Lübnan’dan gelen yeni müzik...
Avrupalı gazetelerin “Devrimin müziği” olarak tanımladığı Lübnanlı grup Mashrou Leila bu hafta İstanbul’da. 7 kişilik Mashrou Leila grubuyla konuştuk.
Arapça indie müzik mi? O da oluyormuş, hem de çok güzel oluyormuş demek! Avrupalı indie (bağımsız) müzik yapan grupların bir noktada yetersiz kaldığı notalar var. Kendi pastel renkli ve hafif depresif ya da aksine fazla alaycı dünyalarında dönen şarkı sözleri ve hep aynı standartlarda soundları var. Seviyoruz o ayrı. Amerikalı indie gruplarsa birbirinin kopyası gibi görünüyor neredeyse. Ama işte karşınızda bambaşka bir tat: Lübnanlı Mashrou Leila.
Grubun adının anlamını merak ederseniz, Wikipedia’yı açın derim. Çünkü isimlerinin anlamı hakkında grup üyeleri sürekli başka hikâyeler anlatıyorlar... Bu arada, Mashrou Leila 26 ve 27 Mart’ta Babylon’da.
İngilizce bize bizi tanımlayan müzik tarzını sunmadı! Biz de bu müziği kendimiz yapmak istedik. Ait olduğumuz, zevklerimizi ve düşüncelerimizi ortaya koyan müziği yaptık.
Leila’nın Carl’ın eski erkek arkadaşı olduğunu ve sadece grubumuza onun adını verirsek Carl ile çıkmayı kabul edeceğini, bu yüzden de bu adı koyduğumuzu anlatmıştık.
Hepimiz sık sık bunu düşünüyoruz. Beyrut, bunu düşünmemizi sağlayan şartları sunuyor bize. Ama şimdilik burada kazanıyoruz hayatımızı.
Hayır neden hissedelim ki? Bazen sansürlememiz isteniyor ama biz sahnede lanetlenmeyi sansüre tercih ederiz.
Savaşın olduğu günlerde sıradan hatıralar olmaz ki...
Lübnan’da bağımsız müzik endüstrisi çok cılız, o yüzden her yeni grup eskilerden faydalanıyor. Bizim de yeni gruplara dünyaya açılma yolunda umut verdiğimizi düşünüyoruz.
Who Killed Bruce Lee, The Wanton Bishops, Yasmine Hamdan.
Bunu neden gruptaki 6 erkekten birine “Gruptaki 6 erkek ve 1 kadından biri olmak nasıl bir duygu” diye sormuyorsun?
Firas: Ama kira süper pahalıydı.
Carl: Vaaz vermeyi bırak, gel dans etmemi sağla.
Bob: Bebeğim İngilizce konuşuyor ve az biraz Arapçası var.
Hamed: Ellerini benim ellerimin yerinde hayal ediyorum.
Evet, önceki soruya yanıt vermeyen üyemiz İbrahim, bekâr!
Röportaj: Heja Bozyel