Enes Batur: Sürekli içerik bulmak çok zor
Sosyal medyadan milyonlarca çocuğa ulaşan Youtuber Enes Batur Sungurtekin, “Hayal mi? Gerçek mi?” adlı filmiyle 19 Ocak’ta beyazperdeye geliyor. 19 yaşındaki fenomenle işin mutfağında buluştuk.
Bugünden itibaren bana “Amca” diyebilirsiniz. Yanlış anlamayın, henüz kardeşimin bir çocuğu olmadı. Geçenlerde bir AVM’nin önünde yüzlerce çocuk ellerinde telefon tetikte bekliyordu. “Bedava oyuncak mı veriyorlar?” diye sordum. Okuma yazmayı yeni söktüğü, dökülen süt dişlerinden belli olan Bay Z, küçümser bir tavırla “En sevdiğim Youtuber gelecek” dedi. Enes Batur’la buluşacağımı söylemeden 27 yaşın verdiği ağırlıkla oradan uzaklaştım! Bugün, o ve milyonlarca Z kuşağı artık saatlerce Youtuber’ların sözlerine kulak kesiliyor. Ve bu şöhret artık çocuk odalarından beyazperdeye de yayılacak. 1998 doğumlu fenomen Enes Batur Sungurtekin ile ilk filmi “Hayal mi? Gerçek mi?” ile kamera önündeki yaşantısını konuştuk.
İlk filmin hayırlı olsun. Çekimler biter bitmez vizyona giriyor. Bu ne hız?
Amacımız rahatça izlenmesi için sömestr tatiline yetiştirmekti.
Kamera önünde pek zorlanmadın herhalde?
Youtuber arkadaşlarımla ilk defa oyunculuk deneyimi yaşadık. Çünkü biz kamera açılınca konuşmaya başlıyoruz. Youtuber’lık kendin olmak demek, biz de kendimiz olduk. O bakımdan ‘’Hayal mi? Gerçek mi?’’ bir Youtuber filmi.
Lise 2’den beri Youtube başındayım. İlk videolarımda 65 kiloydum, şimdi 84 kiloyum. Videolarımı izleyenler, geçirdiğim evrimi görebilir. İlk zamanlar hitap ettiğim kitle 30 bini geçmezken şimdi beni dikkatle dinleyen geniş bir ailem var ve bu yüzden her sözüme dikkat ediyorum. Sürekli insanlara örnek olmaya, güzel alışkanlıklar edindirmeye çalışıyorum.
Yeni nesil artık Youtuber’larla büyüyor. Düşünsenize çok sevdiğiniz bir insanı sürekli internet üzerinden izliyorsunuz. Bir gün karşılaşınca çok mutlu oluyorsunuz. Keşke benim de öyle takip ettiğim birisi olsaydı.
2 sene önce Baturay Anar’la yer aldığımız NDNG (New Day New Game) ile 100 bin aboneye ulaşınca, fikir ayrılıklarından ötürü yollarımızı ayırdık. Şimdi ikimiz de milyonlara ulaştığımızdan ötürü doğru bir karar vermişiz. Bu süreçte sürekli içerik bulmak çok zor. 1500’den fazla videom var ve her video ayrı bir fikir demek.
Her ayımı, her haftamı programlarım. Gelecek hafta ne çekeceğimi biliyorum. Çünkü devamını getirmeniz gerekiyor. Sürekli geleceği düşünmek zorundasınız.
Son 1 aya kadar kamera, montaj, ses, renk hepsi bendeydi. Şimdi 3 kişilik bir ekip olduk. Bu sayede videoların kalitesi artacak. Ekipman açısından da buralara gelmem epey zaman aldı.
Örnek aldıklarımdan birisi Pewdiepie. Onun dışında sosyal medyadaki güzel işleri takip ediyorum. Asıl öğretmenim onlar oldu, çünkü etrafımda beni yönlendiren kimse yoktu. Youtuber’lığı deneyimleyerek öğrendim.
Star mıyım bilemem. Nasıl hissediyorsam öyle davranıyorum.
Her Youtuber için aynı şeyi söyleyemem ama insanların beni örnek almasını isterim. Doğru şeyler yaptığımı düşünüyorum.
Yaptığım işin üniversitesi yok! Bayağı risk aldım çünkü bu hayalimdi. Her zaman “Başkalarının hayallerinin değil, kendinizinkinin peşinde koşun” derim. Sinema televizyon okumak istesem de bilgisayar mühendisliğini kazandım. Youtube işlerinden dolayı okulu dondurdum.
Pek karışmadılar ama derslerime çalışmamı istediler. Notlarım iyiydi, hep dengede tutuyordum. İkisi de önemliydi.
Uzun zamandır tatil yapmıyorum. Çünkü benim tatilim aslında bu. İnsan tatile bir yük gibi gördüğü işlerden uzaklaşmak için gider ama ben bu işi seviyorum. İnsanların sevgisi bana güç veriyor. Video çekmek beni otelde jakuziye girmekten daha mutlu ediyor.
Şu an için tek isteğim filmin insanları mutlu etmesi. Ayrıca yurtdışını gezmek istiyorum. Bugüne kadar yalnızca Polonya’ya gittim. Takipçilerime buradan sesleniyorum, dünyaya bir kez geliyorsunuz, bütün dünyayı gezin!
Röportaj: Melik Demirel