Iriana S. Low: "Benim hayatım dans..."
24 yaşındaki İspanyol manken Iriana S. Low, bir ay önce âşık olduğu adam için Türkiye’ye yerleşti.
Iriana S. Low, henüz misafirimiz sayılır. Bir ay önce âşık olup Türkiye’ye yerleşmeye karar verdi. 24 yaşındaki bu güzeller güzeli genç kadın kariyerinin başında. Gelecek planlarının arasında Milano’ya gitmek ve mankenliğe orada devam etmek var ama aşk şimdilik ağır basıyor.
Yakında Pascal Nouma ile birlikte rol aldıkları bir reklam filmiyle karşımıza çıkacak. Iriana’yı herkesten önce tanımanızı istedim. Herkes onu Catherine Zeta Jones’a benzetiyormuş, bakın bakalım siz de benzetecek misiniz?
Bir aydır buradayım. Ama daha önce de defileler için gelmiştim.
İstanbul’u çok sevdim. Tıpkı İspanya gibi sıcak, Türklerle anlaşmak hiç zor değil.
Erkek arkadaşım dışında, yemekleri ve sıcakkanlı insanları...
İnşallahı çok kullanıyorum. Bir de teşekkür ederim, iyi günler, aşkım, seni seviyorum.
İspanya’da doğdum. Babam İspanyol, annem Malezyalı.
Evet... Burada beni Türk zannedenler de oluyor.
Her ikisi de kalbimin içinde ama kendimi İspanyol olarak kabul ediyorum. Öte yandan melez olduğum için Zen yaşamını tercih ediyorum.
Babam petrol şirketinde dalgıçlık yaparken Malezya’da tanışmışlar. Orada evlenmişler sonra yine babamın işi yüzünden İspanya’ya taşınmışlar.
Evet
Küçüklüğümden beri dans edip spor yapıyorum. Her zaman farklı biri olmayı istedim. Herkes söylerdi ama ben manken olacağıma inanmıyordum.
15 yaşında kendimi ve güzel olduğumu fark ettim. Henüz çok küçüktüm ama aynaya baktığımda farklı bir Iriana görüyordum.
Dans benim hayatım, hiç bırakmadım.
Podyuma ilk çıktığımda 18 yaşındaydım. İspanya’da bir markanın defilesinde catwalk yaptım.
Catwalk çok heyecan verici ama benim için hiçbir zaman çok fazla bir şey ifade etmedi, çünkü hedefim hep değişik işlere imza atmak oldu.
Bir mankenin hayatındaki en önemli şey disiplindir aslında. Ama çoğu manken bunu es geçiyor. Ben sabahın köründe kalkıp ajansa giderim akşama kadar hiç durmadan çalışırım.
Bu konuda şanslı dünyaya gelmişim. Ne kadar yesem de kilo almıyorum.
Evet, ajansım da kilo almamı istiyor ama ne yapsam olmuyor. Bunun bir sebebi de biraz fazla hareketli olmam sanırım.
Mankenler çok hırslıdır. Hep en iyi olmak isterler. O yüzden de kıskançtırlar. Ama benim yarışım kendimle, dolayısıyla o tür hırslarla bünyemi yormuyorum. Moda dünyasında iyi bir yere gelmek yeterli benim için.
Öyle bir kompleksim yok. Herkes birbirinden farklıdır. Olay fark yaratmak bence... Zaten iş güzellikle bitmiyor. Bakışın, duruşun, enerjin önemli olan...
Pascal Nouma ile bir reklam filmi çektik. Yakında yayınlanmaya başlayacak.
Röportaj: Helin Avşar