‘Güldüy Güldüy Show Çocuk’ programıyla tanınan Ezo Sunal, çocuklar için yarattığı ‘Lalala’ aplikasyonu kapsamında bu akşam BKM Tiyatro Sahnesi’nde ‘Ezo Sunal ile Lalala Konseri’yle çocuk seyircileriyle buluşacak. Her yaştan çocuğun ‘Ezo Abla’sı olan Sunal ile konserin detaylarını, çocukluğa ve çocuklara dair birçok konuyu konuştuk.
Çocuklar aplikasyonun içinde şarkılarımızı çok sevdi. Veliler, “Çocuklarımızı götürebileceğimiz etkinlikler çok az, böyle kaliteli bir içeriği olan, çocukların iyi vakit geçirebileceği bir etkinlik arıyoruz” dediler. Ekip arkadaşlarımla düşündük ve neden bir konser olmasın dedik. Bu benim hayalimdi. Çocukların enerjisine güveniyorum. Bu nedenle çocuklarla kendi yazdığımız şarkıları ve oyunları sahneden paylaşmaya karar verdik. BKM ile birlikte bu yola çıktık. İnşallah çok güzel olacak, çok heyecanlıyım.
Lalala Konseri’nde çocukları şarkılar, danslar ve eğlenceli oyunlar bekliyor. İnteraktif bir konser olacak. Ritmik oyunlar olacak, çocuklar danslarımıza eşlik edecek. Canlı müzik olacak, çocuklar birçok enstrümanla tanışma imkânı bulacak. Onun dışında sürpriz bir konuğumuz var. Onu şimdi söylemeyeyim.
İçerisinde orijinal şarkıların, hikâyelerin ve dans-aktivitelerinin bulunduğu bir uygulama. Bunların karaoke versiyonlarını, hikâyelerini ve sesli kitap versiyonlarını bulabileceğiniz, okul öncesi çocuklar için hazırladığımız eğlenceli ve eğitici bir uygulama. Google Play Store ve App Store’dan ücretsiz olarak indirebilir ve bütün içeriklere ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda hikâyelerimizi Ali Sunal, Perran Kutman, Rüştü Onur Atilla, Aylin Kontente, Meltem Yılmazkaya ve Serkan Keskin gibi isimler seslendiriyor. Sürpriz isimler de seslendirmeye devam edecek.
Çok fazla çocuğa ulaşma imkânı yakaladık. Öğretmenlerle ve ailelerle bir bağ kurduk. O yüzden çok değerli olduğunu düşünüyorum. yeni şarkılar ve hikâyeler eklemeye devam edeceğiz.
Katılıyorum size. Çünkü artık çocuklar çok erken olgunlaşıyor ve masumiyetlerini ve çocuksu hallerini çok erken yaşta kaybetmeye başlıyorlar. Bu da beni üzüyor. Çünkü geleneksel oyunlar oynanmıyor. Tabii bunda teknolojinin de etkisi var. Ekrana yönelmeyle birlikte çocuklar sosyal aktivitelerden eksik kalıyor. Biz ‘Lalala’yı bu yönden geliştirmeye karar verdik. Çünkü teknoloji görüyoruz ki kaçınılmaz ama bunun aktif olarak yararlı bir şekilde kullanılabileceğini göstermek istedik.
Evet çok fazla uyaran var. İnternet çok büyük bir vaktimizi almaya başladı. Ama teknolojinin onların şansı olduğunu ve birçok açıdan gelişimlerine katkıda bulunduğunu görüyorum. Kullanımlarının yanlarında bir yetişkinle ve günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde olması gerektiğini düşünüyorum.
Konserimiz çok yeni ama geliştirmek ve isterim tabii ki. Belki başka şehirlerde de çocuklarla buluşabiliriz. Bunu gerçekten çok istiyorum.
Küçükken benim kafam biraz karışıkmış. Veteriner mi olsam dansöz mü diye kararsız kalıyormuşum. Şimdi birbiriyle alakasız çift anadal bitirdim. Hayvan sevgim hâlâ devam ediyor ve dansözlükten de bir şekilde faydalanıyorum diye düşünüyorum. Çünkü müzik ve hareket hâlâ hayatımda. Yani çok uzaklaşmamışım ama büyüdükçe ve yaşadıkça deneyimlerle birlikte hayaller de değişiyor.
Birçok türden müziğe yer vermeye çalıştık. Çünkü çocukların her tür müzik dinlemesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun içinde rock’n roll da var Türk müziğine yakın ezgiler de var, pop tarzı da var.
Sezen Aksu bizim aile dostumuz, çocukluğumdan beri hayatımda olan ve aynı zamanda çocukluğumdan beri hayranı olduğum biri. O yüzden çok şanslıyım. Kendi bestelediği ve söylediği şarkıyı ‘Lalala’ için hediye etti. Şimdi de ona video hazırlanıyor. Yakında yayınlanacak.
Çocukların dünyası gerçek, hayal gücü ve yaratıcılığı yüksek bir dünya. Büyürken unuttuğumuz birçok şeyi hatırlatıyorlar bize. Oyun oynama, hareket etme ihtiyacı, büyürken kaybettiğimiz yaratıcılığımız gibi birçok şeyi. Bizim için iş hayatına girince, şartlar değiştikçe bazı şeyleri kaybediyoruz mecburen. İşte ben bunları kaybetmek istemiyorum, onlara sıkı sıkı tutunmak beni mutlu ediyor. O nedenle çocuklar hayata karşı daha güçlü durmamı sağlıyor. O yüzden de çocuklarla çalışmak benim için vazgeçilmez oldu. Umarım da ömrümün sonuna kadar böyle bir fırsatım olur, onlardan hiç ayrılmam. Kendimi çok şanslı hissediyorum
Çocukların sevgisini kazanmak, onlara rol model olmak gerçekten muhteşem bir duygu. Çünkü onların hisleri ve onu gösteriş biçimleri çok gerçek. Hiçbir çocuğa zorla birini sevdiremezsiniz ya da seviyormuş gibi gösteremezsiniz. O yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum. Onları çok seviyorum.
Röportaj: Arif Hür