HT Hayat Anasayfa Arjantinli yönetmen Lucrecia Martel filmleri... | Yaşam

İstanbul Modern Sinema, Arjantin Başkonsolosluğu işbirliğiyle Lucrecia Martel retrospektifi hazırladı. Kısa ama yüklü filmografisiyle çağdaş dünya sineması üzerine derin iz bırakan sayılı yönetmenlerden biri olan Martel, 1980’lerin sonunda oluşan Yeni Arjantin Sineması’nın temsilcilerinden olarak biliniyor.


Kariyerine 1988’de çektiği kısa filmlerle başlayan Martel, ilk uzun metrajı Bataklık (La Ciénaga) 2001 yılında çekti. Toplu gösterim kapsamında Martel’in dokuz yıl aradan sonra çektiği Zama (2017) da dahil olmak üzere dört uzun metrajı ve üç kısa filmi gösteriliyor.


Lucrecia Martel: Aykırı bir Sinema Dehası


Bataklık, 2001

18 Ekim - 13.00; 20 Ekim - 16.00

Oyuncular: Mercedes Morán, Graciela Borges, Martín Adjemián


Lucrecia Martel’in ilk uzun metrajı Bataklık, Arjantin’in kuzey batısındaki nemli Salta bölgesinde bunaltıcı yaz günlerini geçiren iki burjuva ailenin günlerini pembe dizi öğeleriyle takip ediyor. Film uzun süredir hiç temizlenmediğini anladığımız havuz başındaki parti sahnesiyle başlıyor. Martel, bir yanda sıcaktan bunalmış, gerek havuz başında gerekse içerde vantilatörün karşısında sürekli yatan ve içki içen yetişkinler diğer yandaysa vahşi ormandaki bataklığa saplanmış hayvanları avlayarak eğlenen ergenleri belgeseli andıran bir teknikle sunuyor. Gerek karakterlerinin başına gelen irili ufaklı kazalar ve atlatılan tehlikeler, gerekse içinde yaşadıkları coğrafyanın iklim koşulları “tehdit” kavramına dikkat çekiyor. Ansızın yağan tropik yağmurlar ve sürekli duyulan gök gürültüsüne eşlik eden şiddetli rüzgarın sesi, karakterlerin içinde bulundukları sosyal çürümeye ve ülkenin tekinsiz atmosferine vurgu yapıyor.


Küçük Azize, 2004

18 Ekim - 15.00; 21 Ekim - 16.00

Oyuncular: Mercedes Morán, Carlos Belloso, Alejandro Urdapilleta


Azizelik ve yetişkinliğe geçiş yapmak üzere olan genç bir kızın portresi olan Küçük Azize, arzuların karmaşık işleyişi, bedenin dönüşümü, tutku ve cinselliğin sosyal törelerle çelişmesini odağına alıyor. Bir tıp kongresi için doktorların bir araya geldiği otelde, doktorlardan biri tarafından tacize uğrayan Amalia, bu yoldan çıkmış adamı günahlarından arındırmayı kendine görev edinir. Ancak genç kızın içinde uyanan cinselliğiyle tutkuyla bağlı olduğu dini inançları birbirine karışacaktır. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’ye aday gösterilen ikinci uzun metrajı Küçük Azize’de Lucrecia Martel, oyuncuların sözlerinden çok kamerasını yakın tuttuğu yüz ifadelerinin konuşmasını sağlıyor ve ortaya çarpıcı bir psikolojik dram çıkıyor.


Başsız Kadın, 2008

18 Ekim - 17.00; 21 Ekim - 14.00

Oyuncular: María Onetto, Claudia Cantero, Inés Efron


Martel’in Küçük Azize’den dört yıl sonra çektiği Başsız Kadın, “Salta Üçlemesi” olarak da bilinen serinin son filmi. Önceki iki filmde olduğu gibi yine ülkesindeki fiziksel ve sosyal çürümeye işaret eden bir dil kullanıyor. Filmin başkarakteri Veronica, araba kullanırken çalan cep telefonunu açmaya çalışırken bir şeye çarpıyor ve hayatı birisini öldürmüş olma ihtimalinin paranoyasıyla yavaş yavaş huzursuz bir hal alıyor. İzlediğiniz ortamdaki nemi iliklerinizde hissedeceğiniz bu yapımın her bir karesi olaylarla ilgili ipuçları ve yönetmenin dahice yaklaşımıyla dolu.


Zama, 2017

18 Ekim - 19.00; 20 Ekim - 14.00

Oyuncular: Daniel Giménez Cacho, Lola Dueñas, Matheus Nachtergaele


Antonio di Benedetto’nun aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan Zama, 18. yüzyılda İspanya’nın sömürgelerinden Paraguay’da yargıçlık yapan ve uzun süredir terfi bekleyen Don Diego De Zama’nın hikayesini anlatıyor. Martel, dokuz yıl aradan sonra çektiği ve ilk defa edebi bir yapıtı uyarladığı filminde ilk kez bir erkek karaktere odaklanıyor. Arjantin’in sömürge tarihini eleştirel bir gözle yeniden yaratan Zama, tecrit ve delilik üzerine bir hikaye. Yapımcıları arasında Pedro Almodóvar ve Gael García Bernal’in de yer aldığı filmin kahramanı Zama, kendisine verilen sözlerin yerine getirilmemesinden, beklemekten, ailesinden uzak olmaktan ve adaletin işle(me)yişinden bunalarak kendi yöntemleriyle çözüme ulaşma yoluna gider. Martel için her zamanki gibi anlattığı hikaye değil, filmin dokusu, teni daha önemli. Olmayan mekanlara dair bir his, izleyiciye geçirmek istediği duygusal ve duyusal deneyim öne çıkarıyor kendini. Bir tür gelmeyen o tayin mektubuyla, Zama ile birlikte beklemeye alınıyoruz ve bir süre sonra o bekleme bizi sarıyor. Güney Amerika’nın göz alıcı doğası fonunda, etkileyici sinematografisiyle de öne çıkan bir başyapıt.


Martel'in Leguas, Yeni Akropol, Balıklar adlı kısa filmleri de gösterilecektir.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.