En iyi gazetecilik filmleri
Serbest çalışan bir gece muhabirinin öyküsünü anlatan “Gece Vurgunu”nun gösterime girmesi nedeniyle bu hafta haberciliği temel alan en iyi filmleri bir araya getirdik...
-
Ace in the Hole 1951
Yönetmen: Billy Wilder
Taşralı gazeteci Chuck Tatum, tarihi eser ararken göçük altında kalan bir kişinin yaşam mücadelesini bütün ülkeyi ilgilendiren büyük haber haline getirmek için insanları daha uzun sürecek bir kurtarma planına ikna eder. Çarpıcı haber uğruna gazetecilik ahlakının ayaklar altına alınmasını konu eden ilk filmlerden.
1 / 10 -
Başkanın Tüm Adamları 1976
(All The President's Men)
Yönetmen: Alan J. Pakula
Washington Post'un iki muhabiri Watergate binasındaki basit bir hırsızlık olayını ısrarla takip eder. Araştırma süreci, muhabirleri Nixon'ın 3. kez başkan seçilmek için giriştiği kirli oyunlara götürür. İktidarı ilgilendiren kritik haberlerde gazete yönetiminin muhabirlere verdiği desteğin altını önemle çizen film, yaşanmış bir olayı tam bir gazetecilik dersine çeviriyor.
2 / 10 -
Şebeke 1976
(Network)
Yönetmen: Sidney Lumet
İzlenme oranları düştüğü için yöneticiler tarafından gözden çıkarılan tecrübeli bir haber sunucusu, canlı yayında kontrolden çıkar ve seyircilere sinir kriziyle karışık bir isyan içinde seslenir. İzlenme oranları yükselince bir anda yeniden kıymete biner... Film, yayıncılık ahlakını sorgulayan ve hâlâ güncelliğini koruyan bir öykü anlatıyor.
3 / 10 -
Ateş Altında 1983
(Under Fire)
Yönetmen: Roger Spottiswoode
Somoza rejiminin yıkıldığı 1979 yılında Nikaragua'dayız. Üç Amerikalı gazeteci mesafe alamayacak kadar savaşın içine girmiş durumda. Gönülleri elbette diktatörden değil, gerillalardan yana ama sonuçta önce gazetecilik yapmaları gerekiyor. Peki kurallar esnetilebilir mi? Tarafında olduğunuz kişilerin lehine mesleğin ilkeleri bir yana bırakılabilir mi? CIA'nın olaylardaki parmağını vurgulamayı ihmal etmeyen ve bir aşk üçgenini de odağına alan "Ateş Altında", gazeteciliğin anlam ve önemini sorguluyor.
4 / 10 -
Ölüm Tarlaları 1984
(The Killing Fields)
Yönetmen: Roland Joffe
New York Times muhabiri Sydney Schanberg ile Kamboçyalı yerel muhabir Dith Pran'ın yaşanmış hikâyesi, savaş muhabirlerinin zorlu hayatına ve insanlık dışı bir katliama tanıklık ediyor.
5 / 10 -
Haberler 1987
(Broadcast News)
Yönetmen: James L. Brooks
Zamana karşı verilen bir yarış olan televizyon haberciliğinin nasıl bir şey olduğunu, gerilimini ve yıpratıcılığını en iyi anlatan filmlerden biri. Televizyon haberciliği üzerine gerçekçi gözlemleriyle öne çıkan, komediyi de boşlamayan bir film.
6 / 10 -
Köstebek 1999
(The Insider)
Yönetmen: Michael Mann
"60 Dakika" programının yapımcısı Lowell Bergman'ın, sigara üreticileri için çalışmış bilim adamı Jeffrey Vigand'ı ekrana çıkartmak için verdiği mücadelenin gerçek öyküsü. Tütünün zararları konusunda halkı bilgilendirmeyen sigara şirketlerinin hukuki sorumluluğu açısından hayati önem taşıyan tarihi programın öyküsü, usta yönetmen Michael Mann tarafından stilize bir gerilim olarak getiriliyor karşımıza.
7 / 10 -
Shattered Glass 2003
Yönetmen: Billy Ray
1995-1998 yılları arasında Washington'da The New Republic adlı dergide çalışan ve yaptığı 41 haberin 27 tanesinin "asparagas" olduğu anlaşılan genç ve hırslı muhabir Stephen Glass'ın gerçek hikâyesi. Film, Glass'ın foyasının ortaya çıkma sürecini anlatırken, seyircinin dikkatini gazeteciliğin etik ilkelerine çekiyor. Bir editörün mutlaka seyretmesi gereken filmlerden. Titiz editör, muhabirin sigortası değil midir?
8 / 10 -
İyi Geceler, İyi Şanslar 2005
(Good Night, Good Luck)
Yönetmen: George Clooney
CBS televizyonunda haber programı yapan Edward R. Murrow, ABD'de utanç verici bir komünist avı başlatan ve milliyetçi hassasiyetlerle özgürlükleri gasp eden senatör McCarthy'ye karşı bayrak açar. Evet, taraf tutmaktadır ama bunu ülkenin geleceği için yapmaktadır.
9 / 10 -
Frost / Nixon 2008
Yönetmen: Ron Howard
Film, Peter Morgan'ın 1970'li yılların ünlü İngiliz talk şovcusu David Frost ile eski ABD Başkanı Richard Nixon'ın 1977'de izlenme rekorları kıran televizyon söyleşilerini konu alan bir tiyatro oyunundan sinemaya uyarlandı. Söyleşi, her iki taraf için de hayati önem taşıyordu. Frost mesleki geleceğini, Nixon ise itibarını düşünüyordu. Ekrandaki buluşmanın öncesini ayrıntılarıyla ele alan film, söyleşiyi gerilim filmi tadında, bir çeşit düello gibi anlatıyor.
Haber: Mehmet AÇAR
10 / 10
YORUMLAR