Freja Beha Erichsen: Hayatımın akışına güveniyorum!
Modellik dünyasında “Queen of Cool” olarak anılan, Chanel’in bir numaralı ismi Karl Lagerfeld’in ilham perisi Freja Beha Erichsen’le kısa kısa...
Freja Beha kim mi? Alexander McQuenn, Calvin Klein, Gucci, Louis Vuitton, Marc Jacobs, Prada gibi pek çok markanın defilelerinde aranan mankenlerden. 2006’dan beri tüm Chanel defilelerinin gediklisi. Belki de onu moda dünyası için bu kadar vazgeçilmez kılan karakteristik yüzü ve asi tavırlarının yanı sıra her fırsatta ısrarla vurguladığı doğallığı.
Sunday Times’a verdiği bir röportajda; saçlarımın karışık halini seviyorum, çoğunlukla kendim kesiyorum” diyor. “Hangi sporu yapıyorsunuz” diye soran bir muhabire “Gerekmediği sürece hareket etmiyorum” diye cevap veriyor. Son olarak Maybelline New York’un yüzü oldu. Bu vesileyle Danimarka asıllı genç modeli biraz daha yakından tanıma fırsatı bulduk...
Her zaman tutkuyla bağlıydım. Çünkü bence moda insanlara kendilerini sözcükler dışında ifade edebilecekleri bir yol sunuyor.
Kendim için giyindiğim zaman genellikle sade kıyafetler seçiyorum; kot, deri ceket ve tişört gibi... Bunun dışında kendimi “tek” hissettiren, benzersiz, eşi bulunmayan kıyafetlere de bayılıyorum.
Balenciaga deri ceketim. Mükemmel incelikte ve yumuşak. Yıllar önce almıştım. Artık çok yıprandı.
Akışa güveniyorum. Her şeyin olması gerektiği şekilde olacağını biliyorum. Bu bana kendim, kariyerim ve hayatım için güven veriyor.
Bunu tanımlamak zor. Bazen bir bakıştadır bazen de daha derinlerde; kendini açtığında ve kişisel bir şeyler anlattığında ortaya çıkar.
Bana iyi dengelenmiş bir beslenme şeklinin getireceği güzelliği öğretti. Organik meyve ve sebzeler yemeyi aşıladı.
Şu anda evim gibi hissediyorum. Burası yaratıcı insanlarla dolu, her zaman yapacak ve görecek çok şey var. Aynı zamanda romantik ve ilham verici bir şehir.
Arkadaşlarımla uzun ve samimi akşam yemekleri yemeyi, ailemi ziyaret etmeyi ve anneme bahçede yardım etmeyi seviyorum. Nehir kıyısında oturup kitap okumaktan ya da yürüyüş yapmaktan hoşlanıyorum. Özellikle yaz fırtınasında dışarıda yürümeyi çok seviyorum.
Her zaman İzlanda’ya gitmek istemişimdir. Kendimi bir adayı keşfederken, volkanlar etrafında uzun yürüyüşler yaparken, kaplıcalarda rahatlarken ve küçük bir at ile arkadaş olurken hayal ediyorum.
Öğüne bağlı olarak değişiyor. Kahvaltı için genellikle yumurta tercih ediyorum. Akşam yemeği için iyi pişmiş biftek yemeyi seviyorum.
En son Pati Smith’in Just Kids adlı kitabını okudum ve çok sevdim.
Derleyen: Pınar Erbaş