Göz rengi nasıl değiştirilir?
Göz rengi değiştirme operasyonu hakkında neler biliyorsunuz?
Renkli göz sahibi olmak çok uzun yıllardan bu yana güzellik standartları arasında baş sıralarda bulunuyor. Bu zamana kadar renkli göz sahibi olmayan kişiler ise renkli lens kullanarak göz rengini değiştirmeyi tercih ediyordu. Ancak son yıllarda ortaya çıkan yeni bir yöntem ile göz renginizi kalıcı bir şekilde değiştirebiliyorsunuz. Baştan uyaralım bu yöntemin insan üzerinde testleri henüz tamamlanmamış, Avrupa CE ve Amerika FDA onayı ise bulunmuyor.
İstanbul'da 17 yaşındaki bir kızın göz rengini değiştirmek isteyip kör olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasının ardından tartışmaya başlanan göz rengi değiştirme operasyonu hakkında merak ettiğiniz soruları Dünyagöz Hastanesi'nden Op. Dr. Levent Akçay'a sordum.
Göz rengi değiştirme işlemi iki yol ile yapılır. Bunlardan birincisi irise lazer yöntemi ile diğeri yapay iris takılarak gerçekleşir. Kullanılan lazer, iristeki göze koyu renk görünümü veren melanin pigmentlerini parçalar ve parçalanan bu pigmentler gözün açılarından geri emilerek ortadan kaybolur. Böylece koyu bir göz rengi açık bir göz rengine dönüşmüş olur. Bu işlem çok kısa bir sürede tamamlanmaktadır. Fakat lazerle göz rengi değişimi tek seansla tamamlanmayabilir. Ek lazer işlemleri gerekebilir. Hastaların göz rengi, herhangi bir acı hissetmeden ve yaklaşık 2-3 haftalık bir sürecin ardından tam olarak belirir. Bu işlemde göz rengi ve tonu hastanın seçimine bağlı değildir. Göz lazere irisden irise renk olarak farklı cevap vermektedir. Yani kısacası lazer ile yapılan yöntemde 'Ben bu rengi ve bu rengin şu tonunu istiyorum’ gibi bir durum söz konusu olmuyor. Bu isteği karşılamak yapay iris cerrahisi ile mümkün oluyor. Bu yöntem ile hasta istediği rengi seçebilir. Laboratuvar ortamında üretilen yapay irisler, hastanın istediği renkte yapılır ve birkaç ay sonra göz içine takılabilir.
Göz tansiyonu (glokom), katarakt, üveit gibi mevcut hastalıklar varsa lazerle iris renk değişimi mümkün değildir. Yapılabilir ama hastanın gözünün zarar görme ihtimali yükselir ve böylece de hasta zarar görebilir. Hastanın belirli rahatsızlıkların bulunmadığı zaman bu yöntem uygulanıyor. Göz tansiyonu ve katarakt gibi hastalıklara sahip kişilere, ileride doğabilecek olumsuz sonuçlar sebebiyle göz rengi değiştirme operasyonlarının uygulanmamasını tavsiye ediyoruz.
Bu yöntemde, muayeneleri eksiksiz gerçekleştirilmiş olması, operasyonun steril ve temiz ortamlarda uzman hekim tarafından yapılması ve daha önce de belirttiğimiz gibi, hastanın gözlerinde bu müdahaleye engel olacak bir rahatsızlığın bulunmuyor olması riskleri azaltırken başarı oranının artmasına yardımcı olur.
Son 5 yıldır göz rengini değiştirtmek isteyen hasta sayısında ciddi bir artış var. İşlemin kendisine uygulanmasını isteyen başvurularda ergenlik dönemindeki gençler başta geliyor.
18 yaşının üzerinde kanunen reşit olduğu için muayeneye gelebilir ve fikir alabilir. 18 yaşın altında ise cerrahi kararı veriliyorsa ailesiyle görüşülmesi gerekir. Bazı aileler konuyu destekler iken bir kısmı işleme karşı çıkabiliyorlar. Biz zaten 18 yaş altına ailesi olmadan cerrahi karar vermiyoruz.
Öncelikle muayene etmeden ve ilgili göz tetkiklerini yapmadan böyle bir işleme onay vermek mümkün değil. Muayene ve tetkik sonucunda uygun olan hasta sayısı ise başvurulara oranlandığında ancak yüzde 20 kadarını oluşturuyor. Kısacası zaten herkese yapmak mümkün değil. Ancak uygun kişilere uzman hekim denetiminde yapılıp takip edilebilir.
Lazerle göz rengi değişimi CE ve FDA onayına sahip değil. Bu nedenle yapılmasını ben şu anda onaylamıyorum. Ama yapay iris cerrahisi ise yıllardır yapılan onaylı bir işlem. Hasta uygunsa yapay iris cerrahisi düşünülebilir.
Röportaj: Dilay Argün