HT Hayat Anasayfa Hasan Saltık | Yaşam

”Sende o var bu var, falan dedi var, falan anlattı var, peki sende senden ne var Mevlânâ?” 20’nci yılını kutlayan Kalan Müzik’in patronu Hasan Saltık’la röportaja giderken, aklımda hep Şems’in Mevlânâ’ya sorduğu bu soru vardı. Etnik müzik, türküler, altenatif işler, birbirinden değerli virtüözler, keşfedilmeleriyle hayatımıza renk katan yeni sesler... Kalan Müzik, bütün bunları ve daha fazlasını temsil ediyor benim için. Farkı, Şems’in altını çizdiğini yapması; bize bizden olanı anlatması... Yanımıza kâr kalan işlere imza atmasının nedeni bizi özümüzle buluşturması... Bu yüzden farklı, bu yüzden kalıcı... Time Dergisi tarafından ‘yılın kahramanı’ ve ‘Türkiye’nin müzik antropoloğu’ seçilen, Le Monde Gazetesi’nin ‘Doğu’nun ışığı’ ilan ettiği, BBC’nin “Türkiye müziğinin zenginliğini ondan öğrendik” dediği Prince Claus ödüllü Hasan Saltık’la; Kalan Müzik’in başarısının sırrını konuştuk...




‘Sen kendinden eminsen başarı kaçınılmazdır’




Kalan Müzik, sektördeki 20’nci yılını kutluyor. Bugüne dek hep alternatif işlere imza attınız. Popüler kültürün bir parçası haline gelmeden popüler bir kimlik kazandınız. Deli cesareti gerektiren bir macerayı başarıyla sürdürüyorsunuz. Bu başarı sürpriz mi oldu, hissediyor muydunuz?


Kalan Müzik’ i kurduktan sonraki ilk röportajımda, “Bu şirketi Türkiye’nin en güçlü şirketlerin den biri yapacağım” demiştim. Dediğimi yaptım! Şu anda repertuvar olarak Türkiye’deki en güçlü şirket biziz! Türkiye’de satılan her 100 CD’den 7’si Kalan Müzik’e ait! Dediğin gibi başlangıçta deli cesaretiydi. Ben bu işe sıfır sermayeyle girdim. Farkım; ortamı iyi koklamamdı. Diğer firmaların ne yaptıklarına baktım, eksiklerini kontrol ettim. Unkapanı Çarşısı’ndaki müzik sektörünün seviyesi yerlerde sürünüyordu. “Bunlar yapıyorsa, ben daha iyisini yaparım” dedim. Sen kendinden ve yaptığın işten eminsen gerisi geliyor. Alternatif bir iş yapmayı özellikle seçtim ve Kalan Müzik’in hiç güç kaybetmeden büyümesini sağladım.




Piyasa kendini sanatçı sanan, öyle lanse edilen, haber değeri kazanmak için özünde ki tüm değerlerden vazgeçebilen isimlerle kaynarken; altenatif bir işi doğru düzgün insanlarla yapmanın sizi zorladığı olmadı mı hiç?


Aksine bu durum bizim gücümüzün kaynağı! Kalan Müzik’in sektörde ki yeri diğer firmalardan farklı. Bizim prezante ettiğimiz sanatçılar magazin basınında yer almayı sevmiyor. Herkes televizyona çıkmaya can atar bizimkiler çıkmak istemiyor ya da çıkınca utanıyor. İşleriyle var olmayı seçiyorlar. Türkiye'yi Avrupa’da da dünyada da çok iyi temsil ediyorlar. Yaptığımız sound’lar diğer müzisyenlere ilham kaynağı oluyor. Repertuvarımız farklı, Türk müziğine çok şey kazandırdık ama bunların reklamını yapma ihtiyacı duymuyoruz. Klip bile çekmez bizim sanatçılarımız ama yine de albümleri satar.




‘Fiziğe değil müzikal kaliteye bakarım’




Bunun sırrı nedir peki? Reklamsız nasıl yürüyor işler?


İnsanlara iyi müzik dinletmek. Ben fiziğe değil, müziğe bakarım! Benim için önem li olan müzikal kalitedir. Popüler müzik yapmak yerine sıfırdan bir sesi keşfediyoruz. Ben proje adamıyım. Yaptığım her işi iyi yaparım. Bi ri bana geldiğinde ne yapıp yapamayacağını hemen anlarım. Fikir veririm, arşivimiz zaten zengin. Arşiv demek bilgi demek, bilgi demek güç demek. Güçde paraya çabuk dönüşüyor tabii... (Gülüyor) 3 stüdyomuz var, imkânlarımız geniş yani kendisine albüm yapmaya karar verdiğimiz birinin başarıya ulaşmaması imkânsız! Başarı sadece kliple, reklamla elde edilmez. Ben bilinçaltı reklamına inanırım. Bizim albümlerimizi sokakta duyan insanlar, “Bu kim?” diyor. Geçmişte çok satmış popüler sanatçıların albümleri şu anda 10 tane zor satarken, biz hâlâ binlerce baskı yapabiliyoruz. Gücümüz birazda buradan geliyor. Yaptığımız işler sayesinde, her yeni kuşak kendi jenerasyonundan 10 yıl önce çıkmış bir albümü yeniden keşfedebiliyor. Albümlerimiz de, sanatçılarımız da daha kalıcı. Kalan Müzik; müzikte de, dizi müziğinde de, etnik müzikte de, arşiv konusunda da Türkiye ’de bir numara! Hiç reklam yapmıyoruz ama konserlerimiz hınca hınç dolu!




“Ben arşivciliği mutlu azınlık için yapıyorum” demişsiniz. Sayenizde Türkiye ’deki mutlu azınlık genişliyor yani...


Evet, öyle! O lafı ettiğimde Tuncel Kurtiz “Yılın lafı ” demişti. (Gülüyor) Bizim CD’ lerin korsanı azdır, insanlar orijinalini satın alınca mutlu oluyor. “Helâl olsun, verdiğim paraya değdi ” dedirtebiliyoruz insanlara! Sadece burada değil, yurtdışında da geçerli bu durum. Erkan Oğur ve Şevval Sam’ ın CD’ leri Japonya ’da bile çok ciddi satış rakamlarına ulaştı. Dünya marketlerinde de varız. Yurt dışından Türkiye’ ye gelen medya kanalları, ilk iş bize uğruyor. Aynur Doğan’ı çıkardık, tüm dünyada hayranları var. Da ha geçtiğimiz hafta, Cafe Aman İstanbul, İngiltere’nin en büyük rock müzik dergisinden 5 yıldızlı bir kritik aldı. Yine İngiltere’deki 2 dergide tambur sanatçısı Murat Aydemir için “Dünyanın en iyi sanatçılarından biri” diye yazdı. Erkan Oğur’ un Queen Elizabeth Hall’de verdiği konserde yer yerinden oynadı. Daha böyle çok örnek var ama dediğim gibi biz bunları basına servis etmiyoruz. Gerek yok! 20 yılda 600 albüm yaptık. Bizi bilen biliyor, alışığız biz bu başarılara!




20’nci yıl şerefine 3 konser




20’nci yılı konserlerle kutluyorsunuz...


Sanatçılarımızdan geldi teklif, “Sahneye çıkıp hep beraber eğlenelim” dediler. 8 Haziran akşamı saat 21.00’de Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’n da Cengiz Özkan, Erkan Oğur-İsmail Hakkı Demircioğlu, Leman Sam, Mikail Aslan ve Kardeş Türküler sahnede olacak. Olgun Şimşek konuk sanatçı. 9 Haziran’da yine aynı yer ve saatte Ahmet Aslan, Cafe Aman İstanbul, Grup Yorum, İsmail Altun saray, Şevval Sam ve Yaşar Kurt sahne alacak. Konuk sanatçıysa Sırrı Süreyya Önder. 17 Haziran’ daysa yine Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda ‘Dereler Akar Gider’ adlı bir konser gerçekleşecek. Geceye Karadeniz müziği damgasını vuracak. Fuat Saka ve The Shin’in yanı sıra; Karadeniz müziğinin genç sesleri Niyazi Koyuncu, Selçuk Balcı, Volkan Arslan, Karmate ve Marsis sahne alacak. Bu konserin konuk sanatçılarıysa Apolas Lermi, Koliva grubunun solisti İlhan Gülten ve Şevval Sam.




‘Olgun, Uğur ve Kenan’la türkü geceleri düzenleriz’




Kalan Müzik’in 20’nci yılı şerefine düzenlenecek konserlerin ilkinde Olgun Şimşek’in konuk sanatçı olarak yer alacağını söylediniz. Şimşek’in sesi dillere destan. Nasıl ikna ettiniz kendisini?


Olgun benim çok iyi arkadaşım, dostum. 20’nci yıl konserlerini duyunca bana, “Yapabileceğim bir şey var mı?” diye sordu. Kimseye sormaz bunu, işte bizim farkımız bu! Hem insanlar Kalan Müzik’ in kötü bir iş yapmayacağını biliyor hem de çok güçlü dostluklarımız var.




Olgun Şimşek’ in konserde hangi türküleri seslendireceği belli mi?


Kardeş Türküler’ le birlikte Neşet Ertaş’ın ‘Bahçe Duvarından Aştım’ adlı türküsünü okuyacak. Repertuvar seçimini ona bıraktık. Kendine has konuşmalar da yapacak. Olgun, özellikle Orta Anadolu türkülerini çok iyi okur. Uğur Yücel ve Kenan İmirzalıoğlu da benim yakın dostlarımdır. Zaman zaman biraraya gelir, bir mekânı kapatır ve sabahın ilk ışıklarına kadar süren türkü geceleri düzenleriz. Bazen Neşet Ertaş da bize katılır.




Kıvanç Tatlıtuğ, rol aldığı ‘Kuzey Güney’ adlı dizide bir türkü okudu yer yerinden oynadı. İmirzalıoğlu’nun performansını da sizin vasıtanızla görebilecek miyiz?


Kenan, Orta Anadolu türkülerini çok iyi okur. 20’nci yıl konserlerine gelecek, keşke bizden sahneye çıkmayı talep etse ama görünürde öyle bir durum yok. Kendisi düzenlediğimiz son türkü gecesinde beni çok şaşırt tı. Neredeyse tüm türkülerin sözlerini ezbere biliyor. Gerçekten çok geniş bir repertuvarı var. Çok seviyor türküleri.




‘Oflu Hoca ve Dursun’la film piyasasına giriyorum




Kalan Müzik, dizi müzikleri konusunda da iddialı. ‘Elveda Rumeli ’, ‘Ihlamurlar Altında ’ ve ‘Hatırla Sevgili ’ gibi diziler Kalan Müzik’ in imzasını taşıyan müzikleriyle çok konuşuldu...


Evet, öyle! Biz türküleri sadece albümlerimizle sevdirmekle kalmadık, diziler aracılığıylada popülerleştirdik.Eylül ayında başlayacak 5-6 yeni dizi içinde bizden müzik istediler. Bunlardan biri Adana’ da çekilecek. Çukurova uzun havaları seçiyoruz bu dizi için. Bizim için dizinin hangi yörede çekileceğini bilmek yeterli oluyor. Hemen o diziye özgü bir şarkı hazırlayıp kendi sanatçılarımıza okutuyoruz. Reklam için klipler yerine dizilerin gücünü kullandığımızı söyleyebilirim. Hem bize hem de dizilere yarıyor bu durum. Şimdi bir de film projem var. 20’nci yılımızda film işine giriyoruz. Adı ‘Oflu Hoca ve Dursun’. Müzikleri hazır. Bu benim ilk film denemem olacak. Sonuç, Kalan Film’in akıbetini de belirleyecek.




Kimlerin oynayacağı belli mi? Türkü gecelerinden sonra filmde bir araya gelebilir misiniz Yücel, Şimşek ve İmirzalıoğlu’yla?


Oyuncularla görüşülüyor. Saydığın isimler filmin kadrosunda yok ama onlar benim doğal danışmanlarım. Film dünyasını fazla bilmiyorum, sağ olsunlar bana çok yardımcı oluyorlar.




‘Tatlıses’e folk müzik albümü yapmak isterdim’




Bugüne dek pek çok başarılı işe imza atmış biri olarak, Kalan Müzik’ in renklerine katamadığınız için içinizde kalan bir iş var mı?


Hayattaki ‘iyi ki’lerim daha fazla benim. Mesela iyi ki İsmail Altunsaray’a, ‘Üryan Geldim Gene Üryan Giderim’i söyletmişim. Yoksa gözüm açık giderdim. İçimde kalana gelince; İbrahim Tatlıses’e folk müzik söyletmek çok isterdim. Çok iyi bir iş olabilirdi. Kendisi zaten Ortadoğu’da tanınıyor. Birlikte böyle bir işe imza atsaydık, tüm dünyanın tanıdığı bir isme dönüşebilirdi.




‘Şevval'e tango söyleteceğim’




Ufukta Şevval Sam’dan sürpriz albüm varmış. Doğru mu?


Evet. Şevval; Karadeniz, arabesk, sanat müziği ne söylediyse başarılı oldu. 3 albüm yaptık, 3’ü de klipsiz yok sattı. Konserleri de hep dolup taşar. Şimdi bir tango albümü yapıyoruz ona. En iyi tangoları seçtik. Eminim yine çok başarılı olacak.




Hazırlayan: Ece Saruhan











YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.