. “İspanyol Lezzetleri Tadım Mönüsü” ile Frankie İstanbul; bu ay için Endülüs’ten gazpacho, Kanarya Adaları’ndan yahni, Valencia’dan paella ve Katalan’dan tatlı ile muhteşem bir mönü hazırladı.

Sanat

- Galerist, 4 Haziran’dan beri motiflerine, işlerine hayran olduğumuz Güney Afrikalı sanatçı Kendell Geers’in eserlerini ağırlıyor. 13 Temmuz’a kadar devam edecek sergi kapsamında

- 3 Temmuz Çarşamba günü saat 18.00’de bir söyleşi gerçekleşecek. Tepebaşı’ndaki Auf’taki söyleşinin konuğu tabii ki Geers’in kendisi.

Sapanca

Henüz tatile çıkamadıysanız ve artık 2 gün de olsa şehirden uzaklaşmak, biraz kafa dağıtmak hatta bronzlaşmak istiyorsanız, NG Güral Sapanca’da yerinizi ayırtın. Çünkü tüm bunları yapıp üstüne masajlar, havuz keyfi, enfes kahvaltı ve yemeklerle mükellef bir tatil yapıp yenilenmiş olacaksınız.

Direniş

Direniş adrenali ile tavan yapan yaratıcılığın çıkardığı işlerin çoğu gereğinden fazla başarılı. Her gün açıp bakılası, gülünesi grafik tasarımların olduğu direndiren.net de tam da böyle bir site. Orantısız zekâya karşı bile orantısız zalimlikte zekice!

Kilyos

Suma Beach bugün 12 saatlik bir müzik ziyafetiyle açılıyor. Geçtiğimiz sezon İstanbul’u şaşırtıcı etkinliklerle tanıştıran oluşum Dusty Eardrums işbirliği ile hazırlanan Suma Beach açılış partisininin başrollerini uzun zamandır beklenen ilk İstanbul performanslarıyla dans severlerin ruhunu kuşatmaya hazırlanan İtalyan ikili Tale of Us ve elektronik müziğin kült ismi Adultnapper paylaşıyor. İki farklı sahnede gerçekleşecek 12 saatlik müzik ziyafetinin diğer konukları ise Bob Moses, Thugfucker, Mind Against, Vaal, Maxi Storrs ve Dearhead. 2013 yazının merakla beklenen yeni yaşam alanının ilk mükemmel partisine hazır olun!

Kadıköy

28-30 Haziran arasında Kadıköy’de, Tarihi Çarşı Festivali var. Akşamları Luxus, Pinhani, Eski Bando gibi gruplar sahne alacak, gündüzleri farklı aktiviteler ve gösteriler yapılacak. www.kadikoytarihicarsifestivali.com

Haftanın konseri

21.30’da Parkorman’da haftalardır çok gereksiz yere iptal edilen tüm güzelim konser ve festivallerin inadına Alicia Keys sahnede olacak. Teşekkürler 20. İstanbul Caz Festivali.

Şehirden fısıltılar

• Oturduk kalktık haftalardır aynı şeyleri konuştuk. Kalabalık yaya geçitlerinde karşıdan karşıya geçerken bile slogan atacak, çocuklara “Ağzına biber sürerim, küfretme” demek yerine “Biber gazı atarlar üstüne, küfretme” diyecek hale geldik.

• Hepimiz siyaset bilimcisi, sosyolog, çevreci, aktivist olduk çıktık. Daha iyisi parklarda olmanın güzelliğini keşfettik. Çok da iyi, çok da güzel oldu.

• Malum, ara ara hep mızırdandığım konu, “Bizim parklar neden park gibi değil”di.

• Şimdi ne yapacağız” diyenlere alabildiğine barışçıl bir “pasif direniş” önerim var: Parkları park haline sokmak.

• Artık belediyelerden mi izin alırsınız yoksa park bekçilerinden mi bilmem ama hazır her akşam parklarda buluşuyorken konuşmak dışında da bir şeyler yapsak, mesela 3 ağaç, 4-5 insanı komik durumlara sokan cimnastik aleti ve iki salıncaktan ibaret olan parklara çiçekler eksek, banklar koysak, doğru dürüst ışıklandırsak?

• Forumlarda mimarlar, peyzaj mimarları hatta çiçekçiler var. Güçlerimizi birleştirsek şu parkları çimlendirsek ve lütfen “Çimlere basmayınız” uyarılarını artık “Çimlere yayılınız, uzanıp kitap okuyunuz, örtünüzü serip piknik yapınız, mangal dumanı çıkarmadan, atlet-donla voleybol oynamadan, müziğin sesini çevredekileri rahatsız edecek kadar açmadan yeşilliğin tadını çıkarınız” olarak değiştirsek?

• Çünkü parklar koşmak, spor yapmak, sosyalleşmek, bisiklet sürmek, oksijen almak, toprağa basmak, bebeklere yürümeyi öğretmek, kafa dinlemek, stresten arınmak için var.

• Dev bir perde koyup “yazlık sinema” günleri yapsak, akşamüstleri akustik konserler düzenlesek, pazar günleri bitpazarı tadında ama doğru dürüst pazarlar kursak, kışları buz pateni sahaları yapılsa, kar topu yarışmaları yapılsa?

• Sokak çocukları ve bütün çocuklar için atölyeler düzenlense, çamurun, toprağın, çiçeğin, arı sokmasının, ağaca tırmanmanın tadına varsa çocuklar...

• “Kız başına” gece parka gitmeye korkmasak, sabahları yoga yapan gruplarla karşılaşsak, akşamları her yer köpek dışkısı ve çekirdek kabuğu kaplı olmasa?

• Elimizde kalan o küçücük güzel alanları artık tam anlamıyla kullansak olmaz mı?