İki bin dokuzdan bu yana “Modern Family” dizisindeki eşcinsel “Cameron Tucker”ı canlandıran Eric Stonestreet (42) sevenlerini güldürdüğü gibi şaşırtıyor da... Zira geçen aylarda Charlize Theron’la aralarında çıkan aşk dedikoduları 2 Emmy ödüllü oyuncunun hayran sayısını katlamış olabilir. Bir de bunun üstüne dizi ekibiyle birlikte Kansas’taki Sheraton Hoteli’nin asansöründe 1 saatmahsur kaldıkları video izlenme rekorları kırdı.

Eric’in ilk büyük rolü 2000 yılında “Şöhrete Bir Adım” filmindeydi. Ardından “Malcolmin theMiddle”, “Mentalist”, “ER”, “Nip/Tuck” ve daha birçok dizide rol aldı. Ancak kariyerindeki en büyük dönümnoktası "Modern Family” oldu. 2010 ve 2012’de “Emmy” kazandı.

2010, 2011 ve 2013’te yine “Cameron Tucker” rolüyle “Altın Küre” aldı. Ne var ki Eric, şöhretin doruklarına ulaşan her ünlü gibi sürekli takip edilmekten rahatsız. Zira Oscar Partisi’nde biraraya geldiğimizde gördümki Eric, dizideki rol arkadaşı Sofia Vergara’dan daha çok ilgi topluyor. Eric’le konuşmanın zamanı gelmiş de geçmişti...

O görüntüler gerçek değil mi?

Kesinlikle...Mahsur kaldık. Yardım gelecek dediler. Dışarıdan sesler geliyordu ama 50 dakika çıkamadık.

Ama belli ki kapalı alan korkunuz yokmuş.

Biraz vakit geçince o da oluyor. “Sanırım bende klostrofobi var” diye düşündüm.

Ne hissettin?

Panik. Bizi dışarıda bekleyen bir sürü kişi vardı. Bunu bildiğim için “İlla ki bizi fark ederler” dedim. 15 dakika geçtikten sonra bu fikrim değişti. Sonra da twit atmaya başladık.

Ama görüntülerde de Twitter’da da epey eğlenmişsiniz gibi bir hava var.

İyi bir aktörüm.

Binlerce retwit bekledin sanırım.

Milyonlarca kişi “Eric’i Dışarı Çıkarın” kampanyası başlatacak diye umdum elbette.

Bu olaydan sonra insanlara “Kansas’a gitmeyin” diyormuşsun.

Olur mu öyle şey! Ben Kansas doğumluyum. “Gidin, görün ama asansörlerden uzak durun” diyorum.

"Kalçalarını çektim ve tweetledim"

3 sene önce asansörde kaldığını duyacak milyonlarca hayranın yoktu değil mi?

Ben yıllardır oyunculuk yapıyorum. İşimde de iyiyim. Benim için yıldız olmak yeni bir şey.

Üstüne üstlük yıldız olurken yanında Sofia Vergara vardı.

Onun kalçaları beni deli ediyor.

Herkesi ediyor!

Onun kalçalarını çektimve twit’lediğimde başıma bela aldım. Ama Sofia’dan iznim vardı. Bunda yanlış bir şey görmedi. İstersen ona sor...

Soracağım. Sofia gerçekten heyecan verici. Gerçekte de o kadar komik mi?

O aksanıyla yaptığı şakaları dinlemek gerçekten çok komik. Biz iyi bir dizi ekibiyiz.

Sofia’nın yıllık 13milyon dolar aldığı doğru mu?

Hak ediyor. Çok zor bir geçmişi var Sofia’nın. Kolombiya’dan tek başına çıkıp buralara gelmiş.

Senin geçmişin de öyle. Şeytanın bacağını kırmak isteyenlere ne öneriyorsun?

Çalışmaya, azmetmeye, küçük işler yapmaya ve profesyonel düşünmeye devam etsinler. Ve hayatla dalga geçmeyi unutmasınlar.

"Orada hepimizin iri göğüsleri var"

Sofia Vergara (41), yaptıkları gibi yapmadıkları da konuşulan bir yıldız. Örneğin Vergara, Oscar törenine ve sonrasındaki partiye katılmayınca “Neden yoktu” sorusu herkesin dilindeydi. “New York Post” Gazetesi “Sofia hastalandı mı” diye gerçekten sorguladı. Sofia, Oscar’danönceki cuma günü nişanlısı Nick Loeb’le birlikte Hollywood’da bir restoranda görüldü. Bu “ani” hastalığını Nick’le arasında çıkan bir soruna bağlayanlar oldu.

Bunun üstüne Eric’ten sonra Sofia’yla görüşmeye karar verdim. Kolombiya aksanıyla “Eric mükemmel bir insan” diyerek konuşmaya başladı. Konuyu doğrudan hasta olup olmadığına getirdim. “Kimse inanmıyor ama gerçekten hastaydım. Oscar’dan önce kendimi o kadar zayıf hissediyordum ki... Ayrıca neden güzel bir elbise giyip kırmızı halıda yürümek istemeyeyim” diye cevap verdi.

"Kocaman oğlum var"

Sonra sıra Eric’e de geldi. “Eric’le çok fazla ortak noktamız var” diye anlatmaya başladı. “20 senedir oyunculuk yapıyoruz. Sonra bir anda yıldız oldum. İnsanlar işe sanki yeni başlamışım gibi davrandılar bana. Oysa ki kocaman bir oğlum var.” Konu oğluna gelince bir an duraksadık. Zira Sofia’nın oğlu Manolo (21) uyuşturucu alışverişi yaparken yakalanıp sınırdışı edildi. Sofia’ya bir şey sormama gerek bile kalmadan “Çok zor zamanlar geçirdik ama şimdi her şey iyi gidiyor” dedi.

Elveda demeden önce ona büyüleyici vücudunun sırrını sordum. Bir kahkaha patlattı ve ardından “Ben Kolombiyalı’yım. Orada herkes benim gibi. Annemle vücutlarımız aynıdır mesela. Hepimizin iri göğüsleri var! Amerika’ya gelince bunun özel bir şey olduğunu anladım. Hiç de şikâyetçi değilim” dedi.

Röportaj: Daphne Barak