- İnsan ruhuna nasıl dokunur?
Bedene yönelik büyük bir çılgınlık var. Bütün programlar giyilmesi gereken kıyafetler, yapılması gereken makyajlar üzerine kuruldu. İnsanlar sadece bedenleri ile yaşamaya başladılar. Çok güzel kadın ve çok yakışıklı adam olmak istiyorlar. Spor salonları, kadınları etkilemek için kas yapan erkekler ile doldu. Kadınlar sağlıklı yaşam adına spor yapmıyor. En iyi bikiniyi taşıma derdindeler. Bedenin ne kadar güzel olursa ruhun da o kadar güzel olacağına inanan bir grup var. Bu büyük bir tehlikedir. Benim yapmış olduğum terapi değil bir telkin. Hem kendime yapmaya çalıştığım hem de insanlara anlatmaya çalıştığım bir şey. Bütün öğretilenler bedene dokunabilir ama ben son 2 kitabımda biraz da ruha dokunmak istedim.
"Bana hasta değil, hastanın hasta ettiği geliyor"
- Neden mutlu değiliz? Mutlu olmanın formülü var mı?
Mutlu olmanın formülü yok. Böyle kitaplara inanmayın artık! 3 adımda mutluluk, 8 adımda liderlik, 5 adımda etkin başarı diye bir şey yok. Bu popüler kültürün dayatmasıdır. İnsanlar mutlu olmaya değil memnun olmaya açlar. Bunu karıştırıyorlar. Bizde adanmışlık yok. Memnun olmak istiyorsan neden yaşadığını bileceksin. Mutsuzluluğun neden arttığını araştırdıklarında aitlik duygusunun azaldığı görülmüştür. Dünyaya, aileye aitlik azaldı. Cinler, uzaylılar çok fazla dikkatimizi çekiyor. Başka bir dünyanın arayışına girmeye başladık. Astrolojiye, kuantuma meraklı olduk. ''Neden yaşıyorum?'' Bu soruya cevap bulduğunda memnun olmaya başlıyorsun. Bir insan yemek için, seks için, aşk için yaşayamaz. Ama çok var. Bu bir ruhsal problemdir. Bedenleri ile ruhlarını buluşturamayan insanlar mutsuz olacaklar. Yolda yürürken bile göz kontağı kurmayan bir insan silsilesi var. Narsizm zamanındayız. İnsanlar kendilerine kitli.
- Kişilik bozukluğunun belirtileri nelerdir?
Sapkınlık ve kurbanlık diye bir şey var. Sapkın kişilik bozukluğu olan insanlar kendilerine bir kurban bulurlar. İlişkilerine çok iyi, çok sevecen başlarlar. Ama bilinç dışında karşı cinsten nefret ediyordur. Siz bunu anlamazsınız. Sizi kendine bağlar. Bağladığınızı anladığında sizinle nedenini bilmediğiniz bir şekilde dalga geçer. İşinizle, cinsiyetinizle dalgaya geçmeye başlar. Özellikle erkekler bunu çok yapıyor. ‘’Kadın dediğin nedir ki?’’ ‘’ Aman işte kadın milleti değil mi?’’ Karşı taraf cümleyi anlamadığı için bocalar. Anlam veremediği için de çabuk unutur. Çünkü sevdiği için o tarafını görmüyor. Sadece partneriniz olarak düşünmeyin. İş arkadaşınız, müdürünüz, patronunuz veya normal bir arkadaşınız da olabilir.
Bu tarz insanlar başkalarının yanında çok eleştirir. Bir de kendilerini çok acındırırlar. Kendilerini acındırırken cümlelerini tamamlamazlar. Karşı taraftan beklerler. Karşı taraf hemen etkilenir ve cümlelerini onaylayarak tamamlar. Böylelikle kurban sapkın olana daha çok bağlanır. Ağızları çok iyi laf yapar. Futbol, siyaset, sanat ve din hakkında inanılmaz güzel konuşurlar. Dışarıdan bu çifti izleyenler hep kurbanı suçlu bulurlar. Kurban boşanmaya ya da ayrılmaya kalktığında sapkın olan ‘’tabii git ayrıl, rahat battı’’ deyip karşı tarafı suçlar. Hiçbir zaman hatalarını kabul etmezler. Zaten bana hasta tedaviye gelmiyor. Hastanın hasta ettiği geliyor. (Gülüyor.)
- Peki, bir ilişkinin ideal olabilmesi için nelere dikkat etmeliyiz?
Sağlıklı insanlar bir arada ise onların ilişkileri mutluluk getirir. Partnerinizin sağlıklı olup olmadığına bakın. Biz buna bakmayız Özlem. Biz öncelikle tipine bakarız. Sonra tavrına bakarız. Nasıl bir kültürde yetişmiş? Ailesine zaman ayırıyor mu? Çok çalışıp bahane yaratıp ailesine zaman ayırmıyorsa, uzak dur! Evlendikten sonra sana da aynısını yapacak. Statüsü düşük olan insanlar ile olan ilişkisine bakın. Merhametli mi? Stres ile nasıl mücadele ediyor? Örneğin, sana çok iyi davranıyor ama trafikte ne yapıyor? İş arkadaşıyla nasıl konuşuyor? Kuyrukta beklemeye tahammülü var mı? Sabırlı mı? İlişkinizde ilk 90 gün çok önemli. Bir anda birlikte yaşamaya kalkmayın. Bir anda hayatına girmeyin. Çabuk elde etmeyin, edilmeyin.
- Günümüzde kadına şiddet ve tecavüzler epeyi arttı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Erkekler bebekken sünnet edilsin. 4 ya da 5 yaşında sünnet etmeyin! Bunu anlasınlar artık! Çocuklarda büyük bir travma oluyor. Bu korkuyu bastırmak için düğün gibi törenler ile maksimum ödüller veriyorsunuz. Ergenlik döneminde cinsellikten korktukça daha fazla ilişkiye girmek gibi bir duruma dönüşüyor. Sürekli ödül bekliyor. Dünyanın en önemli organı olduğunu zannediyor ve onun peşinde koşmaya başlıyor. Ödüllendirmek istediği için de psikolojik şiddet yapmaya başlıyor. Şiddetin ve kadını dışlamanın en büyük sebeplerinden biri 4 ya da 6 yaşlarında yapılan sünnetlerdir. Kız çocuğuna evlenene kadar vajina kapat diyorken erkek çocuğuna çıkart diyorsun. Annelerden şunu istiyorum: Erkek çocuklarınıza muhakkak temizlik yaptırın! Müthiş bir stres atma, empati kurma tekniğidir. Çünkü erkekler kadını dışlayıp küçümserken kadının olduğu sıfatları da dışlarlar. Ev temizlemek onlar için aşağılık bir şeydir. Araştırılmalara göre küçükken anne ve babaya temizlik esnasında yardım eden erkek çocukları ileride şiddete başvurmuyor.
"Birlikte sorun çözenlerin ilişkileri uzun sürüyor"
- Partnerimiz ile problemlerimizi çözmek için nasıl bir yol izlemeliyiz?
Küs kalmak çok tehlikelidir. Hakkının yenildiğini, gururunun kırıldığını, değer görmediğini hissediyorsan bedel ödetmenin zamanı gelmiştir. Seviyorum diye ilişki devam etmez. Sorumluluk, saygı, sadakat, sevgi, sabır var mı? Biz Türklerde sevgi var ama diğerleri yok. Ben her zaman "tahrik et, tatmin etme" derim. Örneğin, sizi arıyor. Size ulaşamasın. Geri döndüğünde çok mutluymuş gibi konuşun. Evdeyken çay istedi. Çayını verin. "Ben de seninle çay içmek istiyorum ama kitap okumam gerek" deyip uzaklaşın. Diğer odadan hafif kahkaha seslerinizi duymasını sağlayın. İyice sinir edin. Odağı size dönsün. ‘’Mutlu ama benim yüzümden değil, benim dışımda da mutlu olmaya başladı.’’ Bu cümleyi ona hissettirin. Bir şey yapılması gerekiyorsa siz halletmeyin, ona yaptırmaya çalışın. Sofranızı kurarken mutlaka yardım etsin. Çocuğunuzun veli toplantısına gitsin. Gitmiyorsa siz de gitmeyin. Çocuğunuz ağladığında baba ile muhatap edin onu. Sizin değerinizin bilinmesi gerekiyor.
- Uzun süren ilişkinin sırrı nedir?
Mutlu ve sağlıklı ilişki için üretilmiş acıdan uzak durmak gerekiyor. Derin sohbetler yapan çiftlerin ilişkileri uzun sürüyor. Birlikte eğlenenlerin ilişkileri uzun sürmüyor. Birlikte sorun çözenlerin ilişkileri uzun sürüyor.
- Panik atak ve depresyon günümüzün hastalığı oldu. O halde sizin anlatımlarınıza göre ilaçsız tedavi mümkün diyebilir miyiz?
Psikoloji akımını kesinlikle desteklemiyorum. Psikoloji bilimi kendisini yüzde yüz ispatlamadı. 1700’lü yıllarda ortaya çıkmış, Hıristiyanlığın zayıflamasından sonra din zayıfladığı için kişilerin anlam kargaşasından dolayı ortaya çıkmış bir bilimden bahsediyoruz. Şizofreni yüzde yüz tedavi edilemiyorsa, otizm hala çözülmemişse, depresyon tedavisinde ilaçlarla insanların hayatlarını mahvedilebiliyorsa orada bir duracaksınız.
- Sık sık duş alın.
- Tüm depresyon hastalıklarının en önemli çözümü: sabah çok erken kalkın. Güneş doğduğunda uyanın.
- Çevrelerinizi değiştirin. Psikologlar kalabalığa girin diyor. Çok büyük tehlikedir. Az ve değerli insanlarla olmaya çalışın.
- Okuma yapın. Maneviyat, sığınmak, şefkat duygusu çok önemli olduğu için dua edin.
- Alkol ve uyuşturucudan uzak durun. Psikologlar alkolü tavsiye ediyor. Duyunca kafayı yiyorum.
- Sıcak içeceklerden uzak durun. Vücut ısınızı arttırmayın.
- Az yiyip, az uyuyun. En iyi ilaç spordur. Yürüyüş yapın.
- Omega3 kullanın.
- Turkuaz ve turuncuya yakın olun. Kırmızıdan uzak durun. Yeşil rahatlatır. Sohbetin, maneviyatın rengidir. Mavi gücün rengidir.
- Evinizde küçük değişiklikler yapın. Fazlalıkları atın.
- Saldırgan televizyon programlarından uzak durun.
- İlişkide partnerimizin yalan söylediğini nasıl anlarız?
Kadınsa anlayamazsınız. (Gülüyor.) Burunlarını kaşırlar ve gözlerini kaçırırlar. Yalan söyleyen kişiler hiperaktif olur. Örneğin, sen ona bir şey sorduğunda kaçamak cevaplar verirken birden bire sessizlik olur. O sessizlik sonrası birden bire saldırıya geçiyorsa yalan söylemiştir. Konu kapandığında başka bir konu açın. O başka konuda hemen tebessüm ediyorsa yalan söylemiştir. Çünkü konu kapandığı ve değiştiği için rahatlar. Şu an ayaklarımın ikisi de sana bakıyor. Yalan söylerken bilinç dışı ayakları yön değiştirir. Çünkü kaçmak ister. Gereksiz zamir kullanırlar. Ama en tipik refleks bağırarak saldırmaya geçmesidir.
- Ünlülerin beden dili nasıl sizce? Yardımcı olmak istediğiniz isimler var mı?
Beden dili olarak Yıldız Tilbe’ye eğitim vermek isterim. Cumhurbaşkanımız beden dilini çok iyi kullanıyor. Beyazıt Öztük’ün ekrandaki beden dili çok iyidir. Kadına nasıl davranması gerektiğini çok iyi biliyor. Kemal Kılıçdaroğlu’na eğitim vermek isterim. Omuzları çok düşük duruyor. Binnur Kaya’nın da ihtiyacı var. Engin Günaydın’a eğitim vermek isterim. Beden dilini zayıf buluyorum. Okan Bayülgen beden dilini iyi kullanıyor. Gözlerini çok çarpıcı kullanıyor.
Röportaj: Özlem Genç
Fotoğraflar: Kağan Dil
YORUMLAR