TRT'nin öncülüğünü yaptığı amatör ve profesyonel belgesel yönetmenlerini desteklemek için düzenlediği programda ulusal ve uluslararası filmler, belgesel izleyicileri ile buluştu. Bu yıl 10. kez düzenlenen festival programında 3 kategoride 38 film finale kaldı. Finale kalan filmlerin gösterimi 10-14 Mayıs tarihlerinde halka açık ve ücretsiz olarak seyredildi.
Gösterimlerin yapıldığı mekânlar ise şöyleydi; TRT İstanbul Radyosu, Özel Notre Dame De Sion Fransız Lisesi, Fransız Kültür Merkezi, Taksim Cinemo 7.Salon, Beyoğlu Cinemo 8.Salon, Akbank Sanat, Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi. 8 farklı salonda 80 belgesel film izleyiciyle buluşma fırsatını yakaladı.
TRT Genel Müdür Yardımcısı ve TRT Belgesel Günleri Düzenleme ve Yürütme Kurulu Başkanı Osman Urgun, Grand Pera Emek Sahnesinde yapılan açılış konuşmasında belgesel filmi yapmanın zor bir iş olduğunu söyledi. Belgesel filmin yaratılış aşamasında büyük özveri ve zorlu çalışma şartlarının olması gerektiğini söyleyen Urgun, "Belgeselcilik gönül işidir. TRT'de bu özverili işe, kurulduğu günden bu yana tam manasıyla emek ve imkan vermektedir" dedi. Urgun, ''Bu yıl Peru'dan Çin Halk Cumhuriyetine, Madagaskar'dan Kanada'ya Nepal'den Brezilya'ya birçok ülkeden katılım oldu" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Belgesel alanındaki birikimimizi aktarmanın en prestijli ve kalıcı yolunu bulmayı hedeflerken, bugün onuncusunu düzenlediğimiz bu organizasyonun gelenekselleşmiş olduğunu görmek bizi memnun etmektedir."
80 filmi izleyiciyle buluşturan belgesel film festivalinde Kadın ve Mücadele konusuyla öne çıkan Terin Tohumu filmi adını festivale yazdırdı. Karadeniz'de yaşamın ve toprağın simgesi olan 'mısır'ın anlatıldığı Terin Tohumu filmi, belgeselde uluslararası profesyonel kategoride yarıştı.
Karadeniz kadınını ve yaşadıkları mücadelenin anlatıldığı filmde Karadeniz'in muhteşem doğası ve hırçınlığı filmin her sahnesine yansıdı. Filmde ana karakter olan köy kadınları Trabzon Rumcası ile diyalog kuruyorlardı. Karadeniz'in asiliğini, masumluğunu ve direnişini hissedebildiğiniz filmde oyuncular ise yönetmen Mehmet Sarı'nın annesi ve tanıdığı kadınlardan oluşuyordu. Bu filmde ortam kadar insanlar da doğal olarak yaratılmıştı.
Terin Tohumu filmi, evini terk etmeyen ve üretmeye devam eden Karadeniz kadınını hem doğa ile hem de yaşadıkları coğrafyada yaşayan erkeklerle olan mücadelesini de filme taşıdı. Kadınları tarlada, bahçede üretirken; erkekleri ise kahvehanelerde arkadaşlarıyla oyun oynarken seyrettik. Toplumun büyük resmini ortaya çıkaran filmler bağlamında ele alındığında Karadeniz'de yaşanan eşitsizliği de gözler önüne serdi. Eşsiz Karadeniz doğasını izleyebileceğiniz bu filmde modern dünyada sorun olarak baktığımız her şeyin köy ortamındaki gündelik sıkıntılarda yok olduğunu görebilirsiniz. Siz de kozmopolit hayattan başınızı kaldırarak biraz da olsa köy yaşamını izleyerek huzur bulmak isterseniz Terin Tohumu filmini izleyebilirsiniz.
Haber: Ceren Parçal
YORUMLAR